English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Mackenzie

Mackenzie traducir turco

634 traducción paralela
Este filme surgiu de uma longa série de explorações no Norte que realizei em nome de Sir William Mackenzie de 1910 a 1916.
Robert Flaherty'le önsöz.Bu film, 1910'dan 1916'ya Sir William Mac Kenzie'nin adına. başardığım Kuzey'deki keşiflerimin uzun dizilerini içermektedir.
Srta. MacKenzie!
Bayan MacKenzie!
MacKenzie, está encarregue da enfermaria.
Bayan MacKenzie, siz de revirden sorumlusunuz.
Mackenzie, comece movendo-as.
Mackenzie, ilerlemeye başla.
Sou piloto de aviões meteorológicos de reconhecimento, em Mackenzie Bay.
Mackenzie Körfezinden kalkan meteoroloji uçaklarında pilotum.
O Tom MacKenzie?
Tom MacKenzie mi?
Mr. MacKenzie e mais umas pessoas?
Bay MacKenzie ve bazı kişilerle mi?
Por que foi com o mackenzie?
MacKenzie ile at arabası gezintisinde ne yapıyor?
E o mackenzie é um escritor.
MacKenzie ise bir yazar.
Tom MacKenzie!
Tom MacKenzie!
- Sim, é o Tom MacKenzie, um bom amigo meu.
- Tom MacKenzie ile tanış.
- Como está Tom MacKenzie?
- Nasılsınız?
É melhor ouvir o que lhe digo, MacKenzie.
Beni dinle, MacKenzie.
Allan MacKenzie, 5 ° comando.
- Kimsiniz siz? - Allan MacKenzie, 5. komando birliği.
Passe oficial para uma escolta de prisioneiros britânicos com uma corporação africana para Tobruk.
- Tamamlar mı? İngiliz tutuklular için Afrika heyeti eskortu ile Tobruk'a geçiş belgesi. - MacKenzie...
Não, mas o Bill Mackenzie tem...
Senin? Hayır, ama Bill Mackenzie'nin var.
Quem é o Bill Mackenzie? !
Bill Mackenzie de kim?
Sr. Leonard Atwood, 365 MacKenzie Chevy Chase, Maryland.
365 Mackenzie Meydanı. Chevy Chase, Maryland.
Vão a casa dos MacKenzie, e digam-lhes para chamarem a polícia.
Sokağın aşağısındaki Mckenzie'lerin evine gidin. Onlara polisi aramalarını söyleyin.
E só aconteceu do Dr. Mackenzie estar estudando uma tribo primitiva que vive num paraíso tropical e ter, como ele colocou, "pouca ou nenhuma inibição social".
Ne tesadüftür ki Doktor Mackenzie'de tropik bir cennette yaşayan ilkel bir kabileyi incelerken... ve ne demişti, "sosyal çekingenlik çok az"
Não, Humphrey, decidi que o Frank e o Bob MacKenzie têm razão.
Hayır, Humphrey, Frank'ın haklı olduğuna karar verdim. Bob McKenzie'nin de.
A viúva MacKenzie comprou todas as estantes do Pai.
Babam, kocasının ölümünden beri Charlene MacKenzie'nin neredeyse tüm marangozluk işlerini yapıyor.
Pertenceu ao Reverendo Mackenzie e tem uma história que só a podemos sonhar.
- Peder Mackenzie'ye ait. Hayal bile edemiyeceğin bir geçmişe sahip.
Os boatos dizem, que Mackenzie viajou para o leste após Lekanisera.
- Söylentilere göre, doğuya devam edip, Lekanisera'ya geçeceğiz Mackenzie.
Mackenzie estava certo sobre a lenda da cidade perdida.
- Mackenzie efsane kayıp şehir hakkında haklıymış.
- Mackenzie Wade. 16.
Kim bu? Mackenzie Wade. 16 yaşında.
A Mackenzie era minha melhor amiga.
Mackenzie en iyi arkadaşımdı.
Deixei a Mackenzie fazer meu treino de abertura ontem à noite.
Dün gece Mackenzie'ye antrenman yapması için kendi sıramı vermiştim.
Acho que a Mackenzie Wade não era a vítima pretendida.
- Evet. Sanırım asıl kurban Mackenzie değildi.
A Krista deu à Mackenzie o treino da abertura dela, ontem à noite.
Krista dün gece Mackenzie'ye antrenman sırasını vermiş.
Certo, então algures depois da Mackenzie ter sido morta, e antes do jogo de broomball, o Frank Hunt passou a máquina no gelo.
Pekâlâ. Demek ki Mackenzie'nin öldürülmesiyle broomball maçı arasında geçen zaman içinde... - Frank Hunt, buzu düzleştirmiş.
Porque encontrei-o debaixo da máquina e tem sangue de Mackenzie.
Bunu aracın altında buldum. Mackenzie'nin kanı bulaşmıştı.
Confundiu a Mackenzie com a Krista?
Mackenzie'yle Krista'yı bu yüzden mi birbirine karıştırdın?
Super fã número 2, este só enviava coisas para a Mackenzie.
- İki numaralı süper hayran. Bu da Mackenzie'ye bir şeyler gönderiyormuş. Bir bak.
Mas quem esculpiu estas marcas no gelo... escreveu estas cartas à Mackenzie.
Ama bunları buza kazıyan kişiyle Mackenzie'ye bu mektupları yazan aynı kişi. Yanılmışız.
Isso quer dizer que estávamos errados.
Asıl hedef Krista değil, Mackenzie'ymiş.
A Krista nunca foi o alvo, a Mackenzie é que era. Se descobrirmos quem escreveu isso... encontramos o assassino da Mackenzie.
- Yani bunları yazan kişiyi bulursak Mackenzie'nin katilini bulmuş oluruz.
Só que na jovem Mackenzie Wade não foi um tiro, ela foi apunhalada.
Yalnız, genç Mackenzie Wade vurulmamış, bıçaklanmış.
Então, a Mackenzie sangrou muito?
Demek Mackenzie kan kaybından ölmüş.
Então alguém contava que a Mackenzie ia fazer algo que a faria perder?
- Demek ki biri Mackenzie'ye kaybetmesine neden olacak bir şey öğretmeye çalışıyormuş.
A fórmula contava que a Mackenzie ia aumentar a inércia máxima... estendendo os seus braços depois do primeiro salto.
Bu formül, Mackenzie'ye ilk sıçrayıştan sonra kollarını açarak oluşacak eylemsizliği artırmasını öğretmek için yazılmış.
Sim, tens razão.
Yani bu formülü yazan kişi Mackenzie'nin kazanmasını istiyormuş. - Evet.
Para reparar numa falha destas quem escreveu a fórmula... teria que estudar a Mackenzie meticulosamente durante semanas.
- Bu kadar ince bir hatayı fark edecek kişinin Mackenzie'yi haftalarca büyük bir dikkatle izlemiş olması gerekir.
- É um trabalho sujo, Mackenzie, mas alguém tem de o fazer.
- Bu pis bir iş Mackenzie, ama birisi yapmak zorunda.
Annie Banks-MacKenzie.
Annie Banks-MacKenzie.
Aqueles estão bem longe do Canadá.
Kanada'dan Mackenzie Popineau.
MacKenzie!
- Efendim?
MacKenzie!
Çabuk, gidelim burdan!
Quando o Mackenzie a conseguiu?
- Mackenzie'nin eline nasıl geçmiş?
Mackenzie?
911'i arayın!
Então achas que quem tentou matar a Mackenzie cometeu um erro?
O halde bunu yapan kişi her kimse, Mackenzie'yi yanlışlıkla öldürmüş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]