Translate.vc / portugués → turco / Maire
Maire traducir turco
37 traducción paralela
Vai bem senhor presidente, se não tivermos mais reclamações.
İdare eder Mösyö Le Maire, sizin bir şikâyetiniz olmazsa.
O senhor regente disse-me que já tem o que você pediu.
Maire seninle ilgilenecek.
O vórtice está crivado de bolsas voláteis de um gás que chamamos de toh-maire.
Girdap, bizim toh-maire dediğimiz yanıcı gaz cepleriyle delik deşik olmuş.
Mais cedo ou mais tarde, um dos fotões vai desencadear uma explosão de toh-maire e matar-nos todos.
Eninde sonunda fotonlarından bir tanesi toh-maire patlamasını tetikleyip hepimizi öldürecek.
Encontre-nos um desses campos toh-maire.
Bize şu toh-maire alanlarından bir tane bul.
Encontre o campo de toh-maire mais perto.
En yakın toh-maire alanını bul.
Há uma bolsa de gás toh-maire à nossa frente.
Önümüzde bir toh-maire gaz cebi var.
Monsieur le maire, eu sou o inspector Javert.
Sayın Belediye Başkanı, ben Müfettiş Javert.
Monsieur le maire.
Sayın Belediye Başkanı.
Monsieur le maire...
Sayın Belediye Başkanı.
Tenho novidades emocionantes, Monsieur le Maire.
Size heyecan verici haberlerim var, Sayın Belediye Başkanı.
Monsieur le maire?
- Sayın Belediye Başkanı.
- Monsieur le maire!
- Sayın Belediye Başkanı.
- Quero que continue na polícia. - Isso é impossível, monsieur le maire.
- Sayın Belediye Başkanı, bu mümkün değil.
- O senhor, Monsieur le Maire?
- Sizi mi suçlayayım,..
Sim, senhor. Sim, com certeza, Monsieur le Maire.
Evet, elbette, Sayın Belediye Başkanı.
Monsieur le Maire, eu sabia que era um homem bom, mas isto...
Sizi iyi kalpli biri olarak biliyoruz ama bu...
- Monsieur le maire...
Senin için gelmedi. - Mösyö, Sayın Belediye Başkanı.
- Bom dia, monsieur le maire. - Bom dia.
- Günaydın, Sayın Belediye Başkanı.
Monsieur le maire!
Sayın Belediye Başkanı.
Com efeito, Sr. Maire. Não se incomode.
Endişe etmenize gerek yok.
Sou o maire de Lansquenet e venho dar-lhes as boas vindas, além de convidá-las a participar connosco da missa de Domingo.
Ben Lansquenet'nin Belediye Başkanı olarak size kasabamıza hoş geldiniz demek ve sizi Pazar günü yapılacak olan ayine davet etmek istedim.
O Reynaud, o maire.
Reynaud, Belediye Başkanı.
O maire dirá umas palavras.
Belediye Başkanı bir şey söylemek istiyor.
Falta a autorização do maire, que o Pai já devia ter pedido ;
Belediye başkanının onaylaması gerek. Babam arayacağını söylemişti.
E não seria mais simples ligar a Lolita ao maire?
Başkanı neden kendin aramıyorsun?
M. Cassard, o maire pediu que o sentasse na fila da frente.
Bay Cassard, size en önden yer ayırdık.
Mas o maire quis que...
- Belediye başkanı dedi ki...
- Maire Sawer, Polícia de Metrópolis.
Maggie Sawyer... Metropolis Polis Departmanı. - Merhaba.
O Prefeito de Porto Longone, que agora é chamado de Maire... vai comprar em nome de Sua Majestade.
Artık Belediye Başkanlığı yapacak olan, Porto Longone Valisi Majestelerinin onuruna satın alıyor.
Monsieur le Maire, o Professor Papucci.
- Lütfen. - Monsenyör Maire, Üstâd Papucci.
- O Jake e a Anne-Marie separaram-se.
Jake ve Anne-Maire görüşmeyi kestiler.
Imagino que saiba porque estamos aqui, Sr. Le Maire.
Niçin burada olduğumuzu bildiğinizi tahmin ediyorum Bay le Maire.
- O habitual, Sr. Le Maire?
- Marcel. Bayım. - Sayın Başkan?
Sim, monsieur le maire, as minhas desculpas.
- Belgeleriniz yanınızda mı? Evet.
"Atençâo, nesta data... resolução do Maire Lonzi Tognarini, Grande Cavaleiro Egisto... convoca o Professor Martino Papucci... a apresentar-se expeditamente para conferir com sua pessoa... na sede da Prefeitura de Portoferraio."
"Duyduk duymadık demeyin! " Bu gün, Yüce Şövalye Valimiz Egisto Lonzi Tognarini... "...
A Anne-Marie não vai à escola há 2 dias.
Anne-Maire iki gündür okula gelmiyormuş.