Translate.vc / portugués → turco / Maitre
Maitre traducir turco
65 traducción paralela
Mestre Gringoire... Doutor das sete artes liberais... Sabes onde estás?
Maitre Gringoire Bilim sanat doktoruyum.
E eu sou Rudy, seu maitre.
Ben de şef garsonunuz Rudy.
Monsieur Maître d'Hôtel.
Monsieur Maitre d'Hôtel.
Ela subornou o maitre no café.
Restoran'daki garsona rüşvet verdi.
O maitre.
Şarap Garsonu.
Vai perguntar ao Maitre se ele cá está. Eu espero.
Şef garsona burada olup olmadığını sor.
Não faz mal. Digo ao maître para contar só com os touros.
Size maitre d'yi anlatacağım ve sadece üç tane boğa olacak.
É maitre d'... Empresta-nos a casa.
Evi bize ödünç veriyor.
Conheço o maitre.
Baş şefi tanıyorum.
Apenas mencione o meu nome à maitre d'.
İsmimi oradaki görevliye vermeniz yeterli.
Maître d'.
Maitre d. - Maitre d.
- Que porra é um maître d'?
-'Maitre d'ne ki?
A doutora Dargot, escrivã pública na presença de Jeannie e Bruno Charron testemunhas, conforme requerido pelos artígos 971 e 972 do Código Civil....... designados pelo requerente, Senhor Romain Brochant, solteiro, fotógrafo nascido em París, a 30 de Março de 1973 recebeu o seguinte testamento :
Maitre Dargot, Noter, Jeannie ve Bruno Charron'in huzurunda, ve anayasanın 971 ve 972. maddelerinin öngördüğü üzere, onların tanıklıklarında, isteyen kişi tarafından, Bay Romain Brochant, bekar, fotoğrafçı 30 Mart 1973 Paris doğumlu, şu istekte bulunmuştur :
Senhor, gritar com o maitre não altera o fato de que tem... uma lista de 4 semanas para o almoço de Domingo.
Beyefendi, görevliye bağırmanız pazar gecesi için dört haftalık bekleme listesi olduğu gerçeğini değiştirmeyecek.
Relaxa, Maitre D.
Rahatla Maitre d'.
Toda a gente pensou que eu era o Maitre D'.
Herkes beni Maitre D sanmıştı.
O Maitre disse que temos uma mesa dentro de 15 minutos.
Şef garson 15 dakika içinde yerlerime geçmemiz gerektiğini söyledi.
O mordomo está lá dentro.
Maitre d'* içerde.
Chame o maitre.
Başgarsonu çağır
Acho que aquele sabujo Maitre d'que se fazia a ti ainda lá está.
Sanırım sana sürekli asılıp duran yaşlı bunak hala hayatta.
Mas fiquem à vontade para confirmar isso com o maitre.
Başgarson size yardımcı olur.
A maitre do Alfredo's.
Alfredo's'daki baş garson.
Não se preocupe com o maître d'hôtel.
Otel kapıcısı için endişelenmeyin.
E você, meu caro maître, já que o seu filho o substitui... vou-lhe pedir que saia do palco. Absolutamente!
Ve siz Bay Duchemin, sizin yerinize oğlunuz geçtiğinden ikinizin de burada olması pek adil olmaz.
Chefe de sala!
Maître-d'!
Que tipo de maître és tu?
Ne sikimin metrotelisin sen?
Maitre D Musso no Frank's.
Maitre d'at Musso ve Frank's.
É igual ao do chefe dos empregados.
Bence bu Maître'ninkiyle aynı.
Todo maître na cidade se ajoelha quando eu entro.
O şehirde, her yere başarımdan dolayı zaten rahatça girebilirim. Anladın mı?
- Sou maître d'hotel.
- Baş garsonum.
E maître d'hotel.
Baş garson.
Olá, sou o Falafel, o maître da masmorra.
Merhaba! Ben Falafel. Metr dö zindan'ım.
Está ali o Maitre.
Ben beklerim.
- O maître, Sally...
- Hayır almadım. - Adı Sally mi?
- Conheço o maître do lvy.
- lvy'deki rezervasyonları ayarlayan kişiyi tanıyorum.
O novo maître d'está de mais esta noite.
Yeni şef garson, bu gece heyheyleri üstünde.
Não quererá que o maître ache que, para viver, só tenho a herança da minha Tia Julia?
Şef garsonun Julia teyzenin mirasından başka yaşama amacımın olmadığını mı düşünmesini istiyorsun?
Vou falar ao maître, Judy.
Şef garsonu bulmalıyım Judy.
Maître Bertram, Madame de Persand.
Maître Bertram, Bayan Persand.
Falei com Maître Bertram sobre o vosso Santa Úrsula.
Maître Bertram ile Aziz Ursula'yı konuştum.
Maître Bertram pode ir.
Maître Bertram da gelebilir.
Maître!
Üstad!
Maître Bach!
Üstad Bach!
Ou como dizem em Paris : "coup de maître", que significa : "golpe de mestre".
Ya da Parislilerin dediği gibi, "coup de maître" ; kusursuz.
"Tyler, este sítio nem sequer tem maître."
"Tyler, buranın şef garsonu bile yok."
O " maître d'" do restaurante do Capitólio lembra-se de ter visto Allen Crane a beber um martini com Leslie Warrick.
Capital Restoranı'ndaki garson Allen Crane'i Leslie Warrick'le içki içerken görmüş.
O maître tinha um caderno indispensável... com uma longa lista de nomes de mulheres disponíveis.
Lokantanın şef garsonunun çok hayati bir defteri defterin içinde de müsait kadınların isimlerinden oluşan uzun bir liste vardı.
Ou como dizem em Paris : "coup de maître", que significa : "golpe de mestre".
Ya da Parislilerin dedigi gibi, "coup de maître" ; kusursuz.
Aqui está o seu cliente, Maître.
İşte müvekkiliniz, avukat bey!
- Maître?
Avukat Bey?
Normalmente espera-se umas 4 semanas, mas o Maître é um antigo amigo meu de pilates, então bastou um telefonema.
Biliyorum, normalde 4 hafta bekleniyor fakat şef garson eski bir pilates arkadaşım. Tek telefon yetti.