Mandala traducir turco

As coisas estavam reviradas e a janela havia sido quebrada próximo do fecho.

Bazı şeyler etrafa saçılmıştı. Ve pencere, mandala yakın bir yerde kırılmıştı.

Talvez eu alcance o trinco.

Belki mandala ulaşabilirim.

Não encontro minha mandala.

Mandala'mı bulamıyorum.

Um mandala.

Mandala.

Começaram a fazer esta mandala no dia em que deixei o mosteiro.

Bu mandala'yı manastırdan ayrıldığım gün yapmaya başlamışlardı.

General, os monges passaram muitos dias a fazer esta mandala de areia.

General, rahipler günlerce bu mandalayı yapmak için uğraştılar.

Não dá para a mandala de rezar.

Dua mandalasını koyacak yer yok.

Vou tocar no cu!

Mandala dokunacağım.

Ele tocou no cu!

- Mandala dokundu.

Me chamo Salomón, a minha vaca, Mandala.

Tekrarla. Adım Salomon.

Mandala.

Mandala.

Posso te chamar Mandala?

Sana Mandala diyebilir miyim?

A minha vaca se chamava Mandala.

Benim ineğimin adı Mandala idi.

Mandala

- Mandala.

Que se chama Mandala.

Adının Mandala olduğunu.

Mandala, Papy.

Mandala, Papy.

Mandala está bem?

Peki, Mandala nasıl?

Ele e essa puta da Mandala me desesperam!

O ve onun orospu Mandala'sı beni çileden çıkarıyor.

Um ano mais tarde, a seca nos privou da Mandala.

Bir sene sonra Mandala kuraklıktan dolayı öldü.

A merda da Mandala.

Mandala laneti.

Apenas a mesma luz e aquela... coisa a rodar em forma de Mandala... - A descer sobre mim. - Tens a certeza?

Aynı ışık ve şu şu dönüp duran mandala şekli üzerime doğru geliyordu.

Na verdade chamam-se Mandalas.

Aslında bunlara "Mandala" denir.

- Mandalas.

- Mandala.

Isto é uma pintura tibetana. Chama-se Mandala.

Mandala denilen Tibet'e özgü bir resim.

Major, veja. É a mandala do templo.

Binbaşı bakın, tapınaktaki işaret.

A supernova parece uma mandala dentro do templo.

Ben de nova'nın tapınaktaki işarete benzediğini düşünüyorum.

Penso que a nova se parece mesmo com a mandala no interior do templo.

Bence yıldız patlaması, mabetteki çizime benziyor.

Gostava que nunca me tivesses mostrado aquela imagem da porra da mandala.

O kahrolası deseni keşke göstermeseydin bana.

Penso que a nova se parece com a mandala dentro deste templo.

Bu tapınağın içinden bulutsu mandala'ya benziyor.

- A Mandala, os quadros, a minha mãe...

O Mandala, resimlerim, annem.

É tipo uma mandala.

Mandala gibi olmuş.

Na realidade não é.

Aslında tam da mandala gibi olmamış.

Breaking Bad S02E11 "Mandala" Fizemos grandes avanços com os seus tratamentos que agora é tempo de falarmos de selar o acordo.

ceviri : chako ( For Pam : ) ) Tedavinizde ilerleme kaydettik... ve simdi anlasmayi kesinlestirme zamani.

Se estás aí, responde.

Oradaysan, mandala bas.

Depois pego num clip metálico, que é uma espécie de mola da roupa e coloco-a no colo do aneurisma.

Sonrasındaysa küçük bir mandala benzeyen metal klipsi alıp anevrizmanın etrafını çevreleyecek şekilde yerleştireceğim.

Sim. Abre-o para mim, por favor?

Mandala basabilir misin lütfen?

- Agarra-o e puxa.

Şimdi mandala ulaş ve çekmeye çalış.

Sabes o que é um mandala?

Mandala nedir bilir misin?

Tenta olhar para a tua experiência aqui como se fosse um mandala, Chapman.

Burada yaşadığın deneyimi bir mandala olarak düşün Chapman.

Aquela... é a mandala tibetana.

Bu... Bu Tibet çarkı.

- Consegues chegar à "destranca"?

- Mandala ulaşabiliyor musun? Bekle.

Tenta pensar no teu tempo aqui como uma mandala.

Burada kendini mandala olarak düşün.

Ela estava a olhar para uma fotografia da mandala. A que lhe deu.

Bir fotoğrafa bakıyordu şu sizin verdiğiniz mandalanın fotoğrafına.

Pensa nisto como uma mandala... de ratas.

Bunu mandala olarak düşün... Vajina mandalası.

- A mandala.

- Mandala.

- Isso mesmo, uma mandala, está bem?

- Evet, mandala. Tamam mı?

Não.

İneğim Mandala.

No três, tire a mão, por favor.

Üçte, mandala asıl, lütfen.