Translate.vc / portugués → turco / Manhâ
Manhâ traducir turco
34 traducción paralela
Queria pedir desculpa pelo que sucedeu de manhâ.
Sabah olanlar için özür dilemek istiyorum.
Chama os rapazes para conversar. Podem ir-se embora de manhâ.
Leon sabah tekneyi buraya çekmek için çocukları getirir.
Partiremos ás 5 h da manhâ para escapar ao calor. Toma...
Sıcaktan kaçınmak için yarın sabah beşte yola çıkacağız.
Vemo-nos de manhâ.
Sabah görüşürüz.
Sei que estâo todos com pressa, esta manhâ, mas talvez pudéssemos conversar.
Bu sabah herkesin acelesi olduğunu biliyorum ama belki de bir iki kelime konuşabiliriz diye düşünmüştüm.
Partimos logo de manhâ, sim?
Bu insanlar müthiş takipçilerdir Sabah ilk iş olarak aramaya başlayacağız.
voltaremos para as canoas logo de manhâ. Partiremos cedo.
Sabah ilk işimiz kanolara gitmek olacak.
VÉ O QUARTO E VAI TER COMIGO Á COZINHA Á 1 : 00 DA MANHÂ
ODASINI ARA VE SAAT 1'DE BENİMLE MUTFAKTA BULUŞ
Levantava logo de manhâ e trabalhava até as onze ou onze e meia.
Her zaman burada çalışıyordu. Eski daktilosunun başında ayakta ve yalınayak ;
Certo querida, te vejo pela manhâ
Pekala sevgilim, Sabaha görüşürüz.
Resumindo a manhâ, a 8 horas e 5 minutos do lancamento, o complexo 39 foi lancado e começámos a abastecer o veículo de lancamento com líquido propulsor
Sabah olanları tekrar edecek olursak, ateşlemeye 8 saat 5 dakika kala 39 nolu fırlatma kompleksi boşaltıldı ve fırlatma aracına sıvı propan doldurulmaya başlandı.
Eu liguei esta manhâ.
Sabah telefonda görüşmüştük.
À 1h da manhâ recebo uma chamada de um drogado desempregado a perguntar pelas instaIacôes militares num raio de 300 milhas à volta de Houston, Texas.
Sabahın köründe, işsiz kalmış bir serseriden telefon geliyor benden Houston civarında 300 mil çapındaki tüm askeri üsleri bulmamı istiyor.
À 1h da manhâ teIefonares ao teu pai è exaustivo.
Sabahın köründe babanı arıyorsun, bu mu çok yorucu?
Porque nâo to deixo na cômoda de manhâ?
Sabah komodinin üzerine bıraksam?
Eram quatro horas da manhâ, na véspera de Natal e eu a perseguir um miúdo numa pista de corridas a 190.
Öğleden sonra dörtte, Noel arifesinde serserinin tekini bir yarış pistinde 190 mille takip ediyorduk.
Na segunda-feira de manhâ.
Pazartesi bizimle görüşecek.
Mas a luz da manhâ mostrou-me o que realmente sou.
Ancak sabahın ışığı bana kendimi olduğum gibi gösteriyor.
- ei, voçês viram o james esta manhâ?
- Bu sabah James'i gören oldu mu?
Não terás de comer diariamente ou até estares cheio, Ptolomeu só tens que te deitar na cama pela manhâ onde terás uma boa sopa de feijão, Cassandro, após uma noite de marcha forçada.
Her gün, tıksırana kadar yemek yememiz gerekmez! Güzelim fasulye çorbası içmek yerine, sabahları yatakta uzanmamız gerekmez! Size kuvveti bu verir.
Não, como o acidente de manhâ ali embaixo.
Hayır, bu sabah sokakta olan kaza gibi.
Na alvorada, o navio inglês Undaunted... ancorou na costa de Bagnaia... e esta manhâ, ele desembarcou na ilha.
Şafakta İngiliz gemisi "Gözüpek"... Bagnaia kıyılarına demirledi ve o da aynı sabah, adaya ayak bastı.
De manhâ devo tratar de questões inúteis e importantes.
Sabahları, gerekli ve önemli konularla ilgileneceğim.
Marinheiros de Livorno chegaram esta manhâ. Encontraram o Santa Maria abandonado perto de Majorca. Mas a chalupa nâo estava.
Livorno'lu gemiciler, bu sabah geldiklerinde Santa Marina'nın Majorka yakınlarında battığını ve can kurtarma botunun gittiğini gördüklerini söylediler.
Nos fazia descarregar fardos de tecido de manhâ à noite... mas comíamos juntos e bem. Às vezes vinham músicos e dançarinas. Uma beleza!
Bize gece gündüz kumaş balyeleri taşıttı ama güzel yemekler yedik zaten müzisyenler ve dansçılar da vardı ne kadar güzeldi.
Amanhâ de manhâ.
Yarın sabaha.
Sim, só vim avisar que o café da manhâ está pronto.
Kahvaltı hazır demek için geldim.
O meu advogado vai requerer custódia completa na Segunda logo de manhâ.
Avukatım pazartesi sabahı tüm vesayeti bana veriyor.
Mais especificamente, do auditório da ciência, Às 10h23 da manhâ de hoje.
Detaya inersek, bilim salonundan bugün saat 10 : 23'te.
Uma massagem dorsal, duche frio, diário, às 7 da manhâ e sauna.
Bir keskin omurga ovalaması, sabah yedide soğuk duş ve terleme seansı.
Vou voar no meu novo hidroavião de manhâ.
Sabah yeni deniz uçağımla gezintiye çıkacağım.
Não se esqueça, vamos para aquele hidroavião amanhã de manhâ.
Unutma sakın, yarın sabah şu deniz uçağı ile havalanıyoruz.
Vai passa um comboio na Ponte amanhã de manhâ, cheio de armas.
Yarın bir ikmal treni Hanzhuang köprüsünden gececekmiş.
A greve começou esta manhâ.
Grev başladı.