Translate.vc / portugués → turco / Mans
Mans traducir turco
179 traducción paralela
Cobri a corrida de Le Mans há três anos.
Üç yıl önce Le Mans yarışını yazmıştım.
Le Mans! Monte Carlo!
Le Mans, Monte Carlo.
- Le Mans.
- Le Mans'da.
Portanto, bem-vindos à corrida mais famosa do mundo, a 38a. corrida do Grande Prémio de resistência e eficiência, as 24 horas de Le Mans.
Ve baylar bayanlar, 38.si yapılan dünyanın en ünlü yarışına hoşgeldiniz. dayanıklılık ve hız... 24 Saat Le Mans yarışı.
Damos as boas-vindas a Michael Delaney a Le Mans, após o infeliz acidente do ano passado, aqui.
Geçen yıl ki talihsiz kazadan sonra Le Mans'a geri dönen.. Michael Delaney'i görmek bizi sevindirdi ve tabi formda olmasıda bizi mutlu etti.
Eis o carro que, pela primeira vez na história do Le Mans, atingiu uma velocidade média de mais de 240 km por hora.
Buna şöylede diyebilirsiniz, Le Mans tarihinde ilk defa, saatte 150 mil hız sınırı aşıldı.
O que acha mais difícil do Le Mans?
Le Mans'da en zor olan şeyin ne olduğunu... düşünüyorsun?
- Isto é Le Mans, é diferente.
Şey, bu Le Mans. Bu farklı birşey, biliyorsun.
Nos treinos não choveu. É a sua primeira vez à chuva, em Le Mans.
Antremanlarda yağmamıştı, bu senin Le Mans'daki ilk yağmur tecrüben olacak.
Delaney arranca primeiro e comanda agora o Le Mans.
20 önce çıkıyor. Delaney Le Mans'da lider.
O problema do costume em Le Mans.
Yavaş trafik yüzünden aşınma olmuş.
Quero que a Porsche ganhe em Le Mans.
Porsche'un Le Mans'ı kazanmasını istiyorum.
Senhoras e senhores, pela chicana e a recta da meta, eis o novo líder, o número 5 da Ferrari, pilotado por Lugo Abratte, a apenas 8 minutos do fim das 24 horas de Le Mans.
Baylar ve bayanlar, Chicane geçiliyor ve düzlüğe geliniyor, işte yeni lider, Lugo Abratte'nin kullandığı, 5 numaralı Ferrari,
Em terceiro e quarto, Stahler e Delaney forçam os carros ao limite no final mais renhido da história do Le Mans.
Erich Stahler ve Michael Delaney, arabalarını limitlerini zorluyorlar, Le Mans tarhindeki en çekişmeli mücadelede.
A Porsche ganha o Le Mans!
Porsche Le Mans'ı kazanıyor.
Agora as 24 horas de Le Mans.
24 saatlik Le Mans yarışında gibiyim...
Isto não é Le Mans!
Burası Le Mans değil!
Le Mans, 1 971.
Le Mans 19 71.
Le Mans, 1971.
Le Mans, 1971.
Arrisco dizer que estamos algures perto do canal.
Manş Denizi'ne yakın bir yerdeyiz, yanılmıyorsam eğer.
Atravessaram o canal como uma unidade, no dia em que o armistício foi assinado.
Ateşkesin imzalandığı gün birlik halinde Manş Denizi'ni geçip geldiler.
Trabalham no canal, a maioria das vezes dentro do seu próprio país.
Manş denizinde, ülkelerinin gözü önünde çalışıyorlar.
Uma vez atravessei o Canal da Mancha a nado. Com uma bigorna no peito.
Bir keresinde göğsümde bir örsle Manş Denizi'ni geçtim!
As coordenadas de um Spitfire no Canal?
Manş'taki Spitfire'ın koordinatları?
Cerca de 3 / 10 de nebulosidade sobre o Canal.
Manş üstünde yaklaşık 3 / 10 bulut var.
O Gately caiu no Canal e foi salvo.
Gately, Manş'a düşmüş, ama kurtarılmış.
Como se tivesse atravessado o Canal da Mancha a nado.
Sanki Manş Denizi'nde yüzmüşüm gibi. Şimdi ne olacak?
Eu conheço a Mancha, o Atlântico e o Mediterrâneo, mas não o Mar do Norte.
Ben Manş'ı, Atlantik'i ve Akdeniz'i gördüm. Ama Kuzey Denizi'ni görmedim.
Há ondas de metro e meio no Canal... E ventos de 50 a 65 quilómetros por hora.
Manş Denizinde 1,5 metrelik dalgalar saatte 50-60 kilometre şiddetinde rüzgar.
Para o mês de Junho... É a pior tempestade no Canal dos últimos 20 anos.
20 yıldan beri Haziran ayında Manş'ta görülen en kötü fırtına.
No fundo do Canal.
Manş'ın dibinde.
Está ligeiramente melhor sobre o Canal.
Manş üzerinde biraz daha iyi.
Estamos à espera que atravessem pela zona mais estreita do Canal... E com bom tempo.
Manş'ın en dar kısmından, güzel havada geçmelerini bekliyoruz.
Vou dar uma festa, não vou atravessar o Canal da Mancha.
Ben parti veriyorum, Manş Denizini yüzerek geçmiyorum.
Porque, hoje, Ron Obvious espera ser o primeiro homem a saltar o canal.
Çünkü bugün Ron Obvious Manş Denizini atlayarak geçen ilk insan olmak istiyor.
Pretende transpor o Canal da Mancha?
Manş Denizini atlayarak geçmeye çalışacaksın.
Você, Victoria, selado com segurança em sua residência... iremos para Southampton... então o canal e, em seguida, o mar aberto.
Seninle, Victoria, güvenli ikametgahındayken Southampton'a gideceğiz sonra Manş Denizine ve sonra da açık denizlere.
Até o Canal da Mancha congelou em Bolonha.
Öyle ki, Manş Denizi'nin Boulogne kesimi bile donmuştu.
Em Le Mans.
- Kim?
Não é nenhuma tragédia eu ter nascido no lado errado do canal.
Manş Denizi'nin yanlış tarafında doğmuş olmayı trajedi olarak görmüyorum.
Sabemos que ele fugiu, em Kent, perto do Canal da Mancha.
Kent bölgesinde ve Manş denizine yakın bir yerde kaçtığını biliyoruz.
Sean Miller foi visto num Zodiac a ir na direcão do Canal.
Sean kaçtıktan sonra en son Manş Denizi'nde görülmüş.
Talvez o litoral da Inglaterra, eu diria.
Daha çok Manş Denizi kıyısı olabilir.
- Sorte?
Şans mans değil bu.
Que tempo vai fazer no Canal da Mancha?
Gelecek hafta Manş Denizi'nde hava nasıl olacak?
E eu os segui. Atravessei a França, o Canal da Mancha...
Ben de onların peşinden Fransa'yı ve Manş'ı geçtim.
"As más condições atmosféricas" "e a tempestade..." "estão dificultando os trabalhos" "das equipes de salvamento."
Kötü hava koşulları ve Manş'taki fırtına kurtarma ekiplerinin zor anlar yaşamasına yol açıyor.
Jerry.
- İngiliz Manş Tüneli... - Jerry.
Raios! Temos de enviar isto antes de chegarmos ao túnel.
Kahretsin, Manş Denizi'ne varmadan bu işi halletmeliyim.
Esta manhã fez-se uma descoberta macabra no Canal Inglês, depois de uma traineira a pescar a 10 milhas ao largo da costa de Suffolk ter apanhado na rede o cadáver de uma jovem.
Bu sabah erken saatlerde Manş Denizi'nde korkunç bir olay yaşandı, Suffolk kıyısının on mil açığında bulunan balıkçı teknesinin ağından genç bir kadın cesedi çıkartıldı.
A 1º mulher a atravessar o Canal da Mancha a nado.
Manş denizini yüzen ilk kadın. Aynı şey.