Translate.vc / portugués → turco / Marce
Marce traducir turco
116 traducción paralela
Marce, olha para o Al.
11 tane köpek yavrusu doğurttum.
Não nesta cidade, Marce.
Bu şehirde asla Marcie.
Não, não, não, Marce.
Yo, yo, hayır Marcie.
Bem, Marce, trouxe-te flores.
Her neyse, Marcie, sana çiçek getirdim.
Tens ganhado peso, não tens Marce?
Kendi güzel sesini. Eğer, Tanrı diğer insanların da duymasını istemeseydi bu kadar cırtlak yapmazdı.
Marce, se tiveres uma sala de exercicio, não só vais melhorar o teu aspecto, como também vais viver mais tempo.
Onları misafir olarak ağırlamadığım sürece sorun yok. Sürpriz! Mutlu yıldönümleri!
Marce, até logo. - Para quê?
Al, ölüm hakkındaki bunca konuşma, insanı düşünmeye itiyor.
Isso incomoda-me. Claro. Olá, Marce.
Diyorum ki, ona fazla bağlanmadan şimdiden, bu işi bitirelim.
Olá, Peg. Olá, Marce.
Tüm işler için ya üniversite diploması ya da bilgisayar bilgisi ya da daha kötüsü referans isteniyor.
Sabes, Marce, o amor por um automóvel não é só coisa de homens.
Biliyor musun, Marcie güzel bir arabaya tav olmak sadece erkeklere has bir şey değil.
Vá lá, Marce. Já se passaram três semanas.
Haydi Marcie, üç hafta oldu.
- Para ti vai ser, Marce.
Senin için öyle olacak, Marcie.
Desculpa, Marce, mas temos de ir.
Üzgünüm Marce, gitmeliyiz.
Está quase pronto, Marce.
Neredeyse hazır Marce.
Serão os 300 dólares mais bem gastos.
Sanırım akşama görüşeceğiz, Marce.
Muitas vezes, ele acordava a transpirar, aos gritos :
Yarın senin için güzel bir gün olacak, Marce.
Todos nos sentimos indefesos no teu quarto, Marce.
Neden beni öldürmüyorsun? Kapıyı kapat.
Não sei, Marce. Estou... um pouco cansado, percebes?
Bilemiyorum, Marcie ben biraz yorgunum.
Arranja-me uma cerveja, arranjas, Marce?
Bana bir bira getir, olur mu Marcie?
Vamos tomar café, Marce.
Gel kahve içelim, Marcie.
- Acho que todos gostámos, Marce.
Oh, hepimiz sevindik Marce.
- Não te preocupes, Marce.
Endişelenme, Marce.
Sabes, Marce, sempre me perguntei porque teria nascido o Al.
Bilirsin Marce, Bugüne kadar Al'in neden doğduğunu merak ederedim.
Devias mesmo ver isto, Marce.
Oh, hayır, bunu gerçekten görmelisin, Marce.
Vai dar uma volta no teu Mercedes, Marce.
Mercedes'ine bin ve git Marcie.
Escuta, Marce, o campónio está a olhar para mim.
Dinle Marce, hödük birşeylerden huylandı.
Foi um verdadeiro erro.
Affedersin, Marce.
Acreditas?
Ne dersin, Marce?
Boa tentativa, Marcy. Mas agora a direita levanta e a esquerda fica em baixo.
İyi denemeydi Marce.Ama sağ kaldırıyor, sol sallıyor
- O que aconteceu, Marce? - Foi horrível.
O halde beş dolardan büyüktür.
Obrigado, Marce, mas tal como os pêlos nas tuas pernas, preciso da ajuda de um profissional com experiência.
Sağ ol Marcy. Ama tıpkı senin bacak kılların gibi, benim de profesyonel yardıma ihtiyacım oluyor.
- Olá, Marce.
Merhaba Marce. Peggy,
Não te preocupes, Marce.
Hiç merak etme, Marce.
- Olá, Marce.
Merhaba Marce.
Olá, Marce.
Merhaba, Marce.
Marce, estás a falar um pouco alto.
Marce, sesin biraz yüksek çıkıyor.
Que me dizes, Marce, emprestas-me $ 70 e se ganhar, pago-tos.
Ne diyorsun, Marce? . Bana yetmiş dolar borç verirsin kazanırsam sana geri öderim.
- Eu sei, Marce, mas, por vezes, temos de esquecer os mortos.
Biliyorum Marce, Ama bazen öleni geride bırakmamız gerekir.
Vamos, Marce.
Muhtemelen çitteki delikten geçerek sıvışıyor, Al.
Marce, vá lá!
Haydi ama Marcie, peki kalçasına baktım.
Ouve, Marce, eu e o Al vamos a um casamento na próxima semana.
Tahmin edebileceğinden daha çok.
Isto é que é diversão, não, Marce?
Haydi bir tane alalım. İki tane alalım.
Vejo-te logo, Marce.
Harcadığım en iyi 300 $ bu.
Vou ligar para a florista.
Marce, akşama görüşürüz. Neden ki?
Descer ao nivel desta loira ordinária que não sabe ler nem escrever?
Hey, Marce.
As grades das minhas janelas dão uma descarga de 50 mil volts.
Biraz kilo alıyorsun, öyle değil mi, Marce?
Olha para ela, Marce.
Kelly'ye baksana, Marce.
Olá, Marce.
Selam Marcie.
Espera aí, Marce.
Al, belki bu konuda bana yardım edebilirsin.
O que dizes, Marce?
Tamam ama dokunmak yok.
Claro, Marce.
Tabi, Marce.