English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / March

March traducir turco

261 traducción paralela
É o Capitão Malia... o Capitão do Mar Vermelho, que anda fazendo o "blow-march"... a marcha de desfile do Exército britânico.
Kızıl Deniz Yüzbaşısı yavaş bir yürüyüş sergiliyor. İngiliz Ordusu'nun gösteri yürüyüşü.
- Quero apresentar-te a Jane March.
- Jane March ile tanışmanı istiyorum.
March Hare a Big Bopper, ajuda em alerta vermelho, código 3.
Lütfen Yakışıklı'ya haber verin. Yaban Tavşanı'ndan Yakışıklı'ya. Kod 3, kırmızı alarma destek verin.
March Hare a Big Bopper, estamos a três minutos do cruzamento.
Yaban Tavşanı'ndan Yakışıklı'ya. Kavşağa üç dakikalık mesafedeyiz. Yetişebilecek misiniz?
Big Bopper a March Hare.
Yakışıklı'dan Yaban Tavşanı'na.
Eu poderia ser vivido por Frederick Marsh.
Emin misin? Beni Fredric March ya da Leslie Howard da oynayabilirdi.
- Bom dia, sou John March.
- Günaydın. Ben... John March.
O sr. me foi recomendado, Sr. March, por minha amiga Elaine James.
Mr. March, sizi bana arkadaşım Elaine James tavsiye etti.
- Fico muito grata, Sr. March.
- Memnun olurum, Mr. March. - Benim için zevktir.
Sr. March. Está me preparando para dizer algo?
Mr. March, beni bir şeylere hazırlamaya mı çalışıyorsunuz?
Quando você sorri é como se estivesse escondendo algo.
Siz güldüğünüz zaman Mr. March, bir şeyler saklıyormuşsunuz gibi oluyor.
Sim, é John March.
Evet, ben John March.
Sim, Sr. March. O Sr. recebeu uma chamada de um tal Lucius Fenner.
Evet Mr. March, Lucius Fenner aradı sizi.
John March, Detetive Particular.
John March, özel dedektif
Venha comigo, Sr. March.
Benimle gelin Mr. March.
Cuidado, March.
Dikkat, March.
Sr. March, deixe-me fazer-lhe uma pergunta.
Mr. March. Size bir soru sorayım.
- Você é o detetive, Sr. March.
- Dedektif sizsiniz Mr. March.
O tempo e o cosmo me pertencem, Sr. March.
Zaman ve evren bana ait Mr. March.
Está vendo, Sr. March?
Gördüğünüz gibi Mr. March.
- parece que está a ler um livro dele. - Owen March?
-... romanlarından birini okuyor gibi.
"Owen March, proeminente autor e ensaísta, sofreu, ontem, um ataque cardíaco no apartamento de um amigo."
" Owen March, deneme yazarı ve önemli yazarlardan, dün bir felç geçirdi Yukarı Batı Kısmı'nda, bir arkadaşının evinde.
Dr. March?
Dr. March?
Ligação para Mestre Bruce de um tal Dr. March.
Dr. March, Efendi Bruce'u arıyor.
- Procuro o Dr. March.
- Dr. March'ı arıyorum.
Francine e March tentaram me proteger, mas já era tarde demais.
Francine ve March beni korumaya çalıştılar, ama artık çok geçti.
E eles marcham em direcção à nossa barreira, tambores infernais sempre a tocar, e uma águia dourada flamejante em cima.
And they march towards our thin line, kettledrums hammering like hell, and a golden eagle blazing overhead.
Eles marcham devagar, e demora muito tempo até chegarem, e não os vêem entre o fumo, mas conseguem ouvir os tambores.
They march slowly, and it takes them a long time to reach you. And you can't see them in smoke, but you can hear the drums.
Eles marcham fora do fumo e vocês disparam... e a frente da coluna cai... e o grupo seguinte passa à frente, com os tambores a martelar.
They march out ofthe smoke, and you fire a volley. And the front rank ofthe column falls, and the next rank steps over them, with drums hammering.
Em frente, marchar.
Forward... march.
- Sim, March.
- Alo, ben, March.
- Bom dia, March.
- Günaydın, March.
Xavier March, venho inspeccionar a residência de Bühler.
Xavier March. Bühler'in evini kontrol edecektim.
. Major March, o general Nebe está à sua espera.
Binbaşı March, General Nebe sizi bekliyor, efendim.
Xavier March, isto não vai demorar muito.
Xavier March. Fazla uzun sürmez.
Estás fora da tua jurisdição, March.
Bu sular senin için çok derin, March.
Era a americana que o March levou ao apartamento do Stuckhart?
March'ın Stuckhart'ın dairesine götürdüğü Amerikalı'mıydı?
- Porque é que o March a libertou?
- March, Amerikalı'yı neden serbest bıraktı?
O que é que o Major March lhe pediu para averiguar exactamente?
Binbaşı March, sizden tam olarak neyi bulmanızı istedi?
- Andamos à procura do Xavier March.
- Xavier March'ı arıyoruz.
O Dr. Hulme também é louco. É doido varrido.
Dr. Hulme da delinin teki, hem de March Hare kadar.
Mas, naquela época sombria, a família March gerara a sua luz.
Bu zor günlerde, March ailesi kendi ışığını yarattı.
Quem me dera não ter de trabalhar para a tia-avó March.
Keşke Büyük Hala March için çalışmam gerekmeseydi.
Se a falta de atenção as finanças é requinte, então os March são a família mais elegante de Concord.
Eğer mali konulara ilgi duymamak incelikse. - - O zaman March ailesi Concord'daki en kibar ailedir.
Jo March.
Jo March.
Vais arrepender-te, Jo March!
Pişman olacaksın, Jo March!
Josephine March, saíste do lago Walden so de calções?
Josephine March, gölde sadece şortla mıydın?
Está com o Sr. March?
- Merhaba. Marks Hocadan vatandaşlık dersi alıyor musun?
- March, John March.
- March, John March.
!
- Owen March.
- Entreguei para o doutor Mar...
- Onu Dr. March'a verdim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]