English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Maré

Maré traducir turco

1,519 traducción paralela
Oceanógrafos prevêm que uma oscilação imensa de maré ou um tsunami atingirão Miami Beach no final da tarde longas filas em todas as bombas de gasolina nas áreas costais para atestar os depósitos antes de rumar a terras mais altas.
- Deniz bilimciler öğleden sonra bir tsunaminin Miami'yi vuracağı tahmininde bulunmuştu. Yüksek kesimlere çıkmadan önce depolarını doldurmak isteyenler kuyruk oluşturdu.
Ena, mas isso é uma maré baixa.
Vay canına! Deniz çekilmiş.
Estou em maré de sorte.
Şansım açık.
Oceanógrafos prevêem que uma oscilação imensa de maré ou um tsunami atingirão Miami Beach no final da tarde longas filas em todas as bombas de gasolina nas áreas costeiras sapo asais para atestar os depósitos antes de rumar a terras mais altas.
- Deniz bilimciler öğleden sonra bir tsunaminin Miami'yi vuracağı tahmininde bulunmuştu. Yüksek kesimlere çıkmadan önce depolarını doldurmak isteyenler kuyruk oluşturdu.
A maré faz um remoinho.
Cezirde anafor etkisi oluyor.
Quando se estava a despedir, ela receou que a maré de azar de Susan continuasse.
El sallarken, Susan'ın şanssızlığının devam etmesinden korkuyordu.
Olha o que a maré trouxe.
Bak akıntı ne getirdi.
Acho que estamos numa maré de azar.
- Bence uğursuzluk var.
E se estivermos numa maré de azar?
- Ya kötü şans varsa?
Estás a falar da maré de azar dos vigaristas?
- Dolandırıcı uğursuzluğu mu?
E ficaremos na maré de azar para sempre.
- Sonsuza kadar kötü şans.
Está a ter uma grande maré de sorte esta noite.
Bu gece harika bir şansınız var.
Essa foi uma maré de sorte.
İyi bir seri yakalamıştın.
Estás na maior maré de sorte da história do Montecito.
Montecito tarihinin en çok kazanını oldun.
Acho que a minha maré de sorte em Vegas começou.
Biliyor musun, Jordan? Bence az önce Vegas şansım başladı.
A maré tem subido pela praia.
Dalgalar sahile yaklaşıyor.
A maré está a subir.
Su seviyesi yükseliyor.
Meu, nunca tens de te desculpar por estares numa boa maré.
Adamım, bu kadar iyi gittiğin için özür dilemene gerek yok.
Agora sinto que fui apanhada pela maré e puxada para o alto-mar.
Şimdi dalgalara kapılıp denize sürükleniyormuşum gibi geliyor.
Ao remar contra a maré A ficar maluco
Alışılmışa karşı çıkmaya Kafayı sıyırmaya
- A maldição da Eva. "A maré vermelha".
- Havva " nın laneti. Kızılcık şerbeti.
Tive uma maré de azar.
Talihsiz bir dönem geçirdim.
O marcador continua por abrir. Prevalece a igualdade a zero. Mas aí vem a Inglaterra mais uma vez, como uma grande maré azul.
Hala canla başla mücadele ediyorlar ve hala iki tarafın da kazanma şansı oldukça yüksek
Para ti eu sei Que até tentaria mudar a maré
Senin için akıntıyı bile Değiştirmeye çalışırdım biliyorsun...
Quero lá saber do Carl Denham, quero é este barco pronto para flutuar na próxima maré alta.
Carl Denham hiç umurumda değil. Su tekrar yükselene kadar bu geminin yüzecek durumda olmasını istiyorum!
Não... é só a maré-cheia.
Hayır, hayır, hayır. Sadece akıntı biraz yüksek.
Quando a maré chegou, ela teria sido incapaz de se ajudar a si mesma.
Akıntı başladığında, kendini kurtarmak için gücü yetmemiş.
As palhaçadas do Roy treinador louco maré de derrotas raiva de novo perdeu a concentração louco
Roy'un antikalıkları kendini kaybetti yine öfke zıvanadan çıktı çılgın
Bom, bom... temos que chegar à ilha antes de que a maré suba.
Sonra konuşuruz. Zamanımız sınırlı. - Gelgitler başlamadan adaya ulaşmamız gerekiyor.
Temos que esperar que a maré baixe para nos podermos ir embora.
Gelgitin bitmesini beklememiz gerek, o zaman gidebiliriz.
Eu já lhe falei da maré. De tarde, o mar cobre a ponte. Estão aqui presos.
- Sana bahsetmiştim her öğleden sonra köprüden gelir.
Teremos a reunião com os investidores em Nova Iorque, nossa maré é de sorte.
Baba'nı duydun değil mi, NewYork'tayız bu bir şans.
É inútil remar contra a maré.
Bir arabayı yan yan yürütmek anlamsızdır.
Perdemos a maré, Capitão.
Sular çekilmeye başladı, Kaptan.
Não até que a maré suba.
- Dalga dönene kadar olmaz.
Ando em maré de histórias bizarras.
Tuhaf hikayelere bayılırım zaten.
A maré não trazia aquilo.
Şunu gelgit getirmemiş ama.
- A maré de azar foi-se?
- Kötü şans kalktı.
Vá lá, "Mare Bear".
Haydi, Mare ayıcığı.
Mare!
Mare!
Mare!
Dinle!
Ouve, Mare. Não chames a segurança.
Güvenliği arama.Sakın korkma.
Levanta-te, Mare.
Ayağa kalk, Mare. Devam et.
Mare, minha noiva linda
Mare, sevgili karım.
Mare island.
Mare Island.
Mare Island.
Mare Island.
É a Mare Island.
Mare Islandf.
Ela alguma vez saiu com alguém de Mare Island?
Mare Island'dan biriyle çıktı mı hiç?
Penso que ele trabalhou em Mare Island durante uns tempos.
Sanırım kısa bir süreliğine Mare Island'da çalışmıştı.
A maré?
- Gelgit mi?
Quando sair daqui amanhã, a Mare vai levar-me a casa da Silvana, a viúva do Raseta.
Çıktığımda, Mare beni Silvana'nın yerine götürecek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]