Translate.vc / portugués → turco / Maske
Maske traducir turco
1,670 traducción paralela
"Pessoa" vem do Latim "Persona", que significa "máscara", sabia?
"Kişi" kelimesinin maske anlamında olduğunu ve Latince'den geldiğini biliyor muydun?
Estamos a enfrentar um ser que é grande o suficiente para nos expulsar da Terra e ainda assim, preocupamos-nos com uma máscara e um uniforme.
Bizi Yeryüzünden silecek kadar büyük bir tehditle karşı karşıyayız ve halen bir maske veya üniforma hakkında çekişiyoruz.
Eles até dançavam em redor de um poste uma vez por mês, com máscaras, e veneravam sabe-se lá o quê.
Çiçeklerle süslü mayıs direkleri etrafında maske takıp ayda bir dans ettiler. Beyazlar ve kızılderililerin neden ölümü göze aldığını bilen tanrıya taptılar.
- Não sei. Depois de tudo, umas botas e uma máscara, pelo menos.
Tüm olanlardan sonra, maske ve çizme falan giyseymiş.
Jim Carrey, "A Máscara"...
45, çizgi arkası. Jim Carrey, "Maske"...
Como aquele da "Máscara" ou do "Frasier."
- Jack Russell Teriyer. - "Maske" veya "Frasier" daki gibi.
Agora a máscara, a máscara de esqui que foi encontrada no apartamento do réu apresentada pela promotoria como a prova "E." O que pode dizer sobre ela?
Ve maske, kayak maskesi tanığın dairesinde bulundu ve Kanıt E olarak kayıtlara girdi. Bu konuda ne söyleyebilirsiniz?
Olha, é a máscara que o acólito te deu.
Bak bu sana rahip yardımcısının verdiği maske.
A máscara...
O maske.
Tens a máscara? Sim.
- Maske sende mi?
Bom, fui até ao fim com a Cameron Diaz para o papel no The Mask.
Maske'deki başrol, Cameron Diaz ve bana teklif edilmişti.
Fico com claustrofobia como uma máscara de pele humana.
İnsan derisinden maske takarsam klostorofobik olurum.
Tu nem conseguiste usar uma máscara no Dia das Bruxas.
Cadılar bayramında plastik maske bile takamadın ki.
- Só um homem usava máscara.
Maske. Maske takan sadece o var.
Não eram máscaras. Eram máscaras.
- Onlar maske değildi!
Não eram máscaras.
- Onlar maske değildi!
Aparentemente, usava uma máscara ou coisa do género, como uma meia.
Anlaşılan, maske ya da benzer bir şey takıyormuş, külotlu çorap gibi.
O atirador entrou aqui cerca das 6h30 da manhã, com uma máscara e mostrando uma.9, provavelmente uma Beretta. Como nos outros.
Ateş eden buraya sabah 6 : 30 civarında gelmiş maske takıyormuş, bir 9 mm sallıyormuş, muhtemelen diğer olaylardaki gibi bir Beretta.
Muito bem, agora tu, esquiador.
Tamam, sıra sende bay maske.
A metadona é somente um inibidor.
Metadon sadece bir maske.
- Malditas máscaras novamente!
- Yine mi maske takacağız!
Então vocês não usam máscaras.
Öyleyse neden maske takmıyorsunuz.
- Eles não nos vão ser úteis.
- Maske bir işe yaramaz.
Ele usava uma máscara, mas posso dizer que era branco.
Maske takmıştı, ama beyaz olduğunu söyleyebilirim.
Ela disse que a morte estava a usar uma espécie de máscara.
Maske gibi bir şey taktığını söyledi.
Depois há o tipo de máscaras que alguns homens usam todos os dias.
Bir de, bazılarının her gün kullandıkları bir maske vardır.
Toda a gente usa algum tipo de máscara, Por isso temos que olhar atentamente para descobrir a verdade escondida por baixo.
Herkes, bir çeşit maske takar altında yatan gerçeği görmek için, dikkatlice bakmanız gerekir.
Havia mulheres que usavam máscaras deitadas num sofá mesmo no sitio deste piano.
Şimdi piyanonun olduğu yerde bulunan divana uzanmış maske giyen kadınlar vardı.
Mãe, podias ao menos fazer uma tentativa de esconder o teu desgosto.
En azından tiksindiğini gizleyen bir maske takabilirsin.
Não precisa de se mostrar forte e ser o que os outros querem que seja.
Başkalarının olmanı istediği gibi görünmek için maske takman gerekmiyor.
El Santo, Mil Mascaras, Chivo Garcia, Blue Demon...
Aziz, Bin Maske, Keçi Garcia, Mavi İblis...
- Se veio, provavelmente era muito velha.
Öyleyse bile, epey eski bir maske olmalı.
Está máscara tem estado desaparecida desde que aquela rapariga foi assassinada.
Bu maske, o kız öldürüldüğünden beri kayıptı.
Quando mataste a Silvia Mallick, estavas a usar uma máscara.
Silvia Mallick'i öldürürken, bir maske takıyordun.
Ele disse : "Tens de usar máscara, ou saberão que estamos cá."
Benim de maske takmamı söyledi. Aksi halde bizi farkederlermiş.
Não é uma máscara.
Bu maske değil. Kababulak hastasıyım.
Ele usa a máscara de blindagem e empunha a arma destruidora do fantasma de Nynrah.
Kalkan olarak maske takıyor ve silah olarak Nynrah Ghost Blasters kullanıyor.
Eu podia usar uma máscara, não é?
Bakın, maske falan takabilirim, değil mi?
Os assaltantes tinham máscaras.
Zorbalar maske takmış.
Em primeiro lugar Temos máscaras precisamos de protecão.
- Korunmamız gerek maske gerek
Porque precisamos de máscaras? Máscaras de gás.
Neden maske gerekli?
- Limpeza de rosto, depilação, lama.
Yüz bakımı, maske, çamur...
E se puséssemos uma máscara de pele - e fizéssemos uns biscoitos?
Yüzümüze maske yapıp kurabiye pişirmeye ne dersin?
O tempo de falar acabou quando puseste aquela máscara, não achas?
Bu konuşmalar, maske taktığınız zamanları geçti, sence?
Tudo isto de fazeres de boa miúda, esse sorriso que tens estampado no rosto, é somente aparência.
Tüm bu iyi kız rutini, Yüzüne yapıştırdığın şu gülücük... Sadece bir maske.
Esse discurso de boa miúda é só uma máscara e quando finalmente não puderes aguentar mais e explodires, vai ser fantástico.
Tüm bu iyi kız rutini- - Sadece bir maske. Ve en sonunda daha fazla dayanamayıp patladığında, Fevkalade olacak.
Porque está ele a usar ligaduras e os outros a usar máscaras?
Neden o sargı kullanıyor ve diğerleri maske takıyor?
- Não, ele estava a usar uma máscara.
Hayır, maske takmıştı.
Tem a certeza que era uma máscara e não ligaduras?
Bandaj değil de maske olduğundan emin misiniz?
Walter, por favor, a máscara.
Walter, lütfen, maske.
Ele usava uma máscara.
Maske takıyordu.