Mattie traducir turco

- E Joe John e Mattie.

- Joe, John ve Mattie.

E de Mattie também.

Sen ve Mattie.

Onde está a Mattie?

Mattie nerede?

Vamos, Mattie. É uma cobertura velha.

Haydi Mattie, ev dediğin eski bir alet deposu.

Sou Mattie Ross de Dardanelle da comarca de Yell.

Ben, Yell - Dardanelle'den Mattie Ross.

Creio que se chama Mattie Ross.

Bir tahminde bulunayım. Bence senin adın Mattie Ross.

- Mattie Ross.

- Mattie Ross.

Sou Mattie Ross E quero voltar a vender-lhe os potros.

Adım Mattie Ross. Bu midillileri size geri satmak istiyorum.

Sou Mattie Ross da comarca de Yell.

Adım Mattie Ross. Yell bölgesindenim.

Chamo-me Mattie Ross da comarca de Yell.

Benim adım Mattie Ross, Yell bölgesinden.

É a pequena Mattie, a contabilista.

Seni tanıyorum. Küçük Mattie.

Sou Mattie Ross de Yell.

Ben Yell bölgesinden Mattie Ross.

- Está bem, Mattie?

- Yaralı mısın Mattie?

Tenho a Mattie e Chaney!

Mattie benimle. Chaney de!

Mas quando Mattie me expôs seu caso, reconsiderei.

Ama Mattie her şeyi anlatınca, fikir değiştirdim.

- A Mattie Rawley.

- Mattie Rawley.

A Mattie Rawley.

O Mattie Rawley.

Foi assim que conheci a Mattie.

Mattie'yle öyle tanıştım.

O Chuck disse que me queria falar da Mattie.

Chuck, benimle Mattie hakkında konuşmak istediğini söyledi.

Isso é com o Chuck e com a minha mulher.

Bu Chuck ve karım Mattie'ye bağlı.

Muito obrigado, Mattie, isso é extremamente útil nesta conjuntura.

Teşekkürler, Mattie. Bu noktada cidden çok yardımcı oldun!

Mattie?

Mattie?

Urquhart, Mattie Storin de The Chronicle.

Bay Urquhart, Chronicle'dan Mattie Storin.

- Mattie, por favor.

Mattie deyin lütfen.

- Sim, Mattie.

Evet. Mattie.

Talvez pense isso, Mattie, mas não é assim tão simples.

Böyle düşünebilirsin, ama o kadar kolay değil.

Já ouviu isto, Mattie?

Bu sözü duydun mu, Mattie?

Creio que sou, Mattie.

İyi olduğuma inanıyorum, Mattie.

- Pode dar-me uns segundos? - Miss Mattie Storin.

- Birkaç dakikanızı alabilir miyim?

O que se passa, Mattie?

Konu nedir, Mattie?

Você pode pensar isso.

Böyle düşünebilirsin, Mattie.

Sim, Mattie, pensei que podia ligar.

Evet Mattie. Ararsın diye düşünmüştüm.

Sim, Mattie, a minha casa.

Evet Mattie şahsi evime.

- Mattie!

- Mattie!

Vê se cresces, Mattie.

Büyü artık Mattie.

- Posso confiar em si, Mattie?

Sana güvenebilir miyim, Mattie? Biliyorsun ki evet.

Mudei de ideias.

Fikrimi değiştirdim, Mattie.

Tudo o que dissermos hoje não pode ser citado, é confidencial.

Bu gece konuştuğumuz hiçbir şey ilişkilendirilemez, Mattie. Tamamen gizli.

O Michael Samuels, o Patrick Woolton, o Harold Earle, o Peter McKenzie.

- Samuels, Woolton, Earle, McKenzie. - Çok iyi Mattie.

- Sim, Mattie?

- Öyle mi, Mattie?

Isso nem parecem palavras de uma jovem independente, Mattie.

Özgür bir genç kadına ait olamayacak sözler Mattie.

Mattie...

Mattie...

Sim, fala Mattie Storin. Mr.

Merhaba, ben Mattie Storin.

- Posso confiar em si, Mattie?

- Sana güvenebilir miyim Mattie? - Biliyorsun ki evet.

É uma Mattie Storin que vai tratar disso, é esperta.

Mattie Storin yazıyor. Zeki kız.

Enfim esse artigo dirá, quer Miss Storin goste ou não, é que o Mickey Samuels assumiu a liderança nas sondagens e que anda a apregoar que são favas contadas.

Neyse, bu yazıda Mattie'nin hoşuna gitsin veya gitmesin şu olacak ; o küçük Samuels anketlerde erkenden birinci oldu ve herkese kazandığını söylemeye başladı bile.

Não se passa grande coisa aqui em cima, Mattie.

Burada pek fazla iş yok Mattie.

É a Mattie.

Mattie.

Eu sei como é, Mattie.

Nasıldır bilirim.

- Sou um mero líder de bancada.

Ben sadece Baş Denetmenim, Mattie.

- Bom dia, Mattie.

Günaydın, Mattie.