Translate.vc / portugués → turco / Mc
Mc traducir turco
52,851 traducción paralela
Por favor pode ajudar-me?
Yardımcı olur musunuz?
Pode ajudar-me por favor? Vikram! Vikram!
Yardımcı olur musunuz lütfen?
Você tem um microfone. Então se pudesse se pudesse chamar o nome dela ia ajudar-me.
Sizde mikrofon var, eğer adını anons ederseniz, yardımcı olabilirisiniz.
Soube que tens um pequeno problema.
Başının biraz belada olduğunu duydum, belki yardımcı olabilirim, dedim.
É algo que pode ajudar muitas pessoas, sabes?
Bu, birçok insana yardımcı olabilecek bir şey.
Algo que pode ajudar muitas pessoas, sabes?
Bu, birçok insana yardımcı olabilecek bir şey.
Avise-me se puder ajudar em alguma coisa, Sr. David Davidson.
Yardımcı olabileceğim başka bir konu olursa söyleyin lütfen, Bay David Davidson.
Ela ajudou-me com o site da minha loja.
Dükkanımın sitesinde bana yardımcı oluyor.
Anda a ajudar-me com coisas da casa.
Ev konusunda yardımcı oldu.
Pode ajudar-nos a encontrar quem matou a sua mulher e a saber porquê.
Bunun bize yardımcı olabileceğine inanıyoruz Karınızı kim öldürdü ve neden.
Sou Directora Adjunta com Portfólio Especial, do Gabinete do Director de Inteligência Nacional.
Ulusal İstihbarat Dairesi'nde özel görevli müdür yardımcısıyım.
- Colabora, Randy.
- Bana yardımcı ol Randy.
Delegado, não é o nosso primeiro Cão Infernal.
Şerif yardımcısı, bizim ilk zebanimiz değilsin.
- Já que gostas de partilhar.
- Paylaşımcıyız, değil mi? - Tyler. - Kes şunu.
A cerveja ajuda imenso.
Bira gerçekten yardımcı oluyor.
Sou um cineasta de São Francisco e tenho uma confissão a fazer.
San Francisco'dan bir film yapımcısıyım ve bir itirafım olacak.
Obrigado por ligar à Associação Americana contra o Cancro, chamo-me Sam, sou especialista em informação do cancro, em que posso ser útil?
Amerikan Kanser Derneği'ni aradığınız için teşekkürler, benim adım Sam, kanser hakkında bilgi uzmanıyım, bugün size nasıl yardımcı olabilirim?
E também uso um ventilador CPAP para me ajudar a respirar.
Nefes almama yardımcı olması için bir CPAP cihazı da kullanıyorum.
MICHELE SIMON ADVOGADA DE SAÚDE PÚBLICA, AUTORA nas informações destas grandes organizações de saúde como a Associação Americana do Coração, a American Diabetes Association porque estão a aceitar dinheiro das mesmas indústrias que causam os problemas que supostamente eles deveriam estar a evitar.
MICHELE SIMON HALK SAĞLIĞI AVUKATI, YAZAR önde gelen sağlık organizasyonlarına, artık inanamayışımızla ilgili üzücü olan şey de şu ki, bunlar önlemeye yardımcı olmaları gereken hastalıklara neden olan şirketlerden para almaktadır.
Tem sido tão frustrante para mim porque fui a muitos médicos diferentes pedir ajuda e experimentei tanta medicação diferente para ajudar-me com a asma e nada ajudou, acabei presa no sofá durante os últimos 10 meses sem conseguir respirar e agora em duas semanas, 14 dias,
Bu benim için çok can sıkıcıydı çünkü yardım almak için çok sayıda doktora gittim. Astımıma yardımcı olması için çok çeşitli ilaçlar denedim ve hiçbiri işe yaramadı. Nefes zorluğu çekerek son on ayımı kanepeye bağımlı geçirdim ve şimdi iki hafta, 14 gün içinde ilaçlarımı bıraktım.
Deus nos ajude se ele sair.
Dışarı çıkarsa Tanrı yardımcımız olsun.
- Achou aquilo racista, não é? - Só acho que você é branco.
- Bunun ayrımcılık olduğunu düşündün değil mi?
Para me ajudar a concentrar.
Odaklanmama yardımcı oluyor.
Posso ajudá-lo?
Yardımcı olabilir miyim?
Como posso ajudá-lo?
Size nasıl yardımcı olabilirim?
Como posso ajudar?
Size nasıl yardımcı olabilirim?
Você ajudou muito, professor.
İnanılmaz yardımcı oldunuz profesör.
Posso ajudar os senhores com alguma coisa?
- Yardımcı olabileceğim bir konu var mı?
- A Clave não está a ser prestável?
- Meclis yardımcı olmuyor mu?
- Não te posso ajudar com isto.
- Bu konuda yardımcı olamam.
não vais ajudar?
Yardımcı olmayacak mısın?
Temos de levar o Alec, mas isto não ajuda.
Alec'i götürmeliyiz. Bu şekilde yardımcı olmuyorsun.
Isso ajuda imenso, Izzy.
Çok yardımcı oldun Izzy.
Isto não está a ajudar.
Bu şekilde yardımcı olmuyorsun.
Então, podes ajudar-me a entregar a Camille à Clave?
Camille'i Meclis'e teslim etmeme yardımcı olabilir misin?
- Luke, não estás a ajudar.
- Luke, yardımcı olmuyorsun.
Clary, eu tentei ajudar o Simon.
Simon'a yardımcı oldum Clary.
Desculpem, pessoal.
Odaklanmama yardımcı oluyor.
Que podemos fazer por si?
Sana nasıl yardımcı olabiliriz?
Bom dia.
- İyi günler. - Yardımcı olabilir miyim?
Gideon acha que o ataque da Legião à filmagem do sr. Hunter fez com que este tal George Lucas desistisse de fazer filmes.
- Gideon'a göre Legion'ın film setine saldırması, bu George Lucas denen adamın film yapımcılığını bırakmasına neden olmuş.
Tens que fazer filmes, e tu, George Lucas, tens que acreditar nisso.
Film yapımcısı olmalısın. Film çekmelisin ve sen George Lucas, buna inanmalsın.
Quando queres mesmo uma coisa, tu és imparável, e que Deus ajude quem se meter no teu caminho.
Bir şeyi gerçekten istediğinde durdurulamaz oluyorsun ve yoluna çıkan herkesin de Tanrı yardımcısı olsun.
Estava a explicar ao Jefferson como tu poderias ser capaz de nos ajudar com um...
Ben de Jefferson'a şey konusunda yardımcı olabileceğini anlatıyordum...
Posso ajudar com alguma coisa, soldado?
- Yardımcı olabilir miyim asker?
Já que és nosso convidado e manténs os nossos cientistas reféns, com que problema temporal podemos ajudar-te?
Konuğumuz, iki bilim adamımızı da rehin tuttuğuna göre sana hangi zamansal sorunun konusunda yardımcı olabiliriz?
- É um Deus me ajude e o teu amigo.
Daha çok "Allah yardımcım olsun" dedim. Arkadaşının da.
Aqui, nós somos poucos, mas fazemos o que conseguimos pelos esforços de paz no Médio Oriente.
Burada ufak tefek bir şeyiz ama Orta Doğu'daki barış çabalarına yardımcı olmak için elimizden geleni yapıyoruz.
- Posso ajudar?
- Yardımcı olabilir miyim?
É claro, desculpe, estava só a ajudar o sr. Rory com a sua...
Bay Rory'ye migreni konusunda yardımcı oluyordum.
Posso ajudar?
Yardımcı olabilir miyim?