Translate.vc / portugués → turco / Mercier
Mercier traducir turco
75 traducción paralela
Por favor ligue-me ao Mercier.
Mercier'yi bağlar mısınız lütfen?
Não, quero falar pessoalmente com o Monsieur Mercier.
Hayır, Mösyö Mercier ile bizzat görüşmek istiyorum.
Estou, Monsieur Mercier?
Alo, Mösyö Mercier?
Não, Monsieur Mercier.
Hayır, Mösyö Mercier.
Ouvi um telefonema com Mercier, o joalheiro.
Kuyumcu Mercier ile telefon konuşmasına kulak misafiri oldum.
Mas, Monsieur Mercier...
Ama Mösyö Mercier...
- Só queria falar ao Mercier.
- Mercier'ye bir diyeceğim var.
Monsieur Mercier, posso apresentar-me?
Mösyö Mercier, kendimi tanıtabilir miyim?
Sabe, Monsieur Mercier, isto é tudo uma palermice.
Mösyö Mercier, saçmalık bu.
O avião dá-lhe tempo suficiente para o negócio com o Monsieur Mercier, mas certamente estará... ocupada demais para despedidas.
5.40'a kadar Mösyö Mercier ile olan münasebetini bitirmek için zamanın var... ama tabii... vedalaşmalar için vaktin olmayacak.
- Lepic. - Mercier.
Lepic ve Mercier.
Jacques-Aurelién Mercier.
Jacques Aurelian Mercier.
Fronsac, Este é o Sr. Mercier Conselheiro de Sua Magestade para assuntos internos.
Fronsac, Bu Mister Mercier Karlın danışmanı içişlerinden sorumlu.
Senhora Mercier, faça o favor de nos trazer uma garrafa de champanhe.
Bayan Mercier, lütfen bir şişe şampanya getirin.
Senhora Mercier, tenho prazer de lhe anunciar a promoção de Sandrine como minha segunda secretária.
Size Sandrine'in terfini bildiriyorum. Benim ikinci sekreterim olacak.
Por que não mandas vir uma rapariga para substituir a senhora Mercier? Não.
Neden Bayan Mercier'in yerine birisini almıyorsun?
Já conquistaste o Delacroix, convence-o a contratar-me para substituir a senhora Mercier.
Delacroix'i elde ettin. Bayan Mercier'i benimle değiştirmesine ikna et.
A oposição belga foi estimulada pelo chefe da Igreja Católica, Cardeal Mercier.
Belçikali muhalefet, Katolik kilisesinin basi Kardinal Mercier tarafindan cesaretlendirildi.
Mercier manteve a sua resistência, chamando os alemães de "Um exército do mal" e "O Próprio Lúcifer".
Mercier, direnisini, Alman ordusuna "seytanin kendisi", "seytanin Ordusu" diyerek sürdürdü.
Os alemães colocaram Mercier em prisão domiciliar numa tentativa de silenciá-lo, mas isto só fez aumentar a popularidade dele.
Almanlar onu susturmak için Mercier'i ev hapsine aldilar. Ama bu, sadece popülaritesini arttirdi.
Como quiser, mercier.
Nasıl isterseniz efendim. Mösyö için 5,000 $.
Muito bem, mercier.
Öyle olsun mösyö.
Mercier quer outro carniceiro.
Bitirmem gereken siparişler vardı.
Eu tomo conta disso.
Mercier kasabı değiştirmek istiyor. Ben ilgilenmem!
- Para levar uma prenda. Será que a Laura Mercier vende sedativos?
Kozmetik dükkânında Demerol var mıdır?
Irene Mercier!
Irene Mercier.
A Sra. Mercier está à sua espera no quarto 04.
Bayan Mercier sizi 304 numaralı odada bekliyor.
Oh, Baume e Mercier.
Baume Mercier.
Jean-Paul Mercier.
Jean-Paul Mercier.
O teu amigo Mercier, também está onde tu estiveste a ser torturado pelo Gottier.
Şu an arkadaşın Mercier de Gottier'in sana işkence ettiği odada.
Vamos, Mercier.
Mercier, gidelim.
O Mercier está comigo.
Uzatma. Mercier benimle.
Jean-Paul Mercier foi abatido dois anos depois pela polícia, durante o assalto a um banco.
Jean-Paul Mercier, iki gün sonra bir banka soygunu esnasında Kanada polisince öldürüldü.
Depois do ataque de Jacques Mesrine e Jean-Paul Mercier à prisão de segurança máxima, foi aberto um inquérito para averiguar as condições de detenção dos reclusos.
Jacques Mesrine ve Jean-Paul Mercier'in yüksek güvenlikli hapishaneye saldırmasının ardından, hapishane şartlarını açığa çıkarmada bir umut ışığı olan soruşturma başlatıldı.
De Montreal, Canadá, a Isabelle "Sem Misericórdia" Mercier.
Montreal'den Kanada'ya "Acımasız" Isabelle Mercier.
O Sargento Mercier do Fort Met Outek morto, ao tentar perseguir Firhoun.
Çavuş Mercier Firhoun'u yakalamaya çalışırken öldürüldü.
Desculpa, "mercier". Mas foram eles que começaram.
Özürlerimi sunarım, bayım, ama onlar başlattı.
Aqui é o Mercier.
- Alo? - Mercier burada.
Mercier Sweetshop.
"Şekerci Mercier".
Mercier é o meu nome.
Oradaki Mercier benim.
Para manter o segredo, o Sr. Mercier dizia às pessoas que eu era simplesmente a menina das entregas.
Bay Mercier insanlara sadece teslimatçı kız olduğumu söylerdi.
Os chocolates Mercier tornaram-se populares.
Mercier'in çikolataları popüler olmaya başlamıştı.
Sr. Mercier!
Bay Mercier!
chocolates Mercier.
Mercier çikolatalarını.
O Sr. Mercier morreu.
Çünkü Bay Mercier öldü.
Apenas o Mercier sabia como o localizar.
Sadece Mercier yerini biliyordu.
- O Chocolateiro do Mercier.
- Mercier'in çikolata üreticisi.
Eu já não provava chocolate tão bom desde o tempo do Mercier.
Mercier döneminden beri böyle güzel çikolatalar tatmadım.
O Chocolateiro do Mercier.
Mercier'in çikolata üreticisi.
Ela é o chocolateiro do Mercier.
Mercier'in çikolata üreticisi o.
Dr. Mercier!
Dr. Mercier!