Translate.vc / portugués → turco / Merlot
Merlot traducir turco
174 traducción paralela
Já conhece o Merlot e o Fougasse.
Merlot ve Fougasse'la tanışmıssınız zaten.
As senhoras Merlot, Berlicot, Tricard.
Bayan Merlot, Berlicot, Tricard.
Tome, Merlot. Merlot, abra-me isto.
Merlot, şunu aç bakayım.
Eu sei que não deveríamos tê-lo feito, Sr. Merlot. Mas ele ia muito devagar e recusava-se a deixar-nos passar...
Üzgünüz Bay Merlot, ama kendisini geçmemize izin vermiyordu.
Recusa de ultrapassagem, estou a ver...
- Geçişi engelleme. Anlıyorum. - Gerekeni yapın lütfen, Bay Merlot.
- Faça o que for preciso, Sr. Merlot. - Com todo o prazer, menina Nicole!
- Memnuniyetle, küçükhanım.
O Merlot! Está ali!
- Merlot...
- Onde está o Merlot?
- Merlot nerede? - Sigara almaya gitti.
Por favor, Merlot, isso lá é coisa que se diga!
Rica ederim, bunlar güzel düşünceler değil.
Fougasse! Merlot! Que é isto?
Fougasse, Merlot.
Saia daqui, Merlot.
- Merlot, sen de gidiyorsun.
Há exílios que são provisórios, meu fiel Merlot.
Gün olur sürgün edilenler geri döner, Merlot.
- Merlot, o meu carro!
Merlot, arabam.
- Meu ajudante-chefe... - Meu fiel Merlot!
Sadık Merlot'um benim.
Veja. O Tricard, o Berlicot, o Merlot.
- Tricard, Berlicot, Merlot.
- É o Merlot! - Chefe!
- Bu, Merlot!
Merlot, chame o Tricard e o Berlicot. Está ali o telefone, depressa!
Merlot, sen Tricard ve Berlicot'ya haber ver.
Entretanto, o Merlot está a brincar aos polícias e ladrões.
Bu arada, diğerleri dışarıda hırsız-polis oyunu oynuyorlar.
Cruchot, missão de reconhecimento. Merlot, Fougasse, a escada humana, depressa.
Merlot, Fougasse, ona yardım edin.
Nunca ouvi falar.
- Merlot? Öyle bir şey duymadım.
A única coisa que ela fez desde que aqui chegámos é guardar o vinho.
Geldiğimizden beri Merlot'u dövüyorsun.
Mais Merlot?
- Biraz daha şarap?
- Gosto de Merlot.
- Ben Merlot isterim.
- Adoro Merlot.
- Ben Merlot'ya bayılırım.
- Sou louca por Merlot.
- Ben Merlot için deli olurum.
- Vivo para o Merlot!
- Ben Merlot uğruna ölürüm.
Não temos Merlot.
Malesef Merlotumuz kalmadı.
Ah, Ktarian merlot, 2282.
O, Ktarian merlot, 2282.
Se me perguntassem, o aroma é muito robusto para um Merlot, mas, de novo, eu sou um pouco parcial pela suave uva da Califórnia.
Bir merlota göre aroması fazla yoğun ama ben daha yumuşak Kaliforniya üzümünden hoşlanıyorum, tabii.
- Espero gostes de Merlot.
- Umarım Merlot seversin.
Gostamos do mesmo Merlot.
- Vay canına. Aynı şarabı seviyoruz ha?
Quero um copo de Merlot e ele bebe um vinho branco.
Bir bardak Merlot alacağım. O da sodalı beyaz şarap.
Tony, quando puder, queremos um merlot, um vodka com água tónica e uma club soda para mim.
Tony, bana bir Merlot, bir soda, bir de votka soda verir misin?
Mas, doce nectar dos deuses, ninguém tira o Merlot das minhas meias como aquela musa.
Tatlılar Tanrısı aşkına, kimse çoraplarımdan şarap lekesini onun gibi çıkaramaz, benim küçük patatesim.
Vou levar o Merlot que o Jack roubou do restaurante depois de o despedirem, por ter roubado um Cabernet.
Pekala. Jack'in Cabernet şarabı çaldığı restorandan kovulunca... çaldığı Merlot'u alıyorum.
Um Merlot de 1985, sempre uma excelente escolha.
Bir tane 1985 tarihli Merlot. Harika bir seçim.
E um... Merlot de 1985.
Ve uh yine 1985 tarihli Merlot.
Ia dizer-lhe que o orçamento da Gillette está na sua secretária. E que saí ontem à noite e arranjei o Merlot que queria.
Sadece Gillette bütçesinin masanızda olduğunu söyleyecektim dün gece istediğiniz Merlot'u aldım.
Mas verá muito cor de caqui lá embaixo. E este merlot fica melhor com o cinzento.
Bu koyu bordo da griyle çok iyi duruyor.
- Quero vinho tinto.
- Ben bir merlot alırım.
Oh, e não te esqueças de trazer o teu próprio Merlot.
Ve kendi şarabını getirmeyi unutma.
O nome certo do material é 12-Ounce Merlot Roly.
Söz konus madde için kullandıkları ad 12-Ounce Merlot Poly.
- Nós gostamos...
- Biz- - - Merlot'u seviyoruz.
Adorámos o merlot.
Merlot'u seviyoruz.
- É Merlot, o que é um polícia?
- Peki, jandarma nedir, Merlot?
- Sra. Merlot, ajude-o!
- Tamam, şef.
- Despacha-te.
Bayan Merlot, ona yardım edin.
- O aniversário de Merlot!
- Hatırlıyorum tabii.
- Gostam do Merlot?
Teşekkür ederim. - Merlot'a ( Kırmızı şarap türü ) ne dersin?
Ela sabe o que é o Merlot.
Merlot'u duymuş.
Armand, uma garrafa de vinho, depressa.
- 69 Merlot olabilir mi?