English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Meteor

Meteor traducir turco

935 traducción paralela
- Aquilo é um aerólito ou quê?
- O ne, meteor mu?
- Não caiu como um meteoro.
- Ama meteor gibi düşmedi.
- É aquele meteoro.
- O meteor, alete bu uyarıyı verdirtiyor.
Aquele meteoro ou é muito leve, o que é inaudito, ou então é oco.
Bu meteor ya çok hafif, ki böyle bir şey olamaz, ya da içi bos.
Não há dúvida que não é um meteoro.
Meteor değil. Bu kesin.
E estas máquinas de meteoros?
Bu meteor makineler hakkında neler söyleyeceksiniz?
Os efeitos das leis da gravidade, chuvas de meteoritos o terrível calor do Sol, a radiação cósmica tudo será estudado e analisado.
Yerçekimi kaybının, meteor tozu yağmurlarının, güneşin yakıcı sıcağının, ve kozmik radyasyonun etkilerini. Hepsi incelenip analiz edilecek.
Na viagem de regresso, a nave foi atingida por um meteoro.
Dönüş yolculuğunda gemiye bir meteor çarptı.
Motor De Gloster Meteor.
- Bunların türü Gloucester Meteors.
Temos estado nos esquivando De tempestades de meteoros por todo caminho e estamos quase sem combustível.
Bütün yol meteor fırtınalarından kaçtık. Yakıtımız neredeyse bitti.
Entramos numa tempestade cósmica.
Bir meteor fırtınasına tutulduk.
Um observatório sul-africano relatou meteoros na altura da explosão.
Bir Güney Afrika gözlemevi patlama zamanında yoğun meteor aktivitesi bildirdi.
Terá sido um m... m... uma colisão com um m... - Um meteorito?
- Meteor çarpışması muhtemel
O casco está marcado pelos meteoros.
Gemi yüzeyinde meteor izleri var.
E nem um grande meteorito de ferro podia produzir um campo tão intenso.
Nikel-demir bir meteor bile bu kadar derin bir alan yaratamazdı.
Exterminado por uma peste, catástrofe natural ou tempestade de meteoros.
Bir salgın, doğal bir facia ya da bir meteor afeti yüzünden yok olmuştur.
Fala o Sr. Spock, Embaixador Hodin. O Capitão Kirk foi transportado para baixo há minutos.
Sibirya'ya öyle büyük bir meteor düşmüştü ki ormanları yerle bir...
Possivelmente contacto com um meteorito, ou fragmentos espaciais desconhecidos.
Büyük ihtimalle bir meteor çarpması. ya da bilinmeyen bir uzay süprüntüsü
Está a aproximar-se uma tempestade de meteoros. Pode haver corte a qualquer instante, por isso vamos despachar-nos.
Bir meteor fırtınasına yaklaşıyoruz, o yüzden kısa keseceğim.
Pronto. Tens a Águia por tua conta. Até ao escudo protector de tempestade.
Kartal artık sadece senin var, meteor kalkanını da unutma.
É melhor, A Águia tem danos na cobertura.
Ulaşsanız iyi olur zaten. Gövdede meteor hasarı var.
Aw, saímos do hiperespaço para uma chuva de meteoritos.
Hiperuzaydan bir meteor yağmurunun içine geldik.
Já vi. O meu painel está a acender como uma chuva de meteoritos.
Gördüm. Kontrol panelim meteor ateşi gibi aydınlanıyor.
Um rasto de um meteorito?
- Meteor parçası mı?
Um meteorito encontrado em Adis Abeba?
Addis Abeba'da bir meteor mu bulunmus?
E depois? Para nós são apenas meteoritos. Está certo.
Yani bunlarin basit birer meteor olduklarini söylüyorsunuz.
Sinto-me tão útil como uma chuva de meteoritos.
Kendimi meteor fırtınası kadar faydalı hissediyorum. Neler oluyor?
"Naturalmente"?
Yirmi yıl önce buraya bir meteor düştüğü tahmin ediliyor.
Para começar... cercaram isto de arame-farpado, para que os curiosos não caíssem na tentação.
Buraya geliyorlar ve geri dönmüyorlar. Böylece sonunda meteorun gerçek bir meteor olmadığına karar verildi.
Qualquer coisa.
Bir meteor değilse?
Talvez por um grande meteorito colidindo com a Terra, lançando destroços pelo ar, ocultando o Sol, e matando as plantas que os dinossauros comiam.
Belki de Dünya'ya çarpan büyük bir meteor kalıntılarını gökyüzüne saçarak, güneşi engelleyip dinozorların yedikleri bitkileri yok etmiş olabilir.
Penso que é uma cratera de impacto.
Sanırım bir meteor krateri.
O processamento computacional das fotos revelou, poucas características em Europa que pareçam ser de crateras de impacto.
SAGAN : bilgisayarda işlenen görüntüler Europa'da meteor krateri olduğunu gösterdi.
Com tantos meteoros será difícil detectar uma nave.
Bu meteor yağmuru devam ettikçe yaklaşan gemileri tespit etmek zor.
É uma espécide de meteorito verde.
Yeşil bir meteor. Ne?
Um campo de asteróides.
Bir meteor alanı.
- Estava quase na chuva de meteoros.
Neredeyse meteor yağmurunun içinden geçiyordum.
Está bem. Por que não nos conta o que sabe?
Bam, toz ve sıcaklık getiren bir meteor kocaman bir çukur açtı.
É só uma chuva de meteoritos.
Sadece bir meteor yağmuru.
Na última noite houve uma chuva de meteoritos.
Dün gece bir meteor yağmuru vardı. Olağanüstüydü!
Alguma vez viu Uma chuva de meteoritos, senhor?
Siz hiç meteor yağmuru gördünüz mü, efendim?
- Um meteorito.
- Meteor.
- Dispare a Arma de Meteoros!
- Meteor silahını ateşleyin!
Arma de Meteoros... fogo.
Meteor topçusu ateş.
Não existem meteoritos ocos...
İçi boş meteor olmaz ki...
- Meteoritos.
- Bir sürü meteor.
Apesar de saber de um tipo que fez um buraco enorme.
Şey dışında, bi olayda elemanın biri meteor çukuru gibi bi krater bırakmış.
Uma chuva de meteoritos!
Meteor yağmuru!
- Lá, ele foi como um meteorito.
Orada sanki meteor etkisi yaptı.
- Não foram meteoritos.
- Bu da meteor yağmuru değildir herhalde.
Um pedaço de meteorito.
Degersiz bir parça meteor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]