Translate.vc / portugués → turco / Metropolis
Metropolis traducir turco
758 traducción paralela
Daí que Metropolis necessite de um líder mais forte e carismático.
Bu yüzden Metropolis'e daha güçlü ve karizmatik bir lider gerekli!
Viva Metropolis!
Yaşasın Metropolis!
Então, este Dr. Laughton... esconde-se aqui em Metropolis?
Yani bu Dr. Laughton burada Metropolis'te mi saklanıyor?
Na minha opinião acho que não há lugar... onde um criminoso possa esconder-se, em Metropolis.
Ben bir suçlunun Metropolis'te saklanacağı bir yer olmadığına inanıyorum.
A Zona 2 é a área das fábricas de energia de Metropolis.
Bölge-2 Metropolis'in güç tesislerinin bulunduğu alan.
Pode dar Metropolis a conhecer ao mundo.
Dünyaya Metropolis'te olanları anlatabilir.
Com isso, Metropolis terá um governo normal.
Böylece Metropolis normal bir hükümete kavuşacak.
Metropolis está sob Lei Marcial em nome do Duque Vermelho.
Metropolis, Dük Red'in emri ile sıkıyönetim altında.
A estrada para Petrópolis é um pouco tortuosa.
Metropolis'e giderken yol, oldukça virajlıdır.
Acho que conduzires sozinho até Petrópolis, pode ser demasiado para ti.
Metropolis'e kadar bütün yolu kendi başına gitmen... fazla gelebilir.
"Na década de Trinta, nem a grande cidade de MetrópoIis..."
" 1930'larda, büyük Metropolis sehri bile...
"cuja reputação de clareza e verdade se tornara num simbolo de esperança..."
" açiklik ve dürüstlük politikasiyla Metropolis sehri için...
Daqui Metrópolis 46.
Burasi Metropolis 46.
O Expresso de Metrópolis está pronto para partir... no nível superior, linha 6.
Metropolis ekspresi kalkisa hazir. Üst katta. 6. peronda.
Aeroporto de Metrópolis, daqui Air Force One.
Metropolis Havaalani, burasi baskanin uçagi.
Torre de Metrópolis.
Metropolis kule. Burasi baskanin uçagi.
Mas faz sentido ele ter vindo para Metrópolis... nesta altura.
Metropolis'e tam da su sira gelmesi... duruma gayet iyi uyuyor.
The Times : " "Bomba Azul Sobrevoa Metrópolis." "
se Times, "Mavi Bomba Metropolis'te".
Daqui a cinco minutos, será libertada através das condutas de ar da cidade... uma cápsula de gás venenoso com lítio propano, que aniquilará metade da população de Metrópolis.
O da sensin. Bes dakika içinde, kentin havalandirma deliklerinden... zehirli gaz sizmaya baslayacak. Metropolis nüfusunun yarisi yok olacak.
Mr. Gorman, a cidade de Metrópolis é generosa com uma falha, mas...
Bay Gorman, Metropolis kusurlulara karşı cömert...
Posso voltar à América vulgar agora que sou um sofisticado de Metrópolis?
Metropolis'te yaşadıktan sonra Orta Amerika'ya dönebilir miyim?
Sabes a sorte que tens ao viver em Metrópolis?
Metropolis'te yaşadığın için çok şanslısın.
Não fazem piqueniques em Metrópolis, Mr. Kent?
Metropolis'te piknik yapılmıyor mu, Bay Kent?
Estava só a pensar que uma pessoa como tu se daria muito bem em Metrópolis.
Düşünüyordum da... ... senin gibi biri Metropolis'te iyi kazanır.
Conseguiria triunfar em Metrópolis?
Metropolis'te başarır mıyım?
Sou de Metrópolis.
Ben Metropolis'tenim.
Devemos ir para Metrópolis, e vamos para Metrópolis.
Metropolis'e gitmemiz gerekiyor ve Metropolis'e gideceğiz.
Que voos têm amanhã para Metrópolis?
Yarın Metropolis'e uçak kaçta?
Já chegámos a Metrópolis?
Metropolis'e gelmedik mi?
A prenda mais recente de Smallville a Metrópolis.
Smallville'in Metropolis'e son hediyesi.
Vivo a oito quilómetros daqui, e vou receber a visita do tipo de Metropolis.
Buradan 8 km. Uzakta oturuyorum ve Metropolis'ten bir arkadaşım gelecek.
Tem cuidado, quando voltares para Metrópolis.
Metropolis'e dönünce dikkatli ol.
Quero que escreva uma crónica nova, "Metrópolis Fora de Horas."
"Metropolis Geceleri" adında bir dizi yazacaksın.
Bem-vindo a Metrópolis, Jeremy.
Metropolis'e hoş geldin Jeremy.
Seria óptimo para a tua crónica sobre Metrópolis.
Metropolis yazı dizin için harika olacak.
O que o traz a Metrópolis?
Metropolis'te ne yapıyorsun?
Em breve, toda Metropolis conhecerá o sentimento do amor desprezado.
Çok yakında tüm Metropolis aşka burun kıvırmanın hissini öğrenecek.
O Lex financia muitos cientistas.
Lex Metropolis'teki bilim adamlarının yarısına fon veriyor.
Em toda Metropolis.
Tüm Metropolis.
Em breve, toda Metropolis conhecerá a dor do amor desprezado.
Çok yakında tüm Metropolis aşka burun kıvırmanın hissini öğrenecek.
Penso que planeia pulverizar Metropolis com a sua Vingança.
Sanırım o "İntikam"'ı tüm Metropolis'e yaymayı planlıyor.
Os cidadãos de Metropolis estão perfeitamente seguros.
Metropolis sakinleri tamamen güvende.
Porquê apenas Metropolis?
Neden sadece Metropolis?
Dr. Saxon, em nome dos cidadãos de Metropolis exijo saber quem é essa pessoa.
Dr. Saxon, Tüm Metropolis yaşayanları adına.. bu kişinin kim olduğunu bilmek istiyorum.
Vamos lá ouvir. Isto é uma carta das temperaturas de Metropolis, em dias sucessivos.
Bu Metropolis'in gün gün alınmış ısı durum grafiği.
O Super-Homem pode estar a atrair os raios do Sol para Metropolis...
O güneşin ışınlarını aşağıya Metropolis'e dev... bir ısı tüneli gibi çekiyor olabilir ve biz bunu bilmiyoruz.
Porque haveria Metropolis de começar a aquecer agora?
Ve neden Metropolis şimdi birden bire ısınmaya başladı.
É mais provável que te juntes às Irmãs de Metropolis.
Senin Metropolis Rahibe Manastırına katılman... daha olanaklı.
Como procuradora da cidade de Metropolis vou procurar uma injunção para ordenar ao Super-Homem que cesse e desista imediatamente de usar os seus super-poderes.
Metropolis Şehir Avukatı olarak, hemen Süpermen'in durdurulması... ve süper güçlerini kullanmasından vazgeçmesini.. söyleyen bir celp çıkartacağım.
Quero que rastreies todas as super-actividades desde que chegou a Metropolis.
Jimmy, o buraya Metropolis'e geldiğinden beri yaptığı tüm süper aktiviteleri incelemeni istiyorum.
Metropolis precisa de energia.
Metropolis'in enerjiye ihtiyacı var.