English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Mickey

Mickey traducir turco

3,141 traducción paralela
A sua primeira audiência para liberdade condicional foi a 1 de Junho de 2009, um mês depois da prisão do Mikey Hudson por plantar provas.
İlk tahliye duruşması Haziran 2009'daymış. Mickey Hudson'ın kanıt yerleştirmekten yakalandıktan bir ay sonra.
Recentemente, tivemos oportunidade de investigar cuidadosamente os membros do destacamento de Curtis Bradshaw, que trabalharam com o detective Mikey Hudson em 2009. Você foi uma deles.
2009'da Dedektif Mickey Hudson ile çalışan Curtis Bradshaw görevinde bulunan kişilere iyi bir göz atma şansı yakaladık ve sende oradaydın.
Desde quando precisas de uma razão para bateres no Mickey?
Mickey'e ağız burun girmek için bir nedeni mi olması lazım?
Eles fazem por 500 dólares, mas se eu ajudar o Mickey com umas drogas na semana que vem eles fazem por 200 dólares.
Normalde 5oo dolar falan isterler ama önümüzdeki hafta Mickey'e meth taşımasında yardım edersem 200'e de halleder.
Roubaram a corrente do Mickey. Toma.
Mickey'i fena yapmış.
Mandar o Mickey Milkovich com um bastão de basebol?
Mickey Milkovich'i elinde beyzbol sopasıyla evime göndermekten mi bahsediyorsun?
Vê o Mickey, vai casar com uma puta que engravidou.
Yani Mickey'e baksana mesela, hamile bıraktığı yosmanın tekiyle evleniyor. Doğru mu yani?
O Mickey gay casar-se, faz sentido para ti?
Mickey evleniyor, mantıklı geliyor mu sana?
Aquela puta com quem o Mickey vai casar, é uma puta de verdade que trabalha num Spa.
Mickey'in evlendiği orospu ciddi ciddi Garden Springs Spa'da çalışan bir fahişe çıktı.
O Terry fez o Mickey foder com ela para deixar de ser gay.
Terry içindeki ibneyi sikip atabilsin diye Mickey'e karıyı siktirdi.
O Mickey casar-se, faz sentido para ti?
Sözünün eri misindir?
Ela trabalha no Garden Springs Spa, chama-se masturbar homens de trabalho.
Artık burada yerin yok. Sana hâlâ güvenebilir miyim? Mickey evleniyor, mantıklı geliyor mu sana?
O Terry fez o Mickey foder com ela para deixar de ser gay.
Kız Garden Springs Spa'da çalışıyor.
Vou buscar uns sacos de salgados da cantina, para o casamento do Mickey.
Mickey'in düğünü için dondurulmuş patates kızartması aşıracağım kantinden.
- Estou a falar do Mickey.
- Mickey'i diyorum.
Se te importas um pouco comigo.
Beni bir nebze umursuyorsan Mickey...
Isto é uma palhaçada.
Beni dinle Mickey.
Ouve-me, Mickey. O teu pai é mau, um psicótico palerma.
Baban şeytani, psikopat bir göt.
Vê o Mickey, vai casar com uma puta que engravidou.
Yani Mickey'e baksana mesela, hamile bıraktığı yosmanın tekiyle evleniyor.
Não vou ver o Lip a foder a sua vida da maneira que o Mickey está a foder.
Lip'in hayatını Mickey gibi sikip atışını izlemeye hiç niyetim yok.
É verdade que o Mickey se vai casar?
- Mickey cidden evleniyor mu?
Temos de sair disto, Mickey.
Bu işi bırakmamız lazım Mikey.
Lá em cima, Mikey!
Makasa aldım, Mickey!
Mikey!
- Mickey.
Isto tem que ver com o Mickey, certo?
Mickey yüzünden, değil mi?
Sim. Ele identifica o Mickey por 50 mil.
Evet. 50 bine Mickey'i ele verecek.
O Mickey ligou-me.
Mickey aradı.
Ainda bem que gostaste, Mickey.
Sevmene sevindim Mickey.
Entra no carro, Mickey.
Atla arabaya Mickey.
- Onde está o Mickey?
- Mickey nerede?
Não sabemos se é o Mickey.
Mickey olup olmadığını bilmiyoruz.
Porque veio cá o Mickey?
Mickey ne diye geldi buraya?
- Mickey.
- Mickey.
- Onde está o Mickey?
Mickey nerede?
Tomem. - Estás a estragá-los.
- Mickey, onları şımartıyorsun.
Mickey, estás a envergonhar-me.
- Rahatsız olmuyor musun? - Mickey rezil ediyorsun beni.
Mickey!
Mickey!
Algemem-me. Aquela puta com quem o Mickey se vai casar é uma puta de verdade que trabalha no Garden Springs Spa.
Mickey'nin evlendiği yosma Garden Springs Spa'da çalışan gerçek bir orospuymuş.
Sim. Acho que a vantagem de te apaixonares pelo Mickey Milkovich é que sabes que podes encontrar alguém melhor.
Sanırım Mickey Milkovich'e aşık olmanın iyi yanı her zaman daha iyi birini bulabilecek olmandır.
- Ele identifica o Mickey por 50 mil.
- 50 bine Mickey'i ele verecek.
O Mickey está a sair da cidade com o Daryll e com o Bunchy.
Mickey, Daryll ve Bunchy ile şehir dışına çıkıyor.
Tens de me avisar quando saíres da cidade, Mickey.
Şehirden ayrılacağın zaman bana söylemen gerek Mickey.
Não sabia.
- Bunu bilmiyordum. - Bilmediğin çok şey var Mickey.
Não te contei muita coisa, Mickey.
Sana söylemediğim çok şey var.
Deves ser o Mickey.
Sen Mickey'sin sanırım.
Obrigado, Mickey.
Teşekkür ederim Mickey.
- Mickey.
Mickey.
Deste-me uma vantagem, Mickey.
Bana avans sağladığından dolayı Mickey.
Estou em dívida, Mickey.
Sana borçluyum Mickey.
Tens de me avisar quando saíres da cidade, Mickey.
Şehirden ayrılacağında bana söylemen gerek Mickey.
Tens visto o Mickey?
Mickey'i gördün mü hiç?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]