Translate.vc / portugués → turco / Mike
Mike traducir turco
20,583 traducción paralela
Queria honrar o Mike.
Mike'ı onurlandırmaya çalışıyordum.
A suspeita da minha parceira de que matara o Mike Stratton começou a fazer mais sentido.
Ortağımın Mike Stratton'ı öldürmenden şüphelenmesi - bir anda daha mantıklı geldi.
Se calhar, não gostou do que o Mike fazia ao Ranger da Meia-Noite.
Belki de Mike'ın Gece Yarısı Korucusu ile yaptıklarını beğenmedin.
Se tivesse matado o Mike, porque teria ido falar convosco?
Mike'ı öldürmüş olsa neden geçen gece gelip sizinle konuşayım?
Não poderia ter feito mal ao Mike.
Mike'ın canını yakamazdım.
Identificaste outros suspeitos a partir dos diários?
Mike Stratton'un savaş günlüklerinden başka şüpheli buldun mu?
O Mike andava a incomodá-lo, a interferir nas vendas, disse-lhe para sair do parque.
Mike onu düzenli olarak rahatsız ediyordu. Uyuşturucu anlaşmalarına karışıyordu. Ona parktan çıkmasını söyledi.
Só queremos saber se conhecia o Mike Stratton.
Mike Stratton'ı tanıyıp tanımadığını bilmek istiyoruz.
Encontrámos indícios de que o Mike Stratton o aturava, e de que eram, aliás, bons amigos.
Mike Stanton'un onu sevdiğinin ve iyi arkadaş olduklarının birçok işaretini bulduk.
Então o jantar foi na noite em que o Stratton foi morto?
Akşam yemeği Mike Stratton'un öldürüldüğü gece mi oldu?
Penso que ele não queria matar o Mike Stratton.
- Geçen gece Mike Stratton'ı öldürmek istediğini düşünmüyorum.
Acho que queria matar toda a gente, excepto o Mike Stratton.
Mike Stratton dışında herkesi öldürmeyi planladığını düşünüyorum.
Disse que identificaram um suspeito da morte do Mike, alguém que posso ou não reconhecer.
Mike'ın cinayetinin şüphelisini bulduklarını söyledi. Tanıyabileceğim birisiymiş.
O senhor e Mike Stratton falavam-se, disso não há dúvida.
Sen ve Mike Stratton iletişim hâlindeydiniz. Bu bir soru değildi.
Houve uma luta antes de matar o Mike.
Mike'ı vurmadan önce boğuştunuz.
Primeiro, que admirava e apreciava a dedicação do Mike aos ideais do Ranger da Meia-Noite.
Birincisi Mike'ın Gece Yarısı Korucusu'na olan adanmışlığını takdir ettiğindi.
E segundo, que ele era seu amigo.
Ve ikincisi de Mike'ın arkadaşın olduğu.
Quando vi o Mike ali deitado, vi que não podia fazê-lo a mais ninguém.
Mike'ı orada yatarken gördüğümde bunu kimseye yapamayacağımı fark ettim.
Apesar da morte do Mike Stratton, quer continuar a ser um herói.
Mike Stratton'un cinayetine rağmen kahraman olmaya kararlı.
Mike, sabes o que é que isto significa?
Mike, bunun ne anlama geldiğini fark ettin mi?
Daqui é o Capitão Mike Slattery.
Ben Kaptan Mike Slattery.
Na sexta-feira, o Mike estava agitado.
Cuma günü, Mike yerinde duramıyordu.
Pessoal, este é o meu irmãozinho, Mike.
Hey çocuklar, bu kardeşim Mike.
Só para que todos saibam, houve um problema entre mim e o Mike.
Bilesiniz diye anlatayım ; Mike'la aramızda bir sorun vardı.
Eu gostava muito de uma mulher, é, e o Mike a modos que teve um caso com ela.
Bir kadını seviyordum, sonra Mike kıza yanaştı ve yanından hiç ayrılmadı.
Bem, depois disso, o Mike, covardemente, foi para o espaço.
Olaydan sonra Mike korkak tavuk gibi uzaya kaçtı tabii.
Mike, isso é tão engraçado.
- Mike, çok komiksin.
Mike!
Mike!
Mike.
Mike, gitar ne iş?
- Toca algo, Mike.
- Bir şeyler çal o zaman, Mike. - Evet.
Qual é, Mike, Mike...
Hadi, Mike, Mike...
- Mike, Mike, Mike...
Mike, Mike, Mike...
- está bem, ok. - Mike, Mike, Mike.
- Mike, Mike, Mike.
- Tudo bem, Mike.
- Sorun değil, Mike.
Estamos aqui para ti, Mike.
- Yanındayız, Mike.
O Mike deu uma pré-festa e ficamos um pouco preocupados.
Mike ön parti düzenledi, biraz meşguldük.
Devemos voltar para a festa do Mike?
Mike'ın partisine mi dönsek?
Muito engraçado, Mike.
Mike, çok komik.
* * Nós não começamos o fogo * Muito engraçado, Mike.
# Ateşi biz bulmadık #
Bem, tu não és perfeito, Mike.
Ama mükemmel değilsin, Mike.
O perfeito Mike teve que mudar de faculdade porque foi preso por plágio.
Mükemmel Mike'ınız tezinde intihal yaptığı için üniversiteden atıldı.
Mike.
Mike.
Mike?
Mike?
É o Mike Kurtzman, o que roubou a câmara, e são o Seamus Gadsen, e o Brian McKinney, conhecidos como os 3 de Prospect.
Kamerayı çalan kişi Mike Kurtzman, bunlarda Seamus Gadsen ve Brian McKinney, Prospect 3'Iüsü olarak bilinen çocuklar.
O Mike e o Seamus tinham 16 anos.
Mike ve Seamus 16 yaşındaydı.
O Brian, o Mike e o Seamus estiveram envolvidos noutros incidentes, incluindo a tentativa de assalto a outra jovem mulher.
Brian, Mike, ve Seamus genç bir kadını soyma girişimi gibi başka olaylara da karışmışlar.
Era do hospital, Mike.
Bu hastaneden geldi Mike.
Eu não conhecia o Seamus e o Mike antes daquela noite.
Seamus ve Mike'ı o geceye kadar tanımıyordum.
O Brian, o Mike e eu prometemos... Chega de mentiras.
Brian, Mike, ve ben birbirimize bir söz verdik... bir daha yalan yok.
Aquele tipo, o Mike.
Şu çocuk, Mike.
Maldito Mike.
- Koduğumun Mike'ı.