English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Min

Min traducir turco

1,173 traducción paralela
- Eu raspei o cabelo da minha Barbie.
- Barbie'min başını traş etmiştim.
... men.
... min.
Ouço uma voz e corro para a fresta para ouvir e ver a cara da minha Tisbe.
Bir ses görüyorum. Hemen gideyim, şu çatlağa bakayım duyabilecek miyim Thisby'min yüzünü.
Porque pretendo avistar Tisbe graças à vossa luz clara.
Çünkü bu parlak, aydınlık ışık sayesindedir ki görebileceğim, Thisby'min yüzünü.
- Temos um espião no Ministério. "Câmara de Criogenia. Min Defesa"
Savunma Bakanlığında bir casus olduğuna dair ihbar aldık.
Dr. Min. identificado.
Doktor Min, kimlik doğrulandı.
Dr. Min? Sou eu, Sik.
Alo Dr. Min mi?
Um dos sítios favoritos do Skip era a casa da minha querida Tia Maggie.
Skip'in en sevdiği yerlerden biri Maggie Teyze'min eviydi.
O detector acusou um uso de MIN suspeito.
Tarama sonunda şüpheliyi iş üstünde yakaladık
- Que é isto, Min-Min?
Bu nasıl, Min-Min?
Min-Min?
Min-Min!
Quando a Min-Min estava em casa, pensei que ela resolveria todos os nossos problemas.
Min-Min, evdeyken düşünürdüm, .. tüm problemleri onun çözebileceğini.
Para começar, a Min-Min está a ir muito bem, no templo.
İlk olarak, şunu söylemeliyim : Min-Min tapınakta çok iyi.
O Mestre quis visitá-los, para conhecer melhor a família dela.
Usta, sizi ziyaret etmek istedi.. - -Min-Min'in ailesinin durumu bilmek için.
Sr. Jian, a maioria das pessoas ignora as disciplinas espirituais, por isso não viu os sinais dela.
Bay Jian, birçok kişi ruhsal bilimlere önem vermiyor. Siz de, Min-Min'in sahip olduğu gücü farkedemediniz.
E não é tudo. Um de vós aqui a jantar, um dos meus 12 eleitos sairá para me trair.
Buradaki biri... 12'min biri, satacaktır beni...
Contacte o Conselheiro Min.
Konsey ile bağlantı kur.
Escritório do conselheiro Min.
Konsey üyesi Min'in ofisi.
O Conselheiro Min não fala com ninguém sem uma marcação.
Konsey üyesi randevusu olmayan kimseyle görüşmeyecektir.
Duas palavras minhas e uma barragem de ogivas de combate enviarão você, o Conselheiro Min, e três gerações de Erasians para muito antes da Idade da Pedra!
İki kelimemle kinetik savaş başlıklarını açıp konsey üyesi ve sizi, ve gelecek üç neslinizi taş devrine çevirebilirim!
Sabes, Barry, já faço este trabalho há vin... vinte min... anos, desde os... quinze.
Bilirsin, Barry, bu işi neredeyse 20 dakik.. yıldır yapıyorum. 15 yaşımdan beri.
Tu! Nunca deste valor ao meu Robbie!
Sen. Sen Robbie'min değerini hiç anlamadın.
Pare de se rastejar, olhe para min. Aproxime-se
Çekinmeyi bırak ve bana bak!
Mas onde o Fonzie diz, "AYY!", Jesus diz "A-men".
Fakat Fonzie'nin "Ayy!" demesi yerine İsa, "A-min" der.
Venha para a mãe, querido... 1 min. 30 segs. para interceptar.
Annene gel bebek. Temas için bir dakika 20 saniye.
- Faltam 5 min. para a corrida começar.
- Yarışa 5 dakika kaldı.
Edifício Watergate daqui a 20 min.
Watergate. 20 dakika.
- Que merda é que o miúdo sabe?
- Bu s... min çocuğu ne biliyor?
- Quero que esteja tudo perfeito... no dia especial do meu Dudley!
- Minik Dudley'min özel günü için her şeyin mükemmel olmasını istiyorum.
- Saia do caminho da garota!
Çekil benim Lady'min yolundan
Só ver as folhas de entradas e saídas, demoro 30 min. com as precauções.
Vücuda giren / çıkan formunun kontrolü için bile yarım saat önlem alıyorum.
Uma unidade aguentou 40 min, a outra, 6 h.
Bir birliğimiz 40 dakika dayandı, diğeri de altı saat.
Notas de protesto foram enviadas pelo Min. dos Negócios Estrangeiros e pelo Secretário de Estado americano. "
Dışişleri Bakanlığı ve Loomis devlet bakanlığı sert protesto notları yazmış.
Tenho o Min. dos Negócios Estrangeiros a pedir o dinheiro de volta.
Dışişleri Bakanlığı parasını geri istiyor.
Dadas as circunstâncias, o General Heydrich gostaria que lhe recordassem o seu conteúdo, em prol da harmonia entre a Gestapo e o Min. dos Negócios Estrangeiros.
Gestapoyla, Dışişleri Bakanlığı arasındaki uyumu bozmamak için.
Acreditam que a minha Kim tem 17 anos?
Kimmy'min 17'sine geldiğine inanabiliyor musunuz?
O nome do suspeito é Penticoff. Ele vai receber uma chamada em 20 min. na Estrada San Fernando, 18166.
Şüphelinin adı Penticoff. 20 dakika içinde 18166 San Fernando Sokağı'na bir telefon bekliyor.
Vamos às compras, voltamos para casa, comemos, e depois vamos para o desfile ver o nosso pequeno Stewie fazer de bebé Jesus.
Alış-veriş yapacağız, eve geleceğiz, yemek yiyeceğiz sonra küçük Stewie'min Bebek İsa'yı oynayışını görmeye gösteriye gideceğiz.
Atire em min!
Devam et, öldür beni!
Espere pôr min!
Beni bekle!
O funeral da tia Lilian tem de ser igualmente resplandecente.
Lilian Teyze'min cenazesi de göz kamaştırıcı olmalı.
Agora tenho de ir ao Harry Winston ver se me empresta uma coisa fabulosa para o velório da tia Lilian.
Şimdi Harry Winston'sa gidip, Lilian Teyze'min ayini için müthiş bir elbise almam lazım.
- O velório da minha tia Shirley foi aqui.
- Shirley Teyze'min ayini buradaydı.
3 MIN NO RINGUE!
RİNGDE 3 DAKİKA!
Sabe, a minha Mary tinha um cachecol como esse.
Biliyor musun? Mary'min de böyle bir atkısı vardı.
Será seguido por satelite se sair do carro por mais de 15 min.
Uydu vericisine gelince ; arabadan 15 dakikalığına inmiş gibi geldiği anda harekete geçeceğiz.
Encontramono-nos dentro de 20 min na esquina.
Al. Git, bana iki paket sigara al.
Diz que viu Banks sair 15 min antes dos disparos.
Banks'ın o anda hala burada olduğunu bilmiyormuş.
- Ligo-lhes daqui a 10 min.
- On dakikaya ihtiyacım var.
Lee Jeung-min.
Lee Jeung-min.
Volto dentro de 10 min.
Ben on dakikaya dönerim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]