English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Mista

Mista traducir turco

145 traducción paralela
Se como uma mista de centeio sonho com uma loura alta e serena.
Böyle domuzlu peynirli çavdarım olursa rüyamda güzel bir sarışın görürüm.
Nossa escola será mista agora?
Okulumuzu karma yapalım mı?
" Com uma forca mista de 2200 oficiais e homens, avancei pelos carris até Anping.
2200 kişi demiryolu ile Anpig'e geldik.
Vocês fazem sandes-mista quente?
Izgara peynirli sandviçiniz var mı?
A Cidade Livre, com a sua população mista de alemães e polacos, tinha sido separada da Alemanha e ficado sob a responsabilidade de um comissário da Liga das Nações.
Alman ve Leh nüfusun yaşadığı bu açık şehir, Almanya'dan kopartılmış ve Milletler Cemiyeti kontrolüne geçmişti.
Queremos uma salada mista verde com endívias, agrião e tomate.
Hindiba'Iı yeşil salata istiyoruz. ... tere otu ve domateste olsun lütfen.
Quando a turma do meu cunhado se tornou mista, os miúdos voltaram à infância.
Sınıfı karma olan eniştem anlattı. Öğrenciler çocuksu hale dönüp ürkek oluyorlarmış.
Estive nos campos de ouro da Califórnia, antes dos 18. Estive na corrida do ouro... e fui para o comitê de pastos, na América do Sul. Os Lopez do Missouri são uma banda mista.
Minneapolis'ten berberler, işleri kötü giden çiftçiler, İskandinav melezler, hayvan avcıları ve oduncular, üçkağıtçı çıraklar, salcılar, zehir tüccarları...
É muito amável da sua parte, meu filho, mas esta comunidade não é mista.
Çok nazik bir davranış, evladım. Ancak, burası karma bir cemaat değil.
A minha mulher quer uma salada mista como entrada e a massa especial.
Karım başlangıç olarak karışık salata ve sizin özel makarnanızdan alacak.
E querem uma Comissão mista que aceite queixas.
Kısmen Hintli bir komisyon da şikayetleri dinleyecek.
Uma espetada mista.
Vietnamlı şiş kebab.
Sande mista com maionese.
Çavdar ekmeğiyle mayonez, salam, peynir.
Ele nunca tinha visto uma espécie mista.
Daha önce hiç birleşik tür görmemiş.
Era mista.
Karma okuldu.
Deixe-me disfrutar da única coisa que me sabe bem esta óptima, deliciosa, saborosa cheia de carne de perú Sanduíche Mista.
Sadece bırakta beni biraz olsun mutlu eden tek şeyi yapıyım bu taze, lezzetli, tatlı etli, hindi dolu soğuk sandwiç.
Marge, pensei que tinha apetite pela destruição, mas só queria uma sanduíche mista.
Marge, yıkım için iştahım olduğunu düşünmüştüm ama tek ihtiyacım kulüp sandviçleriymiş.
Às vezes na casa-de-banho mista, o Richard e o Billy dizem anedotas. Param quando eu entro.
- Bazen tuvalete gittiğimde, Richard ve Billy şakalaşıyor oluyorlar ama ben girer girmez susuyorlar.
- Está na casa de banho mista.
Uniseks tuvalette.
Uma salada mista.
- Karışık salata.
É manada mista, mas a maioria é Black Baldies.
Sürü biraz karışık, Genellikle siyah Baldies.
Depois aparece um oficial, junta-os numa unidade mista e lá vão eles armar sarilho.
Sonra diğer görevliler karma halde başka bir birime katıldılar. Yol şaşırmaları sorun yarattı mı?
Overdose mista de álcool e de GHB.
Alkolle GHB'yi karıştırmışlar.
- Ela não joga numa equipa mista.
- Kız, erkek karışık takımda oynamıyor.
Mas sabemos que uma academia mista é uma decisão correcta e necessária.
Ama karma akademi gerekliydi ve kurulması iyi bir isabet oldu.
Está interessado numa tarte mista?
Kıymalı turta ilginizi çeker miydi? - Çok lez -
Não se esqueçam da tarte mista.
Kıymalı turtanızı unutmayın.
Digo, poderá ser uma tarte mista?
Acaba kıymalı turta olabilir?
- Adoro salada mista.
- Karışık salataya bayılırım.
Também tenho salada mista de eruca. De entrada, tenho rolo de espadarte com doce de cebola. Peito de perdiz em molho de framboesa com empada de trigo sarraceno.
Bu akşam antre olarak da soğan marmelatı kızarmış tavuk göğsü ve kaz ciğeri ezmesi var.
- Na secção mista do Sarah Lawrence.
Sera Lorans erkek Patrıck.
Mas, paizinho, é uma banda mista.
Ama Pappy onlar birleşti.
Uma tosta mista, panquecas e bacon.
Fransız usulü tost, pan kek ve pastırma.
Quero uma tosta mista, panquecas e bacon.
Tamam. Fransız usulü tost, pankek ve pastırma.
Estava a brincar. Tosta mista, por favor.
Sadece şaka yapıyorum ama bir Fransız tostu alayım, lütfen.
E antes de a faculdade de Muffy ser mista?
Ve Muffy Üniversitesi karma olmadan önce?
Espero que seja uma sauna mista!
Umarım Karışık bi sahunadır!
Se ambos os pais forem de raça mista, são judeus.
Anne ve baba melezse çocuk Yahudi sayılır.
- É mista?
- Karma bir okul mu?
São dois "cheeseburgers" duplos, três doses de frango frito, uma sandes de bacon, uma sandes mista em pão de centeio, um peito de frango frito, uma sandes de peito de peru e duas doses de chili com extra cebola.
Üç kızarmış tavuk. Bir barbekü et, iki salamlı ve peynirli... Kızarmış tavuk budu, hindi göğsü... ve iki ekstra soğanlı fasulye.
Eu não como tosta mista só porque estou a comer... ameijoas e camarões e marisco e merdas.
Peynirli tosttan nefret etmem çünkü ben... kabuklular ve karides ve deniztarağı ve her şeyi yiyorum.
Os níveis de melanoma estão normais... para uma pessoa de raça mista.
Melanaom seviyeleriniz normal düzeyde... her melezdeki kadar.
Raça mista?
Melez?
Mista.
Me- -
Esquece esse manobrador mestiço, de raça mista e dá-me o beijo que me queres dar desde que nos conhecemos.
Bu yüzden şu soyu belli olmayan otoparkçıyı boş ver ve tanıştığımızdan beri bana vermek için sabırsızlandığın o öpücüğü ver.
Não tem o direito de me perguntar isso numa sala mista.
Ve bana böyle karışık bir sınıfta bunu sorma hakkınız yok.
Chá e espuma mista, fica-se bêbado?
- Köpüklü çay içmiş miydin hiç? - Yoo.
Achas que uma pessoa mista precisa de protector solar?
Sence çift ırklı bir kişi güneş kremine ihtiyaç duyar mı? Düşündün mü?
Mista de mariscos para o cavalheiro e uma dose de batatas fritas.
Beyefendiye deniz ürünleri tabağı, ve fazladan patates kızartması.
No próximo ano, a escola vai ser mista.
Sonbahar'da okullar açılınca, hepiniz bir üst sınıfa geçeceksiniz. Gelecek yıl sınıflar karma olacak.
Não sabia que essa caverna era mista.
Bu inin karma olduğunu bilmiyordum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]