Translate.vc / portugués → turco / Monkey
Monkey traducir turco
235 traducción paralela
Se por acaso encontrar umas centenas de francos, estarei no Brass Monkey.
Birkaç yüz frank bulursan, ben Brass Monkey'deyim.
Mostra os escalpes, Monkey.
Ona kafa derilerini göster, Maymun.
É uma pena já a ter dado ao Monkey.
Yazık, onu Maymun'a verdim bile.
E enquanto o Hachita, o Besh e o Monkey fingiam... ser o bando que os perseguia, todos os outros iam noutra direcção.
Bu arada Küçük Balta, Besh ve Maymun... akıncı yerlilermiş gibi numara yaparlarken... diğerleri başka biryoldan kaçacaktı.
Por isto, dou-te a parte do Monkey.
- Bunun için Maymun'un payını sana veriyorum.
Talvez para Fleshpot Hill, ou Brass Monkey Ravine.
Belki Fleshpot Hill, belki de Brass Monkey Vadisi.
Tenho melhores ofertas que essa, de Monkey Ward.
Efendim? Başka yerlerden daha iyi teklifler alıyorum.
- Monkey, hora de fazer negócios.
İş zamanı Maymun.
Dreadlocks, o Monkey voltou para nós.
Dostlarım, Maymun tekrar aramızda.
No outro dia foi fiador de um jamaicano, um tal Monkey.
Geçen gün Maymun adında bir Jamaikalı'yı serbest bıraktın.
Cantei no Blue Monkey ontem à noite.
Dün gece barda şarkı söylüyordum. Yalan söylüyor.
"Iron Monkey"
DEMİR MAYMUN Çeviri : batigol-7
Hoje cheja outro oficial. É conhecido pelo seu mau feitio. Pensas que o Iron Monkey vai aparecer?
Sonunda o gıdaları satmaya başladığında, bir servetin sahibi olacak!
Idiotas desajeitados. Deixem-nos! Estamos a tentar apanhar o Iron Monkey.
Demir Maymun'u yakalayana kadar, adamlarını bizden uzak tut!
Qurees que o Iron Monkey saiba que tenho o meu tesouro escondido ai debaixo? - Sai dai!
Demir Maymun seni görürse hazinemi bulur ve çalar!
Se o Iron Monkey vier, vai ter sérios problemas!
Demir Maymun'un bize karşı hiçbir şansı yok.
É ele, Iron Monkey!
Emin misin?
Diabos, Iron Monkey. Não vou comprar um caixão... antes de gastar todo o meu dinheiro.
Bu görevi almak için bir servet harcadım.
Excelência, Iron Monkey!
Dönmüş!
Iron Monkey é procurado novamente.
Demir Maymun'un başına koyulan ödülü artırmışlar.
Ouvi que o Iron Monkey foi preso, é verdade?
Demir Maymun'un tutuklandığını duydum. Doğru mu?
É formidável ter apanhado o Iron Monkey.
Sonunda onu yakalamak harika olmalı.
Mestre Fox, sempre que prepara uma armadilha para tentar apanhar o Iron Monkey, deixa-o ir em liberdade.
Demir Maymun'u yakalamak için daima yeni bir yol buluyorsun. Ama hep onu salıyorsun.
O novo oficial esta a chegar, Tenho a certeza que o Iron Monkey vai aparecer para criar problemas.
Gece gündüz Demir Maymun'un peşindeyim.
Mestre Fox... Está a pensar que ele possa ser o Iron Monkey?
Sence bu Demir Maymun olabilir mi?
Toda a gente parece ser o Iron Monkey aos meus olhos.
Bana herkes Demir Maymun'muş gibi geliyor.
Foi o Iron Monkey.
"Açgözlülük etme."
Não, é ouro, só pode ser o Iron Monkey.
- Hayır, Demir Maymun altın atıyor.
Obrigado, Iron Monkey.
Tanrı seni korusun Demir Maymun.
Iron Monkey existe! Iron Monkey o mesericordioso.
- Demir Maymun gerçekten varmış.
Iron Monkey?
- Demir Maymun!
Se o Iron Monkey aparecer, então estamos em sérios problemas.
Seni hiçbir şey için suçlayamaz değil mi?
Captura o Iron Monkey. Prende todos que estejam envolvidos directamente a ele!
Demir Maymun olması ihtimal olanları tutuklayın.
Disseste a palavra'monkey'. Tira o sinal.
Senin Demir Maymun olduğunu biliyoruz.
Debaixo das vossas faces ignorantes, qualquer um de vocês pode ser o terrível Iron Monkey.
Bu masum yüzlerin arkasındaki biriniz Demir Maymun'sunuz!
Libertarei aqueles que me dêem informações sobre Iron Monkey.
Demir Maymun ortaya çıksın yeter. Demir Maymun ortaya çıkar çıkmaz hepiniz evlerinize gidebilirsiniz.
Sua excelência, está a castigar inocentes, eu sou o Iron Monkey.
Masum insanları serbest bırak!
Iron Monkey. Vou-te prender para salvar os inocentes.
Demir Yumruk, sen kahraman falan değilsin.
É tão forte como o Iron Monkey.
Demir Maymun kadar kuvvetli.
Excelência, Iron Monkey apareceu, logo provamos a nossa inocência.
Efendim, Demir Maymun bizim masum olduğumuzu kanıtladı.
Excelência, se eu, Wong Kei-ying, ficar com a responsabilidade de apanhar o Iron Monkey, promete libertá-los?
Efendim, Wong Kei-ying, Demir Maymun'u tutuklayacak. Gitmelerine izin verin.
Captura Iron Monkey antes de acabarem sete dias.
Demir Maymun'u tutuklaman için yedi günün var.
- Vou capturar Iron Monkey brevemente.
- Onu hemen tutuklayacağım.
Ele vai ajudar a capturar o Iron Monkey?
Demir Maymun'u yakalamasında Vali'ye yardım ediyor.
És o Wong Kei-ying que lutou contra Iron Monkey?
Demir Maymun'la dövüşen adam değil misin sen? - Benim.
Dr Yang, já ouviu falar no Iron Monkey?
Dr. Yang, Demir Maymun'dan haberiniz var mı?
O governo ficou com o meu filho preso até eu apanhar o Iron Monkey.
Ben Demir Maymun'u yakalayana kadar Vali oğlumu hapis tutacak.
Quanto mais depressa apanhar Iron Monkey, mais depressa vejo o meu filho.
Demir Maymun'u ne kadar çabuk yakalarsam, oğlumu o kadar çabuk görürüm.
Iron Monkey veio para nos salvar.
Bana ver!
Obrigado, Iron Monkey.
Teşekkürler Demir Maymun..
Onde estás agora, Iron Monkey?
Demir Maymun, neredesin?