Translate.vc / portugués → turco / Moral
Moral traducir turco
4,074 traducción paralela
Dá-me lição de moral sobre a Thalia, mas anda com ele?
Onunla birlikte takılırken, bana Thalia hakkında nutuk mu okuyacaksın?
Olha que animador que tu és!
Vay arkadaş. Sen ne güzel bir moral deposu çıktın böyle!
É isso mesmo.Junto com a masculinidade, bolsa de estudos, perseverança e moral levantada.
Aynen öyle. Diğer ilkelerimiz de mertlik, irfan, azim ve yükseliştir.
Ele vai tocar tantas pessoas e levantar tantos espíritos.
İnsanlara moral vereceksin.
E muito moral.
Ve de çok ahlaklı.
Há uma moral nesta história.
- Kıssadan iyi bir hisse çıkabilir.
Quão grande é essa moral da qual estamos a falar?
- Ne kadar büyük bir hisse?
Há uma boa moral nesta história.
Kıssadan iyi bir hisse çıkabilir.
O dinheiro abala o moral de um homem.
İşte, Para insanı böyle yoldan çıkartır
É a sua bússola da moral pirando.
Bu sadece senin vicdanının sesinin gelip gitmesi.
És mesmo "deita abaixo".
Sen bir moral bozucunun tekisin.
- És uma desmancha prazeres.
- Debbie moral bozucu. - Hayır.
Não, elas percebem o dilema moral.
Hayır, yaşadığın ahlaki ikilemin kokusunu alıyorlar.
Talvez seja apenas porque, não tendo elas qualquer sentido de moral, ele as fascine nos homens.
Belki de kendileri ahlaki değerlerden yoksun oldukları için bunu erkeklerde görmekten hoşlanıyorlardır.
E isso seria uma questão moral.
Ahlakla ilgili kısım burada başlıyor demek.
Esse é o pior discurso de encorajamento de sempre.
En kötü moral verme konuşması bu.
Vamos lá manter este espírito.
Moral bozmuyoruz. Yola devam.
Duas horas de instrução moral?
İki saatlik ahlak dersi mi?
Porque ela está a manter a moral.
Tabii ki moralini yüksek tutuyor.
Não tem muita moral para falar.
Bunu sen mi söylüyorsun?
Isso se opõe, por exemplo, à moral católica que diz que o vício não é natural e quê... É necessário... O...
Bir bakıma, kötülüğün doğadan gelmediğini ve onu baskılamamız gerektiğini, reddetmemiz gerektiğini söyleyen Katolik Dürüstlüğü'ne zıt bir düşünce.
É decepcionante.
Moral bozucu.
Porque talvez, ainda existam pessoas com moral.
Ahlak ile insanlar hala var belki çünkü.
O seu sentido de moral é impecável, mas o seu sentido para as roupas...
- Evet. Ahlaki değerleri tartışılmaz, ama kıyafet tercihi...
Desculpa não ocupar o lugar especial de pureza moral de onde lançar julgamentos piedosos, mais conhecido como poço de pratos.
O bulaşıkçı gibi ahlaki değerlerimi ortaya dökecek özel bir platformum olmadığı için kusuruma bakma.
Eu prefiro falar sobre legalidade e moral, mas não, não são.
Yasallığı ve ahlaklılığı tartışıyor olmayı tercih ederdim ama hayır, değiller.
Algo que levante o moral.
Moral yükseltecek bir şey.
Obsessiva, cruel... a viver e a respirar relativismo moral.
Takıntılı, acımasız, yaşayan ve nefes alan ahlâkî görecelik.
Eu conheço esta gente, vão-me atacar forte.
Moral destek. Bu insanları tanıyorum.
A superioridade moral de ser magro?
Zayıf kalmanın ahlâki üstünlüğü mü yani?
Bom incentivo.
Güzel moral konuşması.
Para apoio moral?
- Moral desteği için mi? Kesinlikle.
Este não é um bom comportamento moral!
Bu hiç de danışmana yakışmayacak davranış!
Muito bem! O Príncipe do Burkina Faso está a dar-me uma lição de moral?
- Burkina Faso Prensi bana ders mi veriyor?
A maioria das pessoas tem uma bússola moral.
- Çoğu insanın bir ahlak pusulası var.
Está aqui um tipo que não respeita nada. Sigurd... Não tem o mínimo de moral e de respeito por nada!
Bak, bu adamın hiçbir şeye saygısı yok.
Sim, vocês estão a fazer um belo trabalho para animar o meu companheiro.
Dostuma çok iyi moral veriyorsunuz.
A Deep Sea Diving tinha a responsabilidade moral de oferecer a esta viúva, uma compensação.
Derin Deniz Dalış'ın bir ahlaki sorumluluğu vardır.
Ela criara o seu próprio código moral.
Kendi ahlak kurallarını koymuştu.
Qual é o vosso código moral?
Sizin ahlak kurallarınız nedir?
Para oferecer-te apoio moral?
- Manevi destek olurum?
A visão das cabeças dos seus líderes espetadas destruiu-lhes a moral.
Liderlerinin kellelerini görünce cesaretleri kirildi.
Bela tentativa.
İyi moral veriyorsun.
Boa tentativa.
Gerçekten iyi moral veriyorsun.
Não é bom para a moral da empresa, se te virem a olhar para o espaço.
Boşluğa bakmanın şirket çalışanlarının moralini iyi etkileyeceğini sanmıyorum.
Então considere esta visita duplamente decepcionante.
O halde bana yaptığınız bu ziyareti son derece moral bozucu olarak değerlendirin.
É tão deprimente, meu Deus.
Çok moral bozucu, Tanrım.
Sempre tiveste o dom do discernimento moral.
Daima Tanrı vergisi bir ahlâki duruluğa sahiptin.
Quero ultraje moral.
Ahlâki infial oluşmasını istiyorum.
"O dilema moral"?
- "Ahlaki ikilem."
Sem mencionar a tua moral.
Senin moralini nasıl etkileyeceğini söylemiyorum bile.