Translate.vc / portugués → turco / Moreno
Moreno traducir turco
541 traducción paralela
"Vejo amor e casamento com um moreno que está perto de ti."
Şu anda yakınında olan yakışıklı biriyle aşk ve evlilik görüyorum.
Não era nem louro nem moreno... era um pouco dos dois.
Şey, sarışın olduğu söylenemez ama esmer olduğu da söylenemez.
Disse aos dois... que não amaria nem o louro nem o moreno... nem o sério nem o divertido... mas sim... o que demonstrasse... ser mais valente em combate.
Bir kızın kaderini tayin edin! Güzel bakışlı olanı değil,.. ... savaşta en iyi olanı seçeceğimi söylemiştim.
Aquele é um deles, o homenzinho moreno.
Bu onlardan biri. Kısa boylu ve esmer olan.
Aquele moreno, grosseiro.
Çirkin esmer olan.
- Viva, Moreno.
- Selam, Moreno.
E um ditador moreno!
- Ve esmer bir diktatör.
O terceiro homem é baixo e moreno.
Üçüncü adam kısa ve koyu renkli. Şapkası yok.
Confia a tua vida a um homem alto, moreno, extremamente atractivo? Céus, não!
"Hayatını, yakışıklı, uzun boylu, esmer bir adamın ellerine emanet et." mi?
- Estatura média, moreno, bondoso, não emotivo e nada delicado.
Orta boylu, kahverengi saçlı, kibar, duygusuz ve hiç narin değil.
Se me prendesse e me perguntasse se você era loiro ou moreno ou se tinha um bigode, eu não saberia.
Eğer bana siyah ve beyazı soruyorsan... ya da bıyık konusunu, birşey bilmiyorum.
É moreno, distinto, bem-parecido, com muita personalidade...
Koyu saçlı ve seçkin, yakışıklı, güçlü bir kişilik.
Só disse que era alto, moreno, e vestia roupa cinza.
Sadece uzun, esmer bir adam olduğunu ve gri bir takım giydiğini söyledi.
Sim, um sujeito baixinho e moreno.
Evet, ufak koyu bir adam.
Qual dos dois é? - O moreno...
- Kumral olan.
Não tinha dito que era um tipo moreno e robusto?
Kumral ve hafif tıknaz dememiş miydin?
- Este é outro amigo, o Moreno.
- Bu da bir dostum, Moreno.
- Moreno.
- Moreno.
O Moreno é o maior campeão de mergulho do México.
Moreno tüm Meksika'nın bir numaralı şampiyonu.
O Moreno não iria gostar.
Moreno bundan hoşlanmaz.
O Moreno pode cantar quando El Trovador estiver doente?
El Trovador hastayken Moreno şarkı söyleyebilir mi?
Vemo-nos à uma, amanhã, Moreno.
Saat birde görüşürüz Moreno.
Por que não perguntas ao Moreno?
Moreno'ya sorsana.
Moreno, sabes que ninguém se afoga sem gritar primeiro por socorro.
Moreno, kimse önce imdat diye bağırmadan boğulmaz.
Eu também vou, Moreno.
Ben de gidiyorum, Moreno.
Com o Moreno?
Moreno mu?
Que tem o Moreno, já agora?
Moreno'ya da ne oluyor?
O Moreno tem sido bom para mim e é divertido.
Moreno bana karşı hep iyi oldu ve eğlenceli biri.
Posso ir, se não te importas que o Moreno vá.
Moreno'nun gelmesine aldırmazsan gelebilirim.
Diz ao Moreno para se preparar.
Moreno'ya hazırlanmasını söyle.
Como ia a dizer, soube que mergulhas melhor do que o Moreno.
Dediğim gibi, Moreno'dan daha iyi daldığını duydum.
- Diz ao Moreno que mergulhe.
- Moreno atlasın.
- Sentes-te melhor, Moreno?
- Kendini iyi hissediyor musun şimdi?
O teu astronauta e a gente importante vêm ver o Moreno mergulhar.
Astronotunuz, tüm bu önemli insanlar Moreno'yu görmeye geldi.
Senhoras e senhores, señoras y señores, em honra do nosso mais distinto convidado apresentamos o maior campeão mergulhador, o grande Moreno!
Bayanlar ve baylar, senyoralar ve senyorlar, saygıdeğer konuğumuzun onuruna en büyük şampiyon dalıcımızı takdim ediyoruz, büyük Moreno!
Em frente ao hotel, um homem moreno num carro desportivo.
Otelin önünde, siyah saçlı bir adam, spor arabanın içinde.
Moreno, tal como eu gosto, um ar inteligente, Um sorriso dúbio, algumas madeixas loiras
# Esmer, kültürlü Saçlarına ak düşmüş bir adam #
Moreno e o ouro nunca chegaram ao esconderijo, General.
Moreno ve altın... Onu saklaması mümkün olmadı, General.
O Tenente Miguel Moreno é mais honesto que todos vocês juntos.
Teğmen Miguel Moreno her zaman dürüst biriydi.
Moreno é um porco!
Moreno bir domuzdur!
Moreno traiu-nos.
Moreno bizi sattı.
Um gole pelo Moreno.
Bu Moreno'nun planıydı.
Moreno está vivo?
Moreno yaşıyor mu?
Era de Moreno.
O Moreno'nundu.
E o Moreno?
Ya Moreno?
Moreno?
Moreno mu?
Moreno está morto.
Moreno öldü.
Ele atirou no Moreno, pelo ouro.
Moreno'yu altın için vurdu.
É o Moreno!
Moreno!
Não era bem preto ; mais para o moreno, com uma cara inteligente.
Tamamen siyah değildi, esmerden öteydi, zekice bakışları vardı.
´ Aquele mais moreno.
Esmer olan.