Translate.vc / portugués → turco / Mousse
Mousse traducir turco
123 traducción paralela
Musse de chocolate.
Mousse au chocolat.
Nunca em toda a história suas papilas gustativas foram tão excitadas... quanto esta noite com vossa extraordinária mousse de salmão.
Tat alma cisimcikleri tarihte hiç bu gece senin olağanüstü somon musunla olduğu kadar nefis bir ziyafet çekmemiştir.
Mousse, de origem italiana.
Mus. ... İtalyan kökenli. "
Tenho um cabelo na minha mousse.
Köpüğümde saç var.
Ah, claro! Que tal um belo faisão assado, com espargos com molho holandês e, para a sobremesa, uma mousse de chocolate e um café?
- Elbette... yumurtalı limonlu kuşkonmaz sosuyla hazırlanmış sülüne ne dersin.
Um mousse de chocolate?
Rhum au baba? Mousse au chocolat?
Uma mousse cairia muito bem e você, senhora.
Mousse çok hoşunuza gider Madam. Şöyledir...
- Geleia de pato, champanhe, mousse.
Buz gibi ördek, şampanya, çikolatalı pasta.
A mousse de salmão.
Somon ezmesi.
Não cheguei a comer a mousse.
Hey! Ben ezmeden yememiştim ki.
A maneira como pediu a mousse de chocolate deu-me arrepios.
Çikolata isteme şeklin tüylerimi diken diken etti.
Soufflé, Escargot... e Mousse de Chocolate.
Çroissant, Souffle, Escargot ve Çhocolate Mousse.
Adeus, Mousse de Chocolate.
Hoşçakal, Çhocolate Mousse.
Torrada de camarão, caviar, patê, mousse de salmão, queijo.
Karidesli tost. Havyar. Ezme somon, kuru peynir...
- Nada de mais. É só mousse.
- Sadece köpük.
Mousse, não!
Köpük olmaz!
Ela faz 3,500 tartes de mousse de chocolate por semana.
Haftada 3,500 çikolatalı tart yapıyor.
- a pôr mousse malcheirosa nas pessoas.
Evet, işte bu. İnsanlara budala muamelesi yapmak.
juntar a esta mousse...
Köpüğe ilave edin sonra koyu ağaç kavunu suyu.
Polvilhar com farinha os lados das formas ; com o dedo rápido, besuntar o interior com damasco ; despejar gota a gota a mousse nestas formas ;
Kalıba yerleştirin dikkatlice hamuru yanlara doğru birer de badem koyun ve sonra fazla kaçmasın, ölçüyü kısın ihtimamla.
Esta é uma sobremesa Canadiana, mousse de chocolate.
Bu bir Kanada tatlısı, çikolatalı mus.
Gostaste da mousse?
Tatlın nasıldı?
E para o senhor a mousse de canard aux bales sauvages.
Ve mösyö için... La mousse de canard aux baies sauvages.
Devia experimentar uma mousse que mudará a sua esperança de vida.
Kremamızı denemelisiniz. Hayattan beklentilerinizi değiştirecek.
E mousse de Macholate?
Makolata kreması nasıl olur?
E mousse Peregrino Macholate?
Seyyah Makolata kreması nasıl olur?
Prova esta mousse de salmão.
Tamam, şu som balığını bir tat.
É melhor do que a outra mousse de salmão?
Diğer som balıklardan daha güzel mi?
Tirei uma mousse de chocolate do restaurante.
Çok fena. Tatlım, dinle sana restorandan çikolatalı mus getirdim.
Onde estão as almôndegas, a mousse, e o patê de carpa?
Yaprak sarmaları, ördek dolması, kefal buğulaması nerede?
Fique longe da mousse de salmao.
Kremalı somonun yanına yaklaşmayın.
Estão servindo mousse de salmão e queijo de cabra.
Yemeklerden haberiniz var mı? - Somon kreması, keçi peyniri.
Usas mousse?
Dolapta krema var mı?
E eles têm uma mousse de chocolate muito, muito boa.
Çok güzel bir çikolatalı dondurulmuş kremaları vardı.
Cabelo, gel, mousse.
Saç, jöle, köpük.
Lamento ter nascido com uma estrutura óssea perfeita, que o meu cabelo pareça melhor com gel e mousse do que debaixo de um capacete estúpido com lanterna!
Affedersiniz, ben kusursuz bir iskelet yapısı ile doğmuşum ışık gizlenmiş aptal bir şapkaya göre saçlarım jöle ve mousse ile daha iyi gözüküyor.
Mousse... como um ( alce ).
Şey kremi mi...?
A tua mãe mandou a mousse de que gostas. Está no frigorífico.
Annenin gönderdiği tatlı buzdolabında.
Mousse de chocolate.
Çikolata kreması.
Não me decidia entre o patê de língua e a mousse de merluza.
Tütsülenmiş ezme ile alabalık kreması arasında karar veremedim
Mousse caca?
Fare Pisliğimi?
Como está a mousse?
- Krema nasıl?
Não pode ver, se comeu o mousse, não consegue ouvir ou ver nada.
Ne görüyor ne de duyuyor. Ölü gibi.
Doze pratos, cada qual com um vinho específico. Para a sobremesa, bolos de mousse de chocolate individuais em forma de "G".
On iki çeşit ve her biri özel bir şarapla eşleştirildi ve tatlı olarak G harfi şeklinde kesilmiş çikolatalı amaretto mousse kekleri.
Fígado picadinho, sopa de galinha, frango frito e mousse.
Doğranmış karaciğer, Tavuk çorbası, kızarmış Tavuk ve çikolata kreması.
Mas, no meu terceiro ano lá, quase morri de espanto depois de provar uma mousse de morango feita por uma raptora.
Oradaki üçüncü yılımda, çocuk kaçırmaktan içeri atılmış bir mahkumun hazırladığı çilekli kremanın tadına baktıktan sonra kendimden geçtim.
Havia um mousse maravilhoso.
Ben... özellikle öğle yemeğini hatırlıyorum.
Foi uma mousse de trutas.
Ne?
- Acho que levou minha mousse.
Sanırım saç kremimi almış.
A sério. Punha um pouco de mousse.
Bilirsin işte biraz krem kullanırdım.
- Jeitos, não sei... "mousse", produtos. - Devias ver.
Çok garip.