Translate.vc / portugués → turco / Máter
Máter traducir turco
344 traducción paralela
23 costelas, dois fígados, coração de oito cavidades, dupla linha pia-máter nervosa.
23 kaburga, iki karaciğer, 8 odacıklı kalp, çift katlı sinir zarı.
A Amy Cassandra tinha uma punção profunda do crânio até à dura-máter.
Amy Cassandra'nın otopsisinde bu delik kafatasını geçip derma maddesine kadar uzanıyordu.
A dura-máter está a aumentar.
Beyin zarı genişliyor. Tansiyon yüksek.
Era a única que estava mais perto da dura-máter.
Dış zara yaklaşan bir tek bendim.
Uma fuga de líquido cerebrospinal da dura-máter que cobre o canal espinal.
Omurga kanalını kaplayan zardaki serebrospinal sıvının akması.
O que significa que deve ter perfurado a dura-máter durante a intervenção.
Yani ameliyatta zarı yırtmış olmalısınız.
O sangue acumulou-se entre o crânio e a dura-máter.
Kan, kafatası kemikleriyle dural zar arasına birikmiş.
Faremos a excisão da entrada da ferida e reparamos a dura-máter, mas não será preciso remover a bala.
Giriş yarasının temizlenmesi ve koruyucu dokunun düzeltilmesi lazım ama kurşunu çıkarmamıza gerek yok.
É o Padre O'Dowd, estivemos juntos no colégio... de St.
Bu Peder O'Dowd, eski bir dostum. Aynı okuldaydık. Selam sana Alma Mater Senin yıllanmış koridorların... ölene kadar övgülerimizle inleyecek... ve kalbimizde East St. Louis...
Estes jovens são da minha Alma Mater, o MMI.
Bu gençler benim mezun olduğum ODE ( MMI )'den geldiler.
No início desta noite, o general Martin J. Hollister foi homenageado pela sua Alma Mater, o Instituto Militar dos Fuzileiros.
'Bugün, mezun olduğu Donanma Enstitüsündeki törenle taltif edilen General Hollister, ziyafet sonrasında Okulun Anma Salonunda adını taşıyan Serginin açılışını yaptı.
"Mater Suspiriorum", a Mãe dos Suspiros, e a mais velha das três, vive em Friburgo.
Mater Suspiriorum, yani İniltilerin Anası, üçü arasında en yaşlısı, Freiburg'da yaşıyor.
"Mater Lacrimarum", a Mãe das Lágrimas, e a mais bela das irmãs, comanda Roma.
Mater Lachrymarum, yani Gözyaşlarının Anası, üç kızkardeş arasında en güzeli, Roma'da hüküm sürüyor.
"Mater Tenebrarum", a Mãe das Trevas, a mais jovem e cruel delas, controla Nova Iorque.
Mater Tenebrarum, yani Karanlıkların Anası, üçü arasında en genci ve en acımasızı, New York'u kontrol ediyor.
Mater Suspiriorum, a mãe dos suspiros.
Tedirginliği, ölüm korkusu.
Mater Lacrimarum, a mãe das lágrimas.
Üç Ana efsanesi.
e Mater Tenebrarum, a mãe das trevas.
O da nedir? Saplantısı vardı. Üç Latince isim.
Rose leu sobre elas num velho livro. E fala como se fosse uma história verdadeira.
Mater Suspiriorum, İniltilerin Anası.
Rose acha que alguém que vive neste edifício...
Mater Lacrimarum, Gözyaşlarının Anası.
Eu não posso explicar, ela tem que te contar.
Ve Mater Tenebrarum, Karanlıkların Anası.
Mater Tenebrarum, Mater Lacrimarum, Mater Suspiriorum.
Beni arıyordun, kız kardeşini aradığın gibi. İstediğin buydu, seni almaya geliyorum!
Nos chamam...
Mater Tenebrarum, Mater Lacrimarum, Mater Suspiriorum.
Fala com ele. Diz-lhe que não há necessidade de mater ou morrer para resolver um caso.
Onu görürsen davayı çözmek için öldürmeye yada ölmeye gerek olmadığını söyle.
Apanhando transmissões do inimigo. Mater a formação. Segurem a linha!
Panzehir umduğumdan bile iyi çıktı.
Não te vou mater. Tens uma tarefa para cumprir.
Bize yardım edeceksin.
Devido á idade, só preservámos a dura mater, a membrana da coluna.
Yaşından dolayı, beyinle ilgili bir bölümü sakladık ; spinal bölgenin zarını.
A dura mater pertence mesmo ao Graves.
Organlar Graves'e ait.
Olá, mater.
Merhaba, ana.
Em honra dos homens que eu matei, eu jurei nunca mais usar a minha espada para mater alguém.
Adamların şerefini öldürdüm. Kılıcımla bir daha asla hiç kimseyi öldürmemek için yemin ettim.
Como a maioria dos licenciados conceituados ele fala da sua "alma mater" sem... que lhe seja perguntado nada.
İyi bir üniversiteden mezun olmuş her kişi gibi, konu açılmasa dahi üniversitesini doğrudan dile getiriyor.
Lembra-se de Notre Dame, a minha antiga alma mater, a universidade que não era suficientemente boa para si?
Notre Dame'yı hatırlarsın. Mezun olduğum okul. Okul senin için yeterince iyi değildi.
É a alma mater dela.
O oradan mezun.
Ah, a velha alma mater. Eu digo-te, há algo de mágico sobre Brown.
Ah, eski Alma annesi. sana diyorum, Brown da sihirbazlıkla alakalı birşeyler var.
Elogio a sua alma mater e julga que estou a tentar sacar informaçäo.
Ben senin okul takımını övüyorum... ... sen ağzından laf almaya çalıştığımı sanıyorsun. Ne istiyor?
Estávamos a falar da nossa ex - "alma mater".
Mezun olduğumuz okullardan bahsediyorduk da...
Mater, The Latin,
Ana. Latince.
O Angel está sempre a sumir, a mater-se em problemas.
Angel her zaman dışarı gider başını belaya sokardı.
- Isto é a minha alma-máter.
Ben burada okudum.
Etomidate, succinocolina.
Muhtemelen dura mater'in üst kısmında kanama var. 20 miligram Etomidate, 100 miligram Succinylcholine.
Vocês os dois vão ter que lutar pelo peito como sempre. Então, Lorelai, qual é a sua alma mater?
Sen nereden mezun oldun?
Certo? Olarila. Deve ser divertido voltar à sua "alma mater".
Mezun olduğun okula dönmek çok eğlenceli olsa gerek.
O resto do meu património, um total de 97 milhões, deixo à minha alma mater, Universidade Westmore ".
Ve 97 milyon üstü değerindeki kalan mülklerimi, tahsil gördüğüm okulum, Westmore Üniversitesi'ne bırakıyorum. "
- À minha alma mater, Universidade Westmore
- Tahsil gördüğüm okulum, Westmore Üniversitesi'ne.
A Universidade de Tusa, a minha alma mater... Por acaso, gostarias...
Tulsa Üniversitesi, benim okulum yazılarımı satın aldı, karmakarışıklar.
A tua alma mater é fatela.
Senin okulun whack.
O promotor não vai mater o Ricky Babbage.
Savcılık Ricky Babbage'i daha fazla tutmayacak.
Caloiras, Raparigas da Mater Dei, raparigas da UCI.
Birinci sınıftan kızlarla, Mater Dei'li kızlarla, UCL'li kızlarla...
- A minha alma mater.
- Mezun olduğum okul.
E apesar do facto que San Quentin é a sua alma mater, e ter um cadastro longo como a minha perna, você não faria nada ilegal, certo?
San Quentin'de yatmana ve bacağım kadar sabıkan olmasına rağmen yasadışı bir şey yapmazsın, değil mi?
É a minha "Alma Mater".
Bu benim uzmanlık alanım.
"Nicles mater".
- lxnay öbür mayısta.