Translate.vc / portugués → turco / Nash
Nash traducir turco
1,010 traducción paralela
Helen Smith, Mitzi Glutz... ou Peggy Nash.
İsterse de Helen Smith, Mitzi Glutz ya da Peggy Nash.
Peggy Nash?
Peggy Nash mi?
- Torre A, Sargento Nash.
- Gözlem Kulesi A. Çavuş Nash.
Sargento Nash, Torre de Observação A. O quê?
Çavuş Nash, Gözlem Kulesi A. Ne?
Torre A, Nash.
Kule A, Nash.
Fala o Sr. Cole. A Ann Nash já se foi embora?
Ann Nash partiden ayrıldı mı?
Vou pegar as chaves do Nash do italiano.
İtalyan'da Nash var. Anahtarı yürütelim.
Vamos Charles, tem lugar no meu Nash.
Gel bakalım Charles, kocaman Nash bizi bekliyor.
É um Nash de 57, descapotável.
Bu 57 model üstü açılabilen Nash.
- Nash, Capitão Nash.
- Nash, Yüzbaşı Nash.
Capitão Nash.
Yüzbaşı Nash.
Por aqui, Nash.
Bu taraftan, Nash.
Parece estar em boa forma, Nash.
Çok formda görünüyorsun Nash.
Vá com o Nash ao vagão restaurante.
Nash'la restoran vagonuna git.
E você, Nash?
Ya sen Nash?
E Nash?
Ve Nash?
Este é o caminho de fuga de Nash.
Bu Nash'ın kaçış yolu.
Eh, Nash, sou o Vito, da limpeza a seco.
Hey, Nash, ben Vito, temizlikçi.
- Bert, este é o meu marido George com o nosso amigo e vizinho, Arnold Nash.
- Bert eşim George, dostumuz ve komşumuz Arnold Nash ile tanıştırayım.
Importa-se de dar isto ao Sr. Nash?
Bunu Bay Nash'e verir misiniz?
Senhoras e senhores, dêem as boas-vindas a Crosby, Stills Nash.
Bayanlar ve baylar, huzurlarınızda Crosby, Stills and Nash!
Sr. Nash, tem uma chamada.
Bay Nash, telefonunuz var.
Sr. Nash?
Bay Nash?
Sr. Nash, acho que isto é um erro terrível.
Bay Nash, bence bu çok büyük bir hata.
Há uma hora atrás, eles ouviram uma conversa, entre a Lisa Stone e o Jack Nash.
Lisa Stone ve Jack Nash arasında.
Como é que o Jack Nash descobriu?
Jack Nash bu işe nasıl bulaşmış?
O Nash e a Stone foram uma incrível dor de cabeça, relativamente ao Kuwait.
Nash ve Stone Kuveyt'te inanılmaz iki belaydı. Proje hakkında ne kadar bilgisi var?
Não faças nada relativamente ao Nash neste momento, excepto vigiá-lo de perto... e identificar a sua fonte.
Nash'la ilgili bir şey yapmayın şu anda, sadece yakından takip edin. ve kaynağını belirleyin.
- Henderson.
- Henderson. - Charlie? Ben Nash.
- Charlie? É o Nash. Recebi uma dica da minha fonte no Exército.
Ordudaki kaynağımdan bir ipucu aldım.
Ele pode ser manipulado, mas o Nash... O Nash é diferente.
Onu idare edebiliriz ama Nash o farklı.
O problema é, se o Nash entrar em contacto com o Stone, não vai ser possível, manter o "Projecto Scoop" fora dos noticiários.
Esas problem, eğer Nash, Stone'la bağlantı kurarsa Kepçe Projesi'nin basından uzak tutmak için hiçbir yol kalmaz.
- Agradeço a comida, Sr. Nash.
- Yemek için teşekkürler Bay Nash.
- Nash.
- Nash. - Jeremy stone.
A não ser que a comunicação seja totalmente restabelecida... para o laboratório, o Jack Nash irá aparecer com todos os detalhes... ao vivo na NNT.
laboratuarla bütün iletişim sistemleri tam anlamıyla çalışmadığı takdirde Jack Nash, elindeki bilgileri halka anlatacak. NNT'de canlı yayında.
Jack Nash, NNT.
Jack Nash, NNT'den.
Levem o Sr. Nash para a cadeia.
General Michaelson, hiç basın özgürlüğü.. - Bay Nash'i gözaltına alın.
Tenho um repórter, o Jack Nash, desaparecido enquanto cobria... o deslocamento da Guarda Nacional do Utah.
Chuck, dinle. - Bir muhabirim, Jack Nash Utah Ulusal Muhafızları konuşlandırılırken ortadan kayboldu.
O Nash estava presente naquele ataque terrorista, no Quartel-General.
- Bunu kim söylemiş? Nash, karargaha yapılan terörist saldırıda orada bulunuyordu.
E o Henderson da NNT... está todo agitado a respeito do Nash, que aparentemente apareceu... no Quartel-General da Guarda Nacional no deserto.
Anlıyorum. Ve NTT'de Henderson, bütün bilgileri, çölde askeri karargahta olduğu anlaşılan Nash'tan alıyor.
- O Nash está confinado. Estou a caminho de lá. - Óptimo.
- Nash şu anda gözaltında ve bende orya gidiyorum.
Preciso de saber de quanta informação o Nash dispõe... e com quem é que ele a compartilhou.
- Güzel. Nash'in ne kadar çok şey bildiğini ve bunu kimlerle paylaştığını öğrenmek istiyorum.
Temos um problema. O Nash desapareceu outra vez.
Bir problemimiz var, Nash yine kayıp.
Se o Nash falar com o seu editor, ele vai juntar dois mais dois. Sim.
Eğer Nash Editörüne ulaşırsa, ikiyle ikiyi toplayacak kapasitede.
Sr. Henderson, lamento muito informá-lo que... quando o Jack Nash estava a ser evacuado... do Quartel-General da Guarda Nacional, o helicóptero em que ele estava, teve uma anomalia mecânica e caiu.
Bay Henderson, size bildirmem gereken kötü bir haber var. Boşaltma işlemi sırasında Jack Nash'in da içinde bulunduğu helikopter mekanik bir arıza nedeniyle düştü.
WOODSTOCK TRÊS DIAS DE PAZ E MÚSICA
[ Crosby, Stills, Nash Young
Jack Nash, o meu maluco favorito.
Jack Nash, en sevdiğim gazeteci.
E liga-me regularmente, Nash.
Elimden geleni yaparım.
E tem cuidado.
Bağlantıyı kesme Nash, ve kendine dikkat et.
O Nash é um bulldog.
Tıpkı bir bulldog gibi.
Não soube mais nada do Nash desde que mandou estas fotografias.
Bu fotoğrafları aldığımdan beri Nash'ten haber alamadım.