English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Niki

Niki traducir turco

590 traducción paralela
ÀS 11 : 40 daquela manhã Nikki saíu da sua quinta.
Aynı sabah 11 : 40'da Niki çiftliğinden ayrıldı.
- Niki, recebe o nosso convidado.
- Niki, konuğumuzla ilgilen.
Mas esta mesma autoridade contratou os verdadeiros assassinos que trabalham só por dinheiro Niki Farnese, a falsa testemunha Carlos De Palma, o homem do guarda chuva... e o assassino do segundo andar.
Ama aynı otorite sadece para için çalışan gerçek suikastçıları da işe almış onları da aşağıya yerleştirmişti. Sahte görgü tanığı Nick Farnese, şemsiyeli adam Carlos De Palma ve 2. kattaki suikastçı.
Verificações bancárias mostram que Niki Farnese, a falsa testemunha, recebeu... 5 mil dólares antes do assassinato e 5 mil depois Luigi Lacosta recebeu duas vezes 250 mil dólares.
Hesaplara baktığımızda Nick Farnese'nin cinayetten önce ve sonra 5.000 dolar aldığını görüyoruz. Luigi Lacosta ise 250.000 dolarlık 2 çek bozdurmuş.
Hawana waka, waka, waka Niki pu, pu, pu
Havana, vaka, vaka, vaka Niki pu, pu, pu
Hawana waka, waka, waka Niki pu, pu, pu
Havana vaka, vaka, vaka Niki pu, pu, pu
Waka, waka, waka Niki pu, pu, pu
Vaka, vaka, vaka Niki pu, pu, pu
Onde é que arranjaste isso, Niki?
Nereden buldun bunu, Niki?
Niki.
Niki.
Anda, Niki.
Hadi, Niki...
Niki, vai para cima!
Niki, eve gir.
Vai para cima, Niki, vai já, por favor!
İçeri gir. Niki, hadi, lütfen.
Eu sei o seu nome, Niki.
Adını biliyorum, Niki.
Niki, e se ele não estava...
Niki, peki ya o...
Conheces o Niki Landau?
Niki Landau adında birini tanıyor musun?
Pode saber-se porque ela perguntaria ao Niki por si?
Seni neden Niki'ye sorduğunu hiç araştırdın mı?
Então conhece o Niki, mas não conhece Katya?
Yani, Niki'yi tanıyorsun, ama Katya'yı tanımıyorsun.
Como o Niki não o localizou em Londres, teve o bom senso de trazê-lo até nós.
Niki seni Londra'da bulamayınca, defterleri bize getirmeye karar vermiş.
- Acho que conhece o Niki Landau.
Niki Landau'yu tanıdığını sanıyorum.
O Niki insistiu para que eu lhe telefonasse.
Niki, seni aramam için çok ısrarcı oldu.
estou aqui em Moscovo e o Niki mandou-lhe uma tonelada de chá.
Burada Moskova'dayım. Niki sana bir ton kadar çay yolladı.
Trouxe-lhe o presente do Niki, mas eu levo-o.
Nereye gidelim? Sana Niki'nin gönderdiklerini getirdim, ama ben taşırım.
O Niki disse-me que você era a réplica russa da Vénus de milo.
Niki, o Rusya'nın, Milo Venüsü'ne cevabı gibidir, demişti.
Infelizmente, ele não me localizou e entregou-o às nossas autoridades.
Ne yazık ki Niki bana ulaşamadı. O da bu yüzden yetkililere vermiş.
" O Niki entregou o manuscrito aos Serviços Secretos ingleses.
Niki, defterleri İngiliz istihbaratına verdi.
- O que foi, Niki? - Houve outro bombardeamento.
Ne oldu, Niki?
Niki, ajuda-me.
Niki, bana yardım et.
- Niki, não vês que Deus está a testar-nos?
Niki, anlamıyor musun? Tanrı bizi denedi.
Niki, se tu fizeres isso estarás a cuspir em Deus!
Niki, eğer bunu yaparsan Tanrı'yı açıkça inkâr edersin!
- No teu sorriso, ouço o meu Nicky, o teu querido pai.
Senin kahkahanda, Niki'mi, senin sevgili babanı yeniden duyuyorum sanki.
Meu querido Niki esquece por uns momentos os milionários e a Fifth Avenue por alguns prazeres comuns.
Sevgili Niki'm, yaşayacağımız birkaç küçük mutluluk için milyonerleri ve Beşinci Cadde'yi bir kenara bırak.
E o que fizemos com o Archie Banners? A mulher dele, a Niki?
Banners'da yaptığımıza ne dersiniz?
A Nicky vai embora em breve.
Neymiş o? Niki yakında ayrılacak.
Lamento, Niki.
Üzgünüm Niki.
Perdoe-me por um segundo, Niki.
Bana bir saniye izin verir misin Niki.
De acordo com Niki Lamas, estamos À procura de um tipo com uma pele super macia.
Niki Lamas'a göre, Süper pürüzsüz ciltli bir adam arıyoruz.
Niki estava em Locust.
Locust'taydı.
Sais muito com a Nikki?
Hm... Sen Niki'yle işi ilerletmiş miydin?
Tenho de arranjar um advogado para ver se afasto a Nicki. Mas não fujo mais.
Bir avukat tutup, Niki'yi uzak tutabilir miyim bakacağım, ama artık kaçmayacağım.
Caramba, Niki, não nasceste ontem.
Lanet olsun, Nicki. Sen dünkü çocuk değilsin.
Olá, é a Niki. Deixe uma mensagem.
Merhaba, ben Niki.
Niki? Se estás aí, atende! Niki!
Niki, oradaysan telefonu aç.
Por favor, diz-me que tens o Micah porque ele desapareceu.
Niki dinle... Lütfen, Micah'nın yanında olduğunu söyle.
Kenya, esta é a Kiki.
Kenya, bu Niki.
Quero contar-te... a noite em que a Niki, conheceu a Mary cara a cara.
Sana Nikki'nin Mary'yle yüz yüze tanıştığı geceyi anlatmak istiyorum.
Sabes. A Mary escolheu a Niki.
Nikki'yi Mary seçti.
E a Niki era tão doce.
Ve Nikki çok tatlıydı.
Niki!
Niki!
Sim, conheço o Niki.
Evet, Niki'yi tanırım :
Está no hotel até a Niki voltar para casa.
Nikki eve dönene kadar orada.
Isto é da Niki.
Bu Nikki'nin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]