Translate.vc / portugués → turco / Observer
Observer traducir turco
65 traducción paralela
Ah. The Observer.
The Observer.
Tal como disse no dia 2 de Maio do ano passado e novamente a 23 de Novembro e no seu artigo no Observer e na sua entrevista ao Daily Mail e como o seu manifesto especificou...
Aslında geçen sene 2 Mayısta Temsilciler Meclisi'nde söylediğiniz gibi ve 23 Kasımda tekrarlamıştınız ve The Observer'daki makalenizde ve The Daily Mail'deki röportajınızda ve parti programınızda da açıkça bulunuyordu.
Vim do The Charlotte Observer, na Carolina do Norte.
Buraya Kuzey Carolina'daki bir araştırma için geldim.
as primeiras fotografias detalhadas de Marte da nave espacial Viking Observer.
Viking Gözcüsü adlı uzay aracı Mars'ın ilk yakın çekim fotoğraflarını gönderdi.
A falha do telescópio Hubble e da Mars Observer relacionadas com uma conspiração para nos negar provas.
Kanıtları halktan gizlemek için, Hubble Teleskopu'nun ve... -... Mars gözlem uydusunun başarısız olmasını sağladılar.
Tudo sobre o telescópio Hubble, a Mars Observer e a missão orbital actual.
Hubble teleskopu, Mars Observer ve şu andaki görevle ilgili her şeyi istiyorum.
Ou o maluco do Observer.
Ya da Observer'daki budalanın.
- Qual maluco?
- Observer'daki budala kim?
O seu artigo no Observer sobre o A. Powell está brilhante.
Observer'deki yazınız çok iyiydi Anthony Powell hakkındaki.
Cobre as noticias de todo o condado. Vê aqui.
Guadalupe County Observer, tüm Guadalupe bölgesine hakim.
Um jornalista do London Observer, a trabalhar.
London Observer muhabiri, işini yapan biri.
Observer, eu encontrei ajuda em Deus.
Baksana, Tanrıya Verebileceğim Bir Şey Buldum.
O pai da Vivian tem um amigo que trabalha no The Observer.
Vivian'ın babasının Gözlemci'de çalışan bir arkadaşı varmış.
A Paul Etta entrevistou-me para uma reportagem do "Observer".
Pauletta benimle "the observer" için röportaj yapmıştı.
Assinamos o'The Observer'e o "Sunday Times".
Biz the Observer ve the Sunday Times alırız.
Deveria fazer uma entrevista para o "The Observer".
Observer için röportaj yapacaktım.
Estava... A deixar-te uma nota sobre o artigo do "Observer".
Ben de tam sana gözlemci makalesi ile ilgili not bırakıyordum.
Arranjei um emprego a relatar crimes no Manhattan Observer.
Manhattan Observer'da adli olaylar biriminde iş buldum.
Trabalho como repórter criminal no Manhattan Observer.
Bir kaç haftadır buradayım. Manhattan Observer'da suç raporuyla ilgili bir iş aldım.
Trabalho como repórter criminal no "Manhattan Observer".
Manhattan Observer'da suçlarla ilgili bir muhabirlik işi aldım.
Um escritor do Observer enviou-me um artigo sobre ti.
Observer'dan bir yazar senin hakkında bir yazı yolladı.
Olhei para cima... E lá estava o Sam, sem guarda-chuva... a segurar uma cópia do "New York Observer" sobre a minha cabeça.
Havaya baktım ve Sam'i şemsiyesi olmadan kafamın üzerinde New York Observer'ın bir sayısını tuttuğunu gördüm.
Detectives, Rick Garyson, do New York Observer... online.
Memur beyler. Ben Rick Grayson. New York Observer, internet edisyonu.
Enviei-lhe uma carta com um artigo, um artigo do Peter Schlag do Boston Observer. Não sei se tu...
Ona Boston Observer'dan ünlü yazar Peter Schlag'ın bir makalesini yollamıştım.
Planos para o "Daily Observer", o jornal.
"Daily Observer" gazetesi hakkındaki planlar.
Foram convidados para a festa trabalhadores do "Observer"?
"Observer" çalışanları partiye davet edilmiş mi?
- Então são repórteres do "Observer"?
"Observer" ın muhabirleri sizlersiniz demek.
O "Observer" está prestes a publicar uma série de investigações, e vai ser muito crítico.
"Observer" bir araştırma dosyası hazırlıyordu ve bu çok eleştirisel yapıda olacaktı.
Tenho de ir a uma festa do "The New York Observer", esta noite.
"New York temsilcisi" olarak bu gece bu partiye gitmek zorundayım.
O Tim Gunn vai ser honrado na festa "Nova-iorquinos do ano" do "The Observer" esta noite, na Sala Boom Boom.
Tim Gunn bu gece eğlence yerinde düzenlenecek New Yorkluların olağan yıl partisine "Temsilci" olarak şeref verecek.
O Chuck consegue pôr-nos na festa do "The Observer", e o Tim Gunn vai estar lá.
Chuck bizi "Temsilci" partisine sokabilir... ve Tim Gunn da orada olacak.
Está na festa do "The Observer".
"Temsilci" partisinde.
É para a revista The Observer.
Bu Gözetmen Dergisi için.
Ei, eu não mordo. Na verdade, sou fotógrafa do The Observer.
Gelirsin bi ara... fotoğraf da çekiyorum tabi ki
Acabámos de encher os sacos de oferta, consegui um artigo do desfile na secção de moda do "Rosewood Observer".
Dekorları hazırladık gösteri içinde Rosewood Observer'ın moda bölümüne de bir bölüm ayırdım.
Tenho de dar a fotografia e o relatório da Polícia ao Rosewood Observer, ou vou ser eu a preencher um destes.
Bu fotoğrafı ve tutanağı Rosewood Gazetesine vermek zorundayım, yoksa bu tutanaklardan birini ben dolduruyor olacağım.
Por isso, levei as fotografias ao The Observer.
Bu fotoğrafları The Observer'a verdim.
Liguei ao jornal The Observer e eles disseram : "Não estamos interessado em que vás."
The Observer Gazetesi'ni aradım bana "Gidişinle ilgilenmiyoruz." dediler.
Voltei para Inglaterra com o rolo e revelei-o na câmara-escura do The Observer e eles viram as fotografias.
İngiltere'ye filmle döndüm ve The Observer'ın karanlık odasında çalıştım ve fotoğrafları gördüler.
E ganhei um prémio e o The Observer deu-me um contrato em seguida.
Ödülü kazandım ve bu olaydan sonra The Observer benimle bir kontrat yaptı.
Então, comecei a ter trabalhos melhores no The Observer.
Sonra, The Observer'da çok daha iyi işler almaya başladım.
Um dia entrei nos escritórios do The Observer e o editor disse-me :
Bir gün The Observer'daki ofisimden içeri girdim ve editör bana...
"Trabalho para o jornal The Observer."
The Observer gazetesi için çalışıyorum. " dedim.
Eu trabalhei quatro anos e meio no The Observer e as coisas começaram a abrandar e eu consegui também... THE OBSERVER A VIDA ALMA DA FESTA Comecei a sentir o sabor e a necessidade de cobrir grandes estórias internacionais.
The Observer içit, dört buçuk yıla yakın çalıştım ve işler benim için yavaşlamaya başladı ve ben ayrıca tadını almıştım ve ihtiyacım olan daha büyük, uluslararası hikâyelerdi.
Já não havia o "The Times", mas trouxe-te um monte de cópias do "The Observer".
Hepsinin tarihi geçmiş, ama sana Obsever'in bir sürü kopyasını getirdim.
Petersburg Observer ".
Bu, St. Petersburg Observer'dan.
O "The Observer" quer mais críticas a restaurantes. Mais um "Seis Almoços". - A sério?
Dinle, The Observer başka bir 6 öğünlük lokanta incelemesi daha yapmamızı istiyor.
Surpreende-me que o "The Observer" queira que repitas isto...
The Observer'in bunu yeniden yapmamızı istemesine şaşırdım.
- Acho que foi o "The Observer".
- Bilmiyorum. Sanırım The Observer.
O New York Observer.
New York Observer.
Diz o "The Observer" :
Keyifli Seyirler Bunlar The Observer'a göre.