Translate.vc / portugués → turco / Ocupado
Ocupado traducir turco
9,871 traducción paralela
Estou ocupado.
Meşgulüm.
Não comeu, achei que talvez estivesse muito ocupado.
Bir şey yemediniz. Meşgul olduğunuzu düşündüm.
Tentei ligar-lhe umas vezes, mas dava sinal de ocupado.
Bir-iki kez aramaya çalıştım, telefonu hep meşguldü.
Ele estava ocupado com o dispositivo Espheni que nós... Que eu encontrei.
Bir Espheni aletinin ne işe yaradığını çözmeye -... şey... benim bulduğum.
Dia ocupado?
Yorucu bir gün mü?
Precisava da tua ajuda com uma coisa, se não estiveres muito ocupado.
Çok meşgul değilsen bir konuda yardım edebilirsen iyi olur.
É algo para me manter ocupado.
Beni meşgul edecek bir şey.
- Anda ocupado com a outra rapariga morta.
Kızın nerede olduğunu bilmiyor ki. Şu an tamamen ölü kızla ilgileniyor.
- Estou ocupado, mãe.
- Şu an meşgulüm anne.
Raios. Estive tão ocupado a configurar o meu computador com o sistema, que me esqueci de perguntar à Kiera
Bilgisayarımın sistem yapılandırmasıyla o kadar meşguldüm ki Kiera'ya nereye gittiğini sormayı unuttum.
- Você tem estado ocupado?
Baya meşguldün sanırım?
Veja bem, sou um homem ocupado.
Bakın ben meşgul biriyim.
Pensei que ele ainda estava ocupado a fazer uma declaração.
Ben hâlâ onun cümle kurmakla meşgul olduğunu sanıyordum.
Ocupado todos os dias a dar às pessoas os serviços básicos que elas precisam.
İnsanlara temel hizmetleri sunmaya çalışıyoruz.
Tens andado ocupado, não teus?
Vay canına. Çok çalışmışsın, değil mi?
Então o Doutor é o teu amigo ocupado e eu devo acreditar que agora és boazinha?
Doktor'un yakın arkadaşı olduğuna ve artık iyi biri olduğuna mı inanacağım yani?
Ouvi dizer que estás ocupado.
- Çok meşgul olduğunu duydum.
- Estou ocupado.
Meşgulüm.
Não me interessa que esteja ocupado.
Meşgul olması umrumda değil.
O apartamento do terceiro andar está vazio, e o segundo andar é ocupado, mas verificamos, não havia ninguém em casa.
3. kattaki daire boş. 2. kat dolu ama kontrol ettik, sahibi evde değildi.
Ele tem estado ocupado do nosso lado também.
Yeryüzünde de uğraşıyordu.
Bem, "A", estavas ocupado comer a Cheryl, ou Carol ou Cristal...
Birincisi sen Cheryl'ı, Carol'ı veya Cristal'ı götürmekle meşguldün.
Sim, eu vi, estava ocupado.
Gördüm ama meşguldüm.
Por acaso importo. Estou ocupado.
Aslında sorun olur, hatta epey bir olur.
Por acaso importo. Estou ocupado.
- Aslında sorun olur, hatta epey bir olur.
Este lugar está ocupado?
Burada oturan var mı?
Está ocupado.
Meşgul.
Tenho andado ocupado.
Meşguldüm.
É bom saber que ele se tem mantido ocupado.
Bir şeylerle meşgul olduğunu görmek güzel.
Talvez porque esteja ocupado a transformar um vírus numa arma.
Virüsten silah yapmakla meşgul olabilir.
- Estou ocupado aqui.
Biraz meşgulüm.
Estiveste ocupado.
Meşguldün.
Parece que está ocupado, Harold. Posso lidar com isso.
Görünüşe göre senin işin başından aşkın Harold.
- Não vê que estou ocupado?
- Meşgul olduğumu görmüyor musun?
Ele está ocupado com a situação da Eva.
Eva meselesiyle ilgileniyor. Yoksa çoktan burada olurdu.
Alguém está ocupado com ela?
Onu hallettin mi?
Eu mantenho-o ocupado.
Ben onu oyalarım.
Sim, os assuntos de vampiros, agora, são da competência do Marcel. Ou do Elijah, quando não está ocupado a odiar-me.
Artik vampir isleri Marcel'in sorumlulugu altinda ya da bana laf sokmaktan vakit bulursa eger Elijah'in ilgi alaninda.
Tenho de ficar ocupado.
Meşgul olmam lazım.
Tenho estado muito ocupado com trabalho policial.
Polis işleriyle çok meşgulüm.
Está ocupado.
İşgal edildim.
Está bem, ocupado com o trabalho.
- İyi, işinde gücünde.
Estou ocupado, estou muito ocupado
Çok ama çok meşgulüm.
Max, ele só está ocupado.
Max, o sadece meşgul.
Se não te apercebeste, tenho andado ocupado.
Farkına varmadıysan söyleyeyim, biraz meşguldüm.
Sei que estás ocupado.
- Meşgul olduğunu biliyorum.
Ocupado.
Meşguldüm.
Sei que estás ocupado.
Her geçen gün daha da yoğun oluyor.
O Caim tem andado ocupado.
Kabil oldukça meşgulmüş.
Estou meio ocupado.
Biraz meşgulüm.
- Continua ocupado.
- Meşgul.