Translate.vc / portugués → turco / Odo
Odo traducir turco
801 traducción paralela
O Prefeito da Ilha de Ohto, o Sr. Inada.
Odo Adası Köy Başkanı Bay Inada.
Adeus! Boa sorte!
ODO ADASI ARAŞTIRMA EKİBİ İYİ ŞANSLAR!
Esta criatura, de acordo com o folclore da Ilha de Ohto, é chamada de Godzilla.
Odo Adası folklorunda bu yaratığa Godzilla denir.
Vemos nesta foto aqui a cabeça de Godzilla num monte na Ilha de Ohto... e podemos estimar que ele tem cerca de 50 metros de altura.
Godzilla'nın, Odo Adası'ndaki bir tepeden görünen kafasına baktığımızda bu yaratığın boyunun yaklaşık elli metre olduğunu tahmin edebiliriz.
Dez fragatas chegaram às 10h à costa da Ilha de Ohto.
10 gemiden oluşan filo saat 10 : 00'da limandan ayrılıp Odo Adası sahiline yöneldi.
- Odone.
- Odo-ne.
- Odone?
- Odo-ne?
Odone, sim.
Odo-ne, evet.
É Odone.
Odo-ne.
- Odo, detetou alguma coisa em A-14?
- Odo, A-14'de bir şey görüyor musun?
Odo, este é o nosso novo Comandante da Frota Estelar.
Odo, bu yeni yıldız filosu yarbayımız.
Os escudos e sensores não funcionam.
Kalkan ve algılayıcılar kapandı. Odo başardı.
Foi o Odo. Ops para Rio Grande.
Harekattan Rio Grande'ye.
- O Odo alcançou o local de transporte.
- Odo ışınlanma noktasına geldi. - Kilitlenmeye çalışıyorum.
Odo?
- Muhafız...
Odo, coordene a retirada do pessoal para locais seguros.
Muhafız, personeli daha güvenli yerlere nakletmeyi ayarlayın.
- Odo para Ops. - Prossiga.
Odo'dan harekata.
Senhor. Não sei muito sobre os terroristas Bajorianos,
Mr Odo, Kanunu kendi ellerinize almayacaksınız.
Há alguns que poderiam fazê-lo se houvesse garantias.
Odo'nun onu öldüreceğinden korkuyordu.
Odo... Se são inimigas do Alto Conselho Klingon...
Tek başına bilgisarda çalışmak bazen sıkıcı oluyor.
Quanto sabe sobre mim, Odo?
Katlanarak çoğalıyor.
- Ele roubou um. - Mas se ele tiver as duas coisas...
Odo'nun ofisinin dışında daha çok çeteye benzeyen bir kalabalık var.
Se puder aproveitar esta oportunidade para dizer que o avisei...
Odo hiçbir özrü kabul etmedi.
Para qualquer um que possa me ouvir, aqui é Odo.
Beni duyabilen herkese, ben Odo.
Odo é melhor se apressar.
Odo, acele etsen iyi olur.
Odo?
Odo?
Quark para Odo.
Quark'dan Odo'ya.
Odo, vigie o prisioneiro, enquanto o nosso convidado e eu conversamos em privado.
Odo, misafirlerimiz ve ben bunu tartışırken mahkuma göz kulak ol.
Eu... - Odo para Comandante Sisko.
- Odo'dan Komutan Sisko'ya.
- Sim, Odo, o que foi?
- Evet Odo, ne var?
Comandante Sisko, há uma comunicação subespacial do Odo, em Klaestron IV.
Kumandan Sisko, Klaestron IV'deki Odo ile altuzay iletişimimiz var.
Uma comunicação do Odo.
Odo altuzayda.
O meu marido não foi em vida o herói que foi na morte, Sr. Odo.
Kocam ölüyken olduğu gibi yaşarken kahraman değildi, Mr Odo.
Estamos manhosos esta noite, não estamos, Odo?
Bu akşam cin gibiyiz Odo, değil mi?
Então diga-me, Odo.
Söylesene... Odo.
- Encontra sempre forma de ajudar, Odo.
- Her zaman bana yardımcı oldun, Odo.
Não consigo enganá-lo, Odo.
Seni aldatamam, Odo.
- Odo, espera!
Odo, bekle!
Odo!
Odo!
Espera, Odo!
Bekle, Odo!
Se alguma coisa o incomoda, Odo, informe o Chefe O'Brien.
Eğer bir şey seni rahatsız ediyorsa, Odo, Bay O'Brien'a söyle.
Desde quando tenho de fazer cerimónia contigo, Odo?
Seninle ilişkilerimiz ne zamandan beri resmi oldu, Odo?
Odo, confio mais em ti do que qualquer outro na estação
Odo... Doğru yoldan ayrılmayacağın için burada herkesten fazla sana güveniyorum.
Sabe, Odo, a situação evoluiu rapidamente desde a nossa última conversa.
Olaylar bizim son konuşmamızdan bu yana çok hızlı bir şekilde değişti.
O Odo é a nossa única hipótese.
Odo bizim tek şansımız.
- Sisko para Odo.
- Sisko'dan Odo'ya.
- Fala Odo.
- Buradayım.
Kira para Odo.
Kira'dan Odo'ya.
Estão a ser feitas buscas na Ilha de Ohto.
Odo Adası'na götürülüyorlar.
- E eu tenho de ir lá. - Não concordo, Major.
- Odo içerde mi?
- Vou dizer ao Odo para o vigiar também.
- Oda'ya da onu izlemesini söyleyeceğim.