Translate.vc / portugués → turco / Passá
Passá traducir turco
93,776 traducción paralela
- O que se passa?
Neler oluyor?
O que se passa?
Ne oldu?
Está bem, o que é que se passa?
Pekala, nedir?
O que se passa?
Nolmuş ona?
O que se passa?
Sorun nedir?
E ninguém passa durante 2 minutos e 32 segundos.
Ve kimse önümüzdeki iki dakika 32 saniye boyunca yürür.
- Não. - O que se passa?
Yok hayır.
- Não passa das 22h?
- Saat 10'u geçmedi mi?
- O que se passa? - Nada. A Jessica foi-se ontem.
Jessica dün gece şirketi bıraktı, yani Harvey'le ben ne yapacağımızı bulmalıyız.
O que se passa?
Neler yapıyorsun?
O que se passa?
Nedir sıkıntı?
Olá. O que se passa? O que achas?
Selam, nasıl gidiyor?
E tu também não. Não estás aqui tempo suficiente para saber o que se passa.
Çünkü Louis'in yönetici olmaya hazır olmadığını söyledim ama belki sen de değilsindir, çünkü etrafında olanlardan yeterince haberdar değilsin.
- Claro. O que se passa?
- Tabii, nedir?
- Mike? O que se passa?
Mike?
Rachel, o que se passa?
- Ellerim titriyor.
A sua cliente devia ter pensado nisso antes de deixar de pagar a renda. Acha que não sei o que se passa?
Kesinlikle geçmiyorum belki müvekkilin bunu, aylardır kiraları aksatmadan önce düşünmeliydi.
O que se passa é que o meu cliente está farto de uma pessoa problemática que não paga a renda. - Ouça-me.
Hayır, olan şu müvekkilimin, kirasını ödemeyen baş belası bir kiracısı var.
Preciso de falar contigo. O que se passa?
Seninle konuşmam gerek.
- E gostava. Mas isso foi antes de me aperceber que não passa de graçolas e comentários atrevidos.
Öyleydi, ama sonra fark ettim ki alaylı ve şımarık sözler olmadan bu bir hiç.
- O que se passa?
Nedir?
O que se passa contigo?
Derdin ne senin?
O que se passa?
Acil olan nedir?
O que se passa? É sobre a minha entrevista com o comité.
Karakter ve Uygunluk Kurulu'ndaki görüşmemle alakalı.
Nem sequer sei o que se passa.
Olan bitenden haberim bile yok.
Podes dizer-me o que se passa aqui?
Neler oluyor söyler misin?
O que se passa?
Neyin var?
Mal sabemos o que se passa com o primeiro mas até eu conseguia... Conseguia ver que ele estava perdido.
İnsan ilk doğumunda ne olup bittiğini pek anlamıyor, ama daha o zaman o yitik hâlini fark ettim.
O que se passa, John?
Neler oluyor John?
O que se passa aí dentro, Eugene?
Orada ne oluyor Eugene?
O que se passa, Tulip?
Ne oluyor Tulip?
Não, tu tratas-me como um ajudante irlandês idiota e acho que devias dizer-me o que se passa, minha querida.
- Hayır, sen bana mal bir İrlandalı yardımcıymışım gibi davranıyorsun ve bence neler olduğunu bana anlatman gerek aşkım.
Que se passa?
Ne oldu?
O que se passa?
Ne oluyor?
Passa-o para a Unidade Sansão.
Onu Samson Birimi'ne pasla.
- O que se passa?
- Ne oluyor, sorun nedir?
Passa-me a bola.
Dikkat et. Geri pas yap.
É quando passa demasiado por nós.
Seninle çok fazla temas ettiğinde..... seni tüketiyor.
Mas que caralho se passa?
Neler oluyor lan?
o que se passa?
Nasıl yapacağız?
Passa o microfone.
Mikrofon oteki ele.
Temos de encontrar aquela que passa a mensagem certa :
Dogru mesaji ifade edeni bulmaliyiz.
Passa isso.
Tekrar cal.
Ele parece ter caído num poço de elevador. O que se passa?
Asansor bosluguna dusmussun gibi gorunuyorsun.
O que se passa?
Ne oldu dostum?
- O que se passa, Courtney?
- Courtney, ne oldu?
O que se passa?
Ne yapiyorsun?
O que se passa, miúda?
Neler oluyor evlat?
O que se passa?
Burada neler oluyor?
O que se passa contigo?
Senin neyin var?
Olha, passa-se o seguinte.
Bak, mesele su.