Peak traducir turco

Ele pode estar em Pedleyville ou Peak's Junction.

Pedleyville veya Peak's Junction'a sapmıştır.

Eu digo-lhe, temos recebido um grande número de chamadas... a partir de Peak's Junction, ao longo de todo o Estado.

Peak's Junction'dan tut, tüm eyalet boyunca bir sürü telefon aldık.

White Cloud Peak

Beyaz Bulut Tepesi.

Só lembro o White Cloud Peak

Sadece'Beyaz Bulut Tepesi'ni hatırlıyorum.

Leve Hong Yulan... ao White Cloud Peak

Sen Hung Yulan'la diğerlerini Beyaz Bulut Tepe'sine götür.

Isso é White Cloud Peak

Beyaz Bulut Tepesi, burası.

Tudo que lembro é White Cloud Peak

Tek hatırladığım Beyaz Bulut Tepesi.

Irei primeiro a White Clouds Peak

Beyaz Bulut Tepesi'ne ilk ben varacağım.

Pike's Peak ainda não existia, não é?

Pike's Peak o zamanlar ufacık bir tepeydi herhalde?

Fica sabendo que o Zhang só conhece a lei da arma que ele usou para liquidar o Sr. Wagner na Victoria Peak Road.

Sana bir şey söyleyeyim, Zhang'ın bildiği tek yasa, 12 kalibrelik av tüfeği yasası, Bay Wagner'ı, Victoria Peak Yolu'na dağıttığı tüfek.

Lamento ter-te chamado desta maneira, mas estamos a captar actividade perto de Dante's Peak.

Seni apar topar getirttiğim için kusura bakma. Dante's Peak'in etrafında bir hareketlenme sinyali alıyoruz.

Dante's Peak?

Dante's Peak mi?

DANTE'S PEAK FESTIVAL DOS DIAS DOS PIONEIROS

DANTE'S PEAK ATILIM GÜNLERİ FESTİVALİ

Dante's Peak foi nomeado o melhor... ou o segundo melhor local para se viver nos E.U.A.

Dante's Peak, Birleşik Devletler'de... yaşanacak en iyi ikinci yer seçildi.

Senhoras e senhores, quero apresentar a presidente da câmara, Rachel Wando.

Bayanlar ve baylar, karşınızda Dante's Peak'in Belediye Başkanı Rachel Wando.

Senhoras e senhores, este é um dia muito especial em Dante's Peak.

Bayanlar ve baylar, bu Dante's Peak için çok özel bir gün.

Dante's Peak, o segundo local mais agradável para se viver nos E.U.A., com menos de 20.000 habitantes.

Dante's Peak, Birleşik Devletler'de nüfusu 20.000'in altında olan yaşanacak en güzel... ikinci kasaba seçildi.

Em resposta à potencial ameaça vulcânica a Dante's Peak, peço a todos os residentes para irem à reunião pública no liceu, às 18 : 00, para discutirmos a evacuação da nossa cidade.

Dante's Peak'teki olası bir volkanik patlama tehlikesine karşı... şehrimizi boşaltma konusunu tartışmak üzere bütün hemşehrilerimizin saat altıda... lisede düzenlenecek toplantıya katılmasını rica ediyorum.

Às 18 : 00, vai haver uma reunião no ginásio do liceu, para se discutir a evacuação de Dante's Peak.

Saat altıda lisemizin spor salonunda Dante's Peak'i boşaltma konusunu... tartışmak üzere bir toplantı düzenlenecek.

Bem-vindo a DANTE'S PEAK

DANTE'S PEAK'e hoş geldiniz

Transmitimos em directo de Dante's Peak, onde toda a cidade está a ser evacuada.

Dante's Peak'ten canlı olarak bildiriyoruz. Bütün kasaba boşaltılıyor.

OBSERVATÓRIO ADRIAN PEAK TUCSON, ARIZONA

"Adrian Tepesi Gözlemevi Tucson, Arizona"

Pensava em Heritage Peak, os condomínios nesta rua.

Daire için, caddenin ilerisindeki siteyi düşünüyorum.

Disse a alguns jornalistas locais curiosos que tencionava enviar uma mensagem sem fios da montanha de Pikes Peak para Paris, para a Exposição Universal de 1900.

Meraklı yerel gazetecilere, 1900 Paris Sergisi için Pikes Tepesi'nden Paris'e kablosuz bir mesaj göndermeyi amaçladığını söyledi.

- Eu vi o "Peak Practice".

- Ben'Peak Practice " i izledim.

Ficar em casa a ver séries de televisão.

Evde oturup'Peak Practice'seyretmek.

Nós vamos até ao Meio Pico.

Half Peak'e kadar gideceğiz.

Este viaja, e estou a conduzi-lo para o Meio Pico.

Ama bu yapıyor ve ben ona Half Peak'e kadar yol gösteriyorum.

Lá está o Meio Pico.

Half Peak orada.

Ao fundo do Meio Pico, há uma emboscada à vossa espera.

Half Peak'in dibinde, sizi bekleyen bir tuzak var.

Não, obrigado. Estamos aqui por causa dos homicídios no templo budista em Crystal Peak Drive.

Crystal Peak Yolu'ndaki Budist tapınağında işlenen cinayetler için geldik.

Crystal Peak. Tens de ir a Crystal Peak.

Kristal Tepesi, Kristal Tepesi'ne gitmek zorundasınız.

- Crystal Peak.

- Kristal Tepesi.

Fala John Connor de Crystal Peak.

Ben Kristal Tepe'den John Connor.

Falarei com a estação da NASA em Rundell Peak.

Rundell Peak'teki NASA araştırma istasyonuyla görüştüm.

Gravá-la-ei e passamo-la aos yanquis de Kitt Peak.

Kaydedip, Kitt Peak'teki Amerikalılara göndereceğim.

Ali decidirão se vão a Rundell Peak...

Sonra Rundell Peak'e gidip gitmemeye...

OBSERVATORIO KITT PEAK TUCSON, ARIZONA

Kitt Peak rasathanesi Tucson, Arizona

RUNDELL PEAK, ANTÁRTIDA

Rundell Peak, Antarktika

Bem vindo a Rundell Peak.

Rundell Peak'e hoş geldin.

É uma das investigadoras de Rundell Peak.

Rundell Peak'teki araştırmacılardan biri.

Rundell Peak, aqui o USS Crowley.

Rundell Peak, burası Uss Crowley.

Rundel Peak, ouvem-me?

Rundell Peak, duyuyor musunuz?

USS Crowley, aqui Rundell Peak.

Uss Crowley, burası Rundell Peak.

Prossigam para Rundell Peak.

Rundell Peak dinlemede.

Não vês o reflexo do Devil's Peak? Na água.

Şeytan Tepesinin yansımasını görebiliyor musun, su üstünde?

Posso arranjar-lhes alguns hectares de terreno em Castle Peak.

Castle Peak'te birkaç 4 hektarlık arsa alabilirim.

Em South Peak Street.

Güney Peak Caddesi.

Havia uma montanha chamada Thunderbolt Peak.

Ben - orada "Yıldırım Tepesi" adında bir dağ vardı...

Peak District não é Brighton.

Peak District, Brighton değil.

Vem para Peak District connosco, Lizzie, e apanha ar fresco.

Bizimle Peak District'e gel Lizzie ve biraz temiz hava al.