Translate.vc / portugués → turco / Peanut
Peanut traducir turco
205 traducción paralela
- Alguém conhece The Peanut Vendor?
- The Peanut Vendor'ı bilen var mı?
Coco Coconut? Mocha Jamoca? Peanut Butter'n Jelly?
- Hindistan cevizi moka camoka, fıstık yağı, muz - nane.
- O Peanut veio atrás de mim.
Peanut kamyonetle takip etti.
Preferia muito mais ser o Mr. Peanut que o Mr.
Bay Tuzlu olmayı Bay Fıstık olmaya yeğlerim.
Peanut veste melhor. Tem o monóculo, o chapéu alto...
Yani, gözlüğü var, şapkası var...
Lembras-te do Jimbo e do Amendoim?
Hemen şurada. - Hey, kalem için teşekkürler. - Jimbo ve Peanut'ı hatırlıyor musun?
- Tu podes safar-te menos que o Mr. Peanut
Bay Yerfıstığından çok daha kötüsünü yapabilirsin, dostum.
Apresento-te o meu sobrinho, o Peanut.
Yeğenim Peanut ile tanış.
Peanut?
Peanut!
Ainda está transando com a Peanut?
Hala Peanut'la mı yapıyorsun?
- Peanut, o que está fazendo?
Peanut, ne yapıyorsun?
Tomei tantos que pensava que era um desenho animado.
Öyle çok almıştım ki kendimi Mr. Peanut sanmıştım.
Peanut, vai-te embora.
Fıstık, git buradan. Git!
Eles mencionaram o teu nome, o do Stringer, o do Wee-Bey, o do Savino, o do Peanut...
Senin ismini söylediler, Stringer, Wee-Bey... Savino, Peanut....
Felizmente, tirei a tempo o Manteiga de Amendoim.
Neyse ki Peanut Butter'ı vaktinde çıkardım.
Tu tens usado as mesmas cuecas de festa do Goofy Goober Peanut à mais de três anos seguidos.
Patrick, tam üç yıldır aynı Çatlak Yerfıstığı Parti külotunu giyiyorsun.
Apanharam o Peanut.
Peanut'ı indirdiler.
- Merda! O Peanut morreu?
Oh, Tanrım Peanut öldü mü?
Não conhecem um tipo chamado Peanut, pois não?
Peanut adında bir herifi tanımıyorsunuz, değil mi?
- Peanut Butter e Jelly.
Peanut Butter ve Jelly.
Um tal Peanut. Paradeiro desconhecido.
Nerede olduğunu hiç bilmiyoruz.
Até o Kenny Bird e o Peanut, quando estavam em guerra, tinham o bom senso de respeitar as tréguas.
Kenny Bird ve Peanut bile savaşırken ateşkese saygı duyma konusunda duyarlılardı.
Melvin, Little Wil, Big Head Brother, Peanut, Warren...
Melvin, Küçük Wil, Kocakafa Brother, Peanut, Warren.
Salvaste-me de um jantar com torta e manteiga de amendoim.
Beni Old Cakes N'Peanut Butter'da akşam yemeğinden kurtardın.
- Sim. - Tem Peanut Chews?
Hiç Peanut Chews var mı?
Não grites com o Peanut só porque ele encontrou a tua reserva de bolos.
Twinkie zulanı buldu diye Peanut'a bağırma.
O Peanut também morreu?
Peanut da mı öldü?
- Onde? Em Peanut Reedes? Em que unidade?
Peki güzel, hangi ünite?
Peanut.
Biz ona fıstık deriz.
Abrem o báu e a primeira coisa que vêem é o Peanut.
İçini açtı ve ilk çıkardığı, benim küçük adamlarımdan biri olan, Peanut oldu.
Devem conhecê-lo, ele vai aparecer mais logo.
Birazdan onu göreceksiniz, benim küçük Peanut'ı.
Tiram o Peanut e ele : "Hei." e alguém na fila : "Olha o" Hei! "
Peanut'ı çıkardı ve "Hey." dedi, sıradaki insanlarsa, "Hey!" dedi...
O tipo tem o Peanut numa mão e a amostra na outra...
Adamın bir elinde Peanut, diğer elinde çubuk.
Ele podia ter retirado a amostra do Peanut na cabeça ou no pé.
Adam, çubuğu Peanut'ın başına sürebilirdi, ayağına sürebilirdi...
Mas que raio... estava no traseiro do Peanut... para me catalogarem de potêncial terrorista?
Peanut'ın kıçında ne vardı da beni potansiyel terörist olarak işaretlediler?
Recebam calorosamente o meu amigo Peanut.
Huzurlarınızda dostum : Peanut.
- Tudo bem, Peanut?
- Nasılsın Peanut? - Gayet iyiyim.
Mas onde estamos, Peanut?
Peanut, neredeyiz biz?
"Ei Peanut, são 8h da manhã, já está muito trânsito?"
"Merhaba Peanut, saat sabahın 8'i, dışarıda bayağı trafik var. Neler oluyor?"
E pediste desculpa, Peanut?
Peanut özür diledin mi?
Vocês vão receber notícias do advogado do Peanut's.
Peanut'ın avukatı kapınızı çalar artık.
Peanut, Peanut, rapaz!
Fıstık, fıstık, oğlum!
Peanut, abre a porta!
Al şunu. Fıstık, kapıya bak!
Abre a porta, Peanut!
Kim gelmiş bak, Fıstık!
Dêem as boas-vindas ao meu amigo Peanut!
Lütfen, merhaba deyin Dostum, Peanut.
Peanut, pára.
- Bir düşün... - Peanut, dur...
Não me parece que a minha mulher tenha dormido contigo, Peanut.
Karımın gerçekten seninle yattığını sanmıyorum, Peanut.
Peanut, és preconceituoso?
- Peanut, ön yargılı mısın?
Quem é o Peanut?
Peanut kim?
O Peanut's não é um actor.
Peanut oyuncu değildir.
- Como estás, Peanut?
- Nasılsın, Peanut?