Translate.vc / portugués → turco / Pelo
Pelo traducir turco
145,758 traducción paralela
Menção honrosa pelo esforço.
Aferin.
Pelo menos voltámos a Badlands.
En azından Çorak Topraklar'a geri döndük.
Houve uma emboscada de Clippers da Chau, liderados pelo Sunny.
Efendim, Chau'nun kırpıcılarına pusu kurulmuş. Başlarında Sunny varmış.
Mas seria fácil reparar e vender por pelo menos 200 Euros.
Ama tamir edilse en az 200 Euro'dan satılır.
Segundo a autópsia preliminar, o Paul foi espancado até a morte, e pelo aspecto, foi com uma arma pesada.
İlk otopsiye göre Paul dövülerek öldürülmüş ve görünüşe göre bir alet kullanılmış.
O Heta até foi preso pelo Dushku.
Heta Dushku için hapse bile girmiş.
Sei que não acreditas nisso agora, mas, um dia, eles irão agradecer-te pelo que estás a fazer aqui.
Şu an inanmadığını biliyorum, fakat bir gün, burada yaptıkların için sana teşekkür edecekler.
Não vou abdicar da Torre pelo Templo e por uma porta que não abre.
Bu tapınak ve açamadığın bir kapı için kuleden vazgeçmeyeceğim.
Quero ser informado pelo agente responsável a cada 15 minutos até prenderem o atirador. Entendido?
Suikastçı yakalanana dek sorumlu ajandan 15 dakikada bir rapor istiyorum.
Ficarei em anestesia geral durante pelo menos três horas.
En az üç saat genel anestezi etkisinde olacağım.
Pelo menos, o seu sentido de humor permanece intacto.
En azından espri anlayışınız yerinde.
Tens pelo menos algumas horas.
En azından birkaç saatin var.
Tenho a responsabilidade de proteger este país e não quero fazê-lo pelo telefone.
Biliyorum ama bu ülkeyi korumak benim sorumluluğum ve bunu telefonda yapmak istemiyorum.
Encontre o Chuck Russnik e pergunte pelo Catalan.
Chuck Russnik'i bul, ona Katalan'ı sor.
Disse-me para perguntar pelo Catalan.
Sana Katalan'ı sormamı söyledi.
Esse cabrão tem de pagar pelo que fez.
O kalleş bunun bedelini ödeyecek.
- Obrigada pelo seu tempo.
- Vakit ayırdığın için sağ ol.
Não tiveste culpa pelo que aconteceu naquele dia.
O gün olanlar senin suçun değildi.
Que tal pelo início?
En başından.
Pelo menos, era o que ela dizia.
En azından çalıştığını söylemişti.
Pelo contrário, acho que isto vai ser uma história e direi que a negou.
Aksini öğrenirsem bunun haberini yaparım... -... ve reddettiğini de söylerim.
- O Aaron foi detido pelo FBI?
- Aaron'ı FBI mı getirmiş?
Tornou-se público que fui interrogado pelo FBI.
FBI tarafından sorgulandığım bilgisi etrafta geziniyor.
Pelo contrário.
Tam aksine.
Passaste a foto da Poyet pelo reconhecimento facial?
Poyet'nin fotoğrafını yüz tanıma sisteminde arattın mı?
Passa-a pelo IAFIS.
Parmak izi veri tabanında arat.
Vamos fazê-la pagar pelo que fez.
Yaptıklarını ona ödeteceğiz, tamam mı?
Foi criado pelo mesmo grupo estratégico.
Aynı stratejik ekip yaratmış.
Fazer o comité emitir este projeto de lei é uma jogada do Bowman pelo poder.
RAYBURN MECLİS OFİS BİNASI Bu taslağı sunmak Bowman'ın gövde gösterisi resmen.
E quando as forças corajosas dos militares dos Estados Unidos partem para locais problemáticos espalhados pelo mundo, a Browning Reed está ao lado deles.
ABD ordusunun cesur birlikleri, dünyanın dört bir yanındaki sorunlu bölgelere gönderilirken yanlarında Browning Reed var.
Obrigado pelo café.
Kahve için teşekkürler.
Obrigada pelo seu apoio nesta votação.
Teşekkürler. Oylamadaki desteğin için de sağ ol.
- Isso ajudaria a população do Colorado a fechar os olhos ao voto do senador pelo controlo de armas.
- Colorado'luların, Cumhuriyetçi senatörlerinin evet oyunu görmezden gelmelerinin fiyatını sordun.
Nem sequer peço pelo Presidente.
Başkan için bile istemiyorum.
Peço pelo país.
Ülkemiz için istiyorum.
Informou-me o meu gabinete, que foi informado pelo Capitólio.
Senato'dan birileri, ofisimden birine söylemiş.
Sr. Presidente, obrigada pelo convite.
Başkanım, davet için teşekkürler.
Obrigado pelo que fez ontem à noite.
Dün akşam yaptığın şey için sağ ol.
Pelo seguro, vamos mudar a sua agenda e fazer mais cortejos de carros falsos.
Önlem olarak programınızı değiştirip ekstra sahte konvoylar koyacağız.
Obrigado pelo vosso serviço.
Hizmetiniz için teşekkürler.
Neste ponto, a Polícia Estatal de Maryland estabelece um perímetro e espera pelo FBI.
Bu aşamada Maryland Eyalet Polisi, bölgeyi emniyete alıp FBI'ı beklemeye başlıyor.
Pelo que li, o Lozano era um verdadeiro soldado.
Okuduğum kadarıyla Lozano tam bir askermiş.
Pelo menos, dê-lhe a mesma plataforma que deu ao Bowman.
En azından Bowman'a sağladığın imkânı ona da verebilirsin.
Sacrificar a vida pelo quê?
Ne uğruna peki?
Porque se sentiu traído pelo próprio governo.
Devletinin kendisine ihanet ettiğini düşündüğü için.
Emprestei dinheiro a centenas de empregados meus, muitos eram veteranos, ignorados pelo país que serviram.
Yüzlerce çalışanıma kredi verdim ben, çoğu da hizmet ettikleri ülke tarafından unutulan eski askerler.
Os nove candidatos ao Supremo Tribunal, todos examinados pelo grupo de trabalho.
Dokuz Yüce Divan adayın. Hepsi çalışma grubunca kontrol edildi.
E passem pelo processo de confirmação formal.
Ve resmî tasdik sürecinin tamamlanması.
Cada pessoa nesta sala tem algo pelo qual reclamar a vitória.
Bu odadaki her bir kişinin, zafer sayabileceği bir şey içeriyor.
Está bem. Obrigada pelo seu tempo.
Tamam, teşekkürler.
Perguntem-lhe pelo Tate.
Tate'i sorun ona.