Translate.vc / portugués → turco / Pendant
Pendant traducir turco
18 traducción paralela
Neste momento, estou a ler manuscritos para a editora Pendant.
Şu anda Pendant Yayımcılık için romanların ilk hallerini okuyorum.
Pendant? !
Pendant mı?
Leio manuscritos para a Editora Pendant.
Evet. Pendant Yayımcılık için kitap metinlerini okuyorum.
A Pendant?
Pendant mı?
É mesmo aqui ao lado, na Pendant Publishing.
Hemen yan tarafta. Pendant Yayıncılık.
Na Pendant Publishing?
Pendant Yayıncılık.
Esse livro é da Pendant Publishing, não é?
Pendant Publishing, kitap olayı, değil mi?
- Trabalha na Pendant Publishing.
Pendant Yayıncılıkta çalışıyor.
Ela trabalha para a Pendant Publishing.
Pendant Yayımcılık için çalışıyor.
Agora, pagar-lhe-ei o mesmo que a Pendant, mas preciso que comece de imediato.
Sana Pendandt'taki ücretinin aynısını öderim ama bir an önce başlamanı istiyorum.
- Sim. A Pendant vai publicar o novo livro dele, e eu vou trabalhar nesse projecto.
Yeni kitabını Pendant basacak ve ben de onunla çalışacağım.
Quanto vai o Testikov receber da Pendant, pelo livro dele?
Testikov kitabı için Pendant'dan ne kadar alacak?
A Pendant Publishing deu-me $ 20.000 por um trato e um capítulo-amostra.
Pendant Yayıncılık giriş ve örnek bir bölüm için bana 20.000 dolar verdi.
Que eu conheci quando trabalhava na Pendant e estava a editar um livro sobre atletismo?
Onunla Pendant'da çalışırken koşucular hakkında ki kitap zamanında tanışmıştım.
Trabalho para a Editora Pendant.
Pendant Yayıncılıkta çalışıyorum.
Lippman, quando trabalhei para si, na Editora Pendant, acreditava em si, considerava-o um homem íntegro.
Mr. Lippman sizinle Pendant Yayıncılıkta çalışırken adam olarak size inanırdım, güvenirdim.
Escuta, tenho " " Pendant, Porsche, Popeye...
Tamam, dinleyin, bende " Pandantif, Porsche, Popeye...
Com tempo, e após milhares de passos nas patas da mãe, pendant tous ces déplacements - como um filho aprende a dançar nos pés da mãe, - a cria dá os primeiros passos sozinha.
Zamanla, bin adımdır annelerinin ayaklarının üzerinde tünedikten sonra annesinin ayakkabılarında dans etmeyi öğrenen bir çocuk gibi civciv yalnız başına ilk adımlarını atar.