Penny traducir turco

A Penny não me responde às mensagens.

Penny mesajlarıma cevap vermiyor.

Depressa, o Sheldon e a Penny estavam mesmo atrás de nós na pista de bowling.

Çabuk ol, Sheldon ile Penny bowling salonunda tam arkamızdaydılar.

Pois, a Penny talvez tenha alguma razão.

Evet, Penny hafiften haklı olabilir.

Eu sou tão homem quanto a Penny! Vamos a isto!

Ben de en az Penny kadar erkeğim bir kere.

E alguns daqueles enigmas eram muito difíceis, e eu não sabia a quem ia calhar a Penny.

Ayrıca o bulmacaların bazıları çok zordu ve Penny'i kimin alacağını bilmiyordum.

Tenho que ir ver um estúpido jogo de futebol com a Penny.

Penny ile salak bir futbol maçı izlemem gerekiyor.

Bem, sempre que falo sobre quão horrível era a minha mãe, a Penny faz qualquer coisa para me fazer sentir melhor.

Annemin ne kadar kötü olduğunu her söylediğimde Penny beni iyi hissettirmek için elinden geleni yapıyor.

Quando ele faz isto à Penny, eles fazem sexo e vêem Monty Python.

Bunu Penny'e yapınca sevişip Monty Phyton izliyorlarmış.

Ouve, Penny, se realmente queres ser romântica, tem que sair de ti.

Bak Penny, gerçekten romantik olmak istiyorsan senin yapman gerekiyor.

Penny, como vai isso por aí?

Penny, senin nasıl gidiyor?

Bom trabalho, Penny!

Vay Penny, çok iyi olmuş.

Penny. Podes trazer as nossas bebidas?

Penny, şu içkilerimizi verir misin artık?

Qual é o teu problema, Penny?

Sorunlu musun sen Penny?

Adoro-te, Penny!

Seni seviyorum Penny!

Eu devia ter ouvido o Mun-Mun porque eu tenho lidado com uma cobra e o nome dela é Penny!

MunMun'ı dinlemem lazımdı, başından beri kobrayla oynuyorum ve yılanın adı da Penny!

És mais bonita do que a Penny disse.

Penny'nin dediğinden bile güzelmişsin.

Penny... Sabes que isso é a sério, certo?

Penny onların gerçek olduğunu biliyorsun, değil mi?

A Penny? Próxima.

Penny mi?

Sabiam que a Penny se casou com o Zack há três anos?

3 yıl önce Penny ile Zack'in evlendiğini biliyor muydunuz?

- Preciso de apanhar ar. Penny.

- Hava almam lazım.

Eu não sei nada sobre mulheres, mas não a seguiria.

Penny! Kadınlarla ilgili pek bir şey bilmem ama ben peşinden gitmezdim.

Não acredito que a Penny está casada com o Zack.

Penny'nin Zack ile evlendiğine inanamıyorum.

Além de que disse-me que estamos casados, e esta é uma época da família.

Hem Penny de evli olduğumuzu söyledi Şükran Günü'nde aileyle birlikte olmak lazım.

- Tu não namoravas com a Penny.

- Sen Penny ile çıkamazdın.

Se o Leonard não estivesse com a Penny, nunca vos teria juntado.

Leonard, Penny ile birlikte olmasa Penny sizi asla yapamazdı.

Penny, posso ficar com aquela mesa?

Baksana Penny, şu masayı ben alayım mı?

Sabem, estava a pensar. Sem o Sheldon, a maior parte de nós nunca se teria conhecido, mas a Penny ainda viveria ao lado dele.

Düşündüm de, Sheldon olmasa çoğumuz tanışmazdık ama Penny yine karşı dairede oturuyor olurdu.

Penny, pela milionésima vez, estou a guardar-me para alguém especial.

Penny, bininci kez söylüyorum artık kendimi özel birine saklıyorum ben.

Penny, se não fosse o Sheldon, nunca terias conhecido a lenda de banda desenhada Stan Lee.

Penny, Sheldon olmasaydı çizgi roman efsanesi Stan Lee ile asla tanışamazdın.

Cá está... um penny de 1858!

İşte burada! 1858 yılından bozuk bir kuruş!

- Esta é a Penny?

- Penny, sen misin?

Então, a Penny, é?

Penny, ha?

Penny, estou a avisar-te.

Penny. Uyarıyorum.

Está bem. Pessoal, lembram-se da Penny? Olá.

Çocuklar, Penny'i hatırlarsınız.

Penny Moore?

Penny Moore?

Penny.

Penny.

- O que fiz eu? - Adeus, Penny.

- Ne yaptım?

- Adeus.

- Penny. - Güle güle.

- Vai ser a Penny Moore.

- Penny Moore olacak.

Não vou dormir com a Penny.

Penny'le yatmayacağım.

A Penny estava apaixonada por ti.

Penny sana aşıktı.

Por isso, vais dormir com a Penny para poderes perdoar à Quinn e, depois, voltas ao teu caminho e finges que nunca te desviaste dele.

Dolayısıyla Quinn'i affedebilmek için Penny ile yatacak ve daha çok gezmiş olarak tekrar yola çıkıp hiç durmamış gibi yapacaksın.

- Diz à Penny que mando cumprimentos!

- Penny'e selam söyle!

Já foste ao Maine, Penny?

Hiç Maine'e gittin mi, Penny?

Tive um momento com a Penny, na outra noite.

Geçen gece Penny ile bir anım oldu.

Sabes que isto não podia estar a acontecer em pior altura, Penny?

Şu an bunun için en kötü zaman olduğunu biliyorsun, değil mi Penny?

Penny, isto é algo... Não!

Penny, bunu açıklamak...

- Olá, Penny.

Selam Penny. Selam.

Penny, volta!

Penny, geri dön!

Amy, Bernadette, Penny.

Amy, Bernadette, Penny.

- Penny.

- Penny.