Translate.vc / portugués → turco / Pensando
Pensando traducir turco
4,277 traducción paralela
Você está pensando em me comer, não está?
Beni yemeyi düşünüyorsun, değil mi?
Estou pensando a mesma coisa, * # * #
Ben de aynı şeyi düşünüyorum O... ç...
talvez não seja legal, mas to pensando em fingir de morto.
Bu hoş olmayabilir ; ama ölü taklidi yapmayı düşünüyorum. Yok, yapamıyorum.
Estava pensando em como está quente, e não prestei atenção no caminho.
Tam... ne sıcak diye düşünüyordum nereye gittiğime dikkat etmedim.
Estava pensando que não a vejo ultimamente.
Selam! Buralardaydım ve uzun zamandır kimi görmediğimi düşündüm.
Estávamos pensando na mobília em branco e antiga, rosa pálido nas paredes.
Düşündüğümüz tüm mobilyalar antik beyaz duvarlar soluk pembe.
Estava pensando no que me disse, e percebi que tem alguém com quem se divertiria mais.
Dediklerini düşündüm ve daha fazla eğleneceğin birisi olduğunu anladım.
Pensando melhor, vou tirar todos!
Bir kez daha düşündüm de, sanırım hepsini alacağım.
Não podes reservar uma rapariga Eu tenho estado aqui sentado pensando em talvez falar com ela eventualmente.
Saatlerdir burda otururken konuşmayı düşündüğüm kız için "Benimdir" diyemezsin.
14 segundos, e já um banana está a abordar-me, pensando que vai conseguir algo disto.
Sadece 14 saniye oldu ve bundan bir parça alabileceğini zanneden dingilin biri atladı.
Eu estava pensando em me entregar.
Zaten teslim olmayı düşünüyordum.
Sua última turma está em Rikers, pensando a mesma coisa.
Son çetesi de hapiste aynı şeyi düşünüyordur.
Sabes uma coisa? Pensando melhor, trato disto sozinho.
Bir daha düşündüm de bunu kendim halletsem daha iyi.
Estava pensando em me casar de topless.
Düğüne üstsüz gitmeyi düşünüyordum.
A oportunidade de jantar com você pensando sobre mais tarde.
Seninle masada karşılıklı oturma fırsatı ve daha sonrasını düşünmek gibi.
Não, está pensando na mãe errada.
Hayır, hayır. Yanlış anneye bakıyorsun.
No que está pensando?
Ne düşünüyorsun?
Estou pensando e espero que seja uma promessa que possa cumprir.
Umarım tutabileceğimiz bir söz vermişizdir.
Pensando melhor...
Bir kez daha düşündüm de...
Mas pensando melhor acho que vou ficar onde estou.
Ama bir daha düşününce sanırım burada kalacağım. Bunu çok sevdim.
Os ladrões roubaram dois ovos de ferropodous no mês passado... pensando que fossem raras obras de arte.
Hırsızlar geçen ay iki tane ferropodous yumurtası çaldılar, ender sanat eserleri olduklarını düşündükleri için.
Pensando melhor, não tragas.
Bir daha düşündüm de, getirmeyin.
Nós somos amigos e eu valorizo isso, mas eu estava pensando que talvez...
Seninle arkadaş olduk ve bunu önemsiyorum ama düşünüyordum da belki de...
Desculpe, estava pensando alto.
Pardon, sesli düşünüyordum.
Talvez a sua mãe estivesse pensando nela, e sente saudades dela.
Belki de annen onu düşünüyordu. Onu özlüyor.
Estava pensando nela também?
Sen de onu düşünüyordun.
Sabe, foi você quem tentou atropelar a Alyson Duvitz com um carro... e colocou cloreto de potássio... na estação do laboratório da Caitlin, pensando que nos enganaria. - lsso é uma mentira.
Alyson Duvitz'i arabayla ezmeye çalışan ve Caitlin'in laboratuardaki yerine potasyum kloridi koyan sendin bununla bizden kurtulacağını sanıyordun.
Pensando melhor... A SHIELD parece meio melodramática para mim.
Bir daha düşündüm de, S.H.I.E.L.D bana göre fazla hararetli.
Pensando bem, vamos comer fora.
Aslında dışarıda yesek daha iyi.
Pensando melhor, vou tirar todos!
Bir daha düşündüm de, hepsini mahvedeceğim sanırım.
Eu estive pensando.
Bir fikrim vardı.
Fiquei pensando no policial da Narcóticos que quase se encrencou na época em que eu era comissário.
Sürekli eskiden ben komiserken neredeyse kendi başını derde sokacak olan Narkotikteki polisi düşünüyorum.
Ela estava perturbada, por isso segui-a, pensando que estaria a ir para casa, contudo, foi para a baixa.
Çok üzgündü, ben de onu takip ettim. Eve gittiğini sanıyordum ama onun yerine şehir merkezine gitti.
Eu só estou pensando no que a Madeline disse.
Madeline'nin bize bahsettiklerini düşünüyorum.
Um homem inocente ignoraria uma SMS dessas, pensando ser engano.
Eğer telefonu başka biri bulsaydı, böyle... bir mesajı görmezden gelirdi.
Nós gastamos horas pensando, concebendo, e se interrogando.
Düşünmek, tasarlamak, sorgulamak için saatlerimizi harcıyoruz.
Andei pensando se amanhã...
Pekâlâ anne. Yarın diyordum...
Sabes, pensando bem... O Rei tem estado meio xôxo.
Bunu görünce aklıma Kral'ın güvenlik açığı olduğu geldi.
E quando ele veio por ela ela fugiu para o templo de Athena pensando que a sua deusa iria protegê-la.
Posedion onun için geldiğinde kendisini koruyacağını düşünerek Tanrıça Athena'nın tapınağına gitti.
Pensando melhor, acho que deveis ouvir o que tenho para dizer.
Tekrar düşündüm de, diyeceklerimi dinlesen iyi olur.
Eu trouxe os itens, pensando que aquele era o grupo a que a Sra. Surratt se tinha referido.
Bayan Surratt'ın belirttiği kişiler olduğu düşüncesiyle malzemeleri getirdim.
Se continuar pensando assim, ainda pega fogo ao chapéu!
Böyle düşünmeye devam edersen şapkan alev alacak.
Dean, pensando bem, diz à Professora McGonagall que talvez precisemos de um bocadinho de apoio.
Tekrar düşündüm de, Profesör McGonagall'a söyle bu tarafa birkaç adam gerekebilir.
Mesmo que substituamos o Wistrom e a Moreau, como os manteremos em quartos separados, pensando que estão no mesmo quarto?
Wistrom ve Moreau'nun kılığına girsek bile aynı odada olduklarını düşündürüp ayrı odalarda nasıl tutacağız?
" Uma borboleta, brevemente sufocada no muco de sua própria metamorfose, aprisionada pela bainha membranosa das suas próprias asas subdesenvolvidas e apertada na escuridão do estreito casulo de sua própria criação, pára, pensando que a morte é inevitável,
"Bir kelebek aniden boğuldu mukusunda, değişebilmek adına." "Tutsak kaldı gelişmemiş kanatlarının zarı arasında." "Ve karanlıkta sıkıştı kendi yarattığı o sağlam kozada."
Bem, vá pensando quanto está disposto a pagar por essa honra.
O zaman böyle bir onur için ne kadar para ödeyebileceğini bir düşünmen gerek.
É bom que seja o que estou pensando.
Umarım tahmin ettiğim gibidir.
Uma prostituta, e... tentamos forçar a porta do aquário... pensando em fazer um telefonema.
Bir fahişe. Ve... Akvaryumun kapağını açmaya çalıştık çünkü telefon görüşmesi yapabileceğimizi düşündük.
Se está propondo o que estou pensando... não.
Eğer düşündüğüm şeyi söylüyorsan olmaz.
Pensando bem, aqueles foram os anos dourados.
Dönüp baktığımda, o yıllar güzel yıllardı.
Então, a razão porque vim aqui é que... estamos pensando em fazer uma pequena melhoria na casa e... Eu queria pedir desculpas por qualquer inconveniente com antecedência e dar-lhe isto como um sinal da minha apreciação.
Şey, uğramamın sebebi evimizde ufak bir değişiklik yapmayı planlıyoruz ve olası bir rahatsızlıktan dolayı önceden özür dilemek ve size bunu minnettarlığımızın bir göstergesi olarak vermek istedim.