Translate.vc / portugués → turco / Penélope
Penélope traducir turco
834 traducción paralela
Estou a sonhar com a minha mulher, a boa e constante Penélope.
Karimin hayalini kuruyorum, güzel, sadik Penelope'nin.
É Penélope.
Penelope.
Disem que Ulisses voltou para Penélope, mas... pode ser que antes já tivesse se cansado de Penélope.
Denilene göre Ulysses Penelope'yi görmek için eve dönmüştü, ama belki de Ulysses Penelope'den fena halde sıkılmıştı.
Ulisses não se apressa a voltar para casa em Ítaca, porque é infeliz com Penélope,
Ulysses evine, Ithaca'ya dönmek için acele etmez
Isso se pode justificar... pelo fato de que Ulisses havia dito a Penélope que cedesse e aceitasse os presentes.
Bunun böyle olduğu... Ulysses'nin Penelope'ye ; razı gelmesini ve hediyeleri kabul etmesini söylemesinden çıkarımlanabilir.
Sabendo que Penélope lhe era fiel, lhe disse que fosse amável com os pretendentes.
Penelope'nin sadık olduğu düşüncesiyle, ona ( Penelope ), talibi olanları hoşgörmesini söyledi.
Acho que aí é quando Penélope, que no fundo é uma mulher simples,
Sanırım özünde sıradan bir kadın olan Penelope, o andan itibaren onu ( Ulyssey )
Ulisses se deu conta muito tarde que havia perdido o amor de Penélope. por ter sido demasiado cauteloso.
Aşırı ihtiyatlı olmuş olmasından dolayı Penelope'nin sevgisini kaybettiğini anladığında ise artık çok geçti.
É a minha filha, Penélope. A Marianne.
Kızım, Penelope.
Vem, Penélope.
Gel, Penelope.
Helena de Menelau, a fiel Penélope, Cornélia.
Menelaus'un Helen'i, sadık Penelope, Cornelia.
Penélope, ótimo!
Penelope, harika!
desde antes de partir.
Çünkü Penelope ile beraber mutlu değildi, gitmeden önce bile.
Matou seus pretendentes, não?
Penelope'nin taliplerini öldürdü, öyle değil mi?
Com Miss Marple como a ilustre Penelope Brown.
Bayan Marple, Saygıdeğer Penelope Brown'u oynar.
Interpreta o papel de Sidney, assistente de Penelope Brown, criminologista amadora, a senhora, Miss Marple.
Sidney'i oynuyorsun, amatör kriminoloji uzmanı Penelope Brown'un asistanı, yani siz Bayan Marple.
A ilustre Penelope vai entrar pela porta envidraçada... aqui.
Saygıdeğer Penelope, balkon kapısından girecek.
Lady Penelope Creighton-Ward, ao seu serviço.
- Lady Penelope hizmetinizde
Lady Penelope, o que a trouxe à América? Uma missão para o meu pai? Alan!
- Neden Amerika'dasın, babam için bir görevde misin?
- Olá, Tintin.
- İyi günler Leydi Penelope
- Lady Penelope.
- Alan evde biliyor musun
- Alan, o que não sabes, não te prejudica. SOLAR DA LADY PENELOPE INGLATERRA
- Bilmediğin şey sana hasar veremez.
Sigam o procedimento de emergência.
- Acil durum prosedürünü uygula. - Lady Penelope'yi bekle.
Esperem pela Lady Penelope.
- Beni duyuyor musun? - Alan - Baba
Esperemos pela Lady Penelope, como o teu pai disse.
- Babanın dediği gibi Penelope'yi beklemek.
Ah, Lady Penelope! - Ele tem um palácio, por que não uma princesa?
- Leydi Penelope... tabi ki sarayı var neden prensesi olmasın
É um adversário formidável, melhor do que muitos homens.
- Rakibiniz Leydi Penelope, çoğu adama fazladır bile
- Lady Penelope!
- Leydi Penelope
- A Lady P foi atrás do Carapuço.
- Leydi Penelope, Hood'un peşinden gitti.
Lady Penelope.
- Leydi Penelope
Vou procurar a Lady Penelope.
- Ben gidip Leydi Penelope'yi bulacağım.
- Olá, Penelope.
- Merhaba, Penelope.
- E a Penelope?
- Haber verdim sanıyordum. - Ya Penelope?
Queres falar sobre a Penelope?
Penelope hakkında mı konuşmak istiyorsun?
Podes dizer adeus a Penelope.
Penelope'a elveda de. Penelope yok artık.
Não há mais Penelope. Eu levo-a amanhã.
Yarın götürüyorum onu.
- Onde está a Penelope?
- Penelope nerede?
A Penelope tem de se ir embora.
Penelope gitmeli.
Pénélope.
Pénélope!
O meu nome é Pénélope.
Benim adım Pénélope.
Por favor, Deus! Vic, Pénélope.
Tanrım, n'olursun bizimle konuşsunlar.
- Esperem por nós.
Pénélope!
É a Pénélope.
Pénélope.
Pénélope, é a tua vez.
Vazgeçme. Pénélope!
Tens a certeza sobre a mãe da Pénélope?
- Pénélope'un annesi sizi alacak mı?
- Pénélope.
- Evet, evet. - Pénélope. Öyle mi?
A Vic disse-me para te dizer que a Pénélope quer curtir contigo.
Vic, Pénélope'un seninle çıkmak istediğini söyledi. - Ne? - Pénélope seninle çıkmak istiyor.
A Pénélope viu-os juntos.
Sana Pénélope onları birlikte görmüş diyorum.
Pénélope!
Pénélope!
Tal como a Pénélope.
Pénélope da.
A Pénélope é suposto ter ido consigo.
Pénélope sizde olduğunu söyledi. Peki, teşekkür ederim.