Translate.vc / portugués → turco / Pierson
Pierson traducir turco
164 traducción paralela
Depois voltámos todos até ao bar do S.r Pierson e bebemos limonada.
Daha sonra Bay Pierson'ın yerine geldik ve soda içtik.
O Sr. Pierson telefonou.
Bay Pierson telefon etti.
Pierson, um navegador de voo que ficou seriamente ferido.
Pierson ve ciddi bir şekilde yaralı navigasyon sorumlusu.
Pierson, tu estavas com o Corey durante o acidente.
Pierson, kaza esnasında Corey'in yanındaydın.
Pierson, começa a fazer as covas.
Pierson, mezarları kazmaya başla.
E quente, Pierson, quente como nunca sentiste antes.
Ve sıcak, Pierson. Daha önce hiç görmediğin kadar sıcak.
- Deixa lá isso, Pierson.
- Kes şunu, Pierson.
Pierson!
Pierson!
E quanto ao Pierson?
Peki ya Pierson?
- O que tem o Pierson?
- Ne olmuş ona?
Disseste alguma coisa ao Pierson, atacaste-o, ou algo assim?
Pierson'u görüp duymadın mı?
Eu quero saber aonde é que tu deixaste o corpo do Pierson. Assim como o que tu fizeste com ele!
Pierson'un cesedini nereye bıraktığını ne yaptığını bilmek istiyorum.
Eu quero ser conduzido até ao corpo do Pierson.
Beni Pierson'un cesedine götürmeni istiyorum.
Pierson, Pierson!
Pierson, Pierson!
Pierson, é o Coronel Donlin, responde-me!
Pierson, ben Albay Donlin. Cevap ver!
Pierson, responde-me, Pierson!
Pierson! Cevap ver, Pierson!
Pierson, é o Coronel Donlin!
Pierson. Ben, Albay Donlin!
Pierson.
Pierson.
Pierson, tu vais ficar bem, miúdo.
Pierson, iyileşeceksin evlat.
Estás a tentar contar-me alguma coisa, Pierson?
Bana bir şey demeye mi çalışıyorsun, Pierson?
- Tu mataste o Pierson, não foi, Corey?
- Pierson'u sen öldürdün, değil mi?
Donlin, Pierson, o que foi que eu fiz?
Donlin, Pierson... Ben ne yaptım?
- Fala Walt Pierson.
- Ben Walt Pierson.
- Vou fazer um trabalho para o Walt Pierson.
Walt Pierson'dan bir takip işi aldım.
- O Walt Pierson diz muito bem de si.
Walt sizi çok methetti.
Tenente Plerson, polícia de Phoenix.
Teğmen Pierson, Phoenix polisinden.
Pierson ao Com. La Forge.
Evet kumandan, size söylemiştim diyebilirsiniz.
"Confirmado. A falha ocorreu às 11 : 50 horas de hoje"
Teğmen Pierson'dan Kumandan La Forge'a Sistem izleme odasında bize katılır mısınız?
Aquela é a Quinta de Alces do Amos Pearson.
Amos Pierson'ın geyik çiftliği.
Temos que condenar o Eddie Williams por matar o Washington ou o tal Pierson por matar o Donny Brown.
Eddie Williams'ın Wendell Washington'ı öldürdüğünü kanıtlayan bir şeyler bulmamız gerekiyordu. Veya Pierson'ın Donny Brown'ı vurduğunu kanıtlamamız gerekirdi.
Pode retomar o depoimento.
Bay Pierson, ifadelere kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
Está a haver mesmo tratamento favorecido em relação ao Pearson.
Kesinlikle Pierson'ın lehine muamele söz konusu.
Mr. Pierson, tem mais alguma questão?
Bay Pierson, bu jüri üyesine başka sorunuz var mı?
Os argumentos de abertura do Pierson nos três casos de tabaco anteriores, em que ganhou sempre.
Anderson Pierson'ın önceki 3 tütün davasındaki açılış iddiaları... Hepsini kazandı.
O Pierson?
Pierson.
O Pierson vai dizer isso.
Pierson öyle diyecek.
- Mr. Pierson?
Bay Pierson?
Tenho o Anderson Pierson na linha 3.
3 hatta Anderson Pierson var.
Não, Mr. Pierson, não temos.
Hayır Bay Pierson, çözmedik.
Era o Anderson Pierson.
Arayan Anderson Pierson'dı.
Sou o Anderson Pierson.
Ben Anderson Pierson.
Mr. Pierson, pode retomar o depoimento.
Bay Pierson, ifadelere kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
Mr. Pierson, como magistrado deste tribunal, peço desculpa por isto.
Bay Pierson bu mahkemenin bir memuru olarak bunun için özür dilerim.
O juiz estava estupefacto com o Pierson.
Yargıç, Pierson'a huşu içindeydi.
Para o registo? Mau procedimento, Pierson.
Kayıtlara geçsin, formun kötü Pierson.
Estás disposta a representar contra o Pierson ou não?
Pierson'ın karşısına çıkmaya hazır mısın değil misin?
Bobby, este juiz pode não estar a dar graxa ao Pierson, mas a alguém na firma dele.
Bobby, bu yargıç... Yaranmaya çalıştığı Pierson değil de firmasından başka biri olabilir.
Acho que o Pierson nem sabe.
Pierson'ın bile bildiğini sanmıyorum.
- Estou a pensar que se aquele juiz dormiu com uma mulher na firma do Pierson, é um trunfo.
- Düşünüyorum ki, eğer o yargıç Pierson'ın firmasından bir kadınla yatmışsa, bu bir karttır.
Está a haver mesmo tratamento favorecido em relação ao Pierson.
Kesinlikle Pierson'ın lehine muamele söz konusu.
Mr. Pierson, ouvi-lo-ei.
Bay Pierson, sizi dinliyorum.