Pinball traducir turco

Dizem que só querem as máquinas de jogo do Lucky!

"Bütün pinball makinelerimizi Lucky'den alıyoruz," diyorlar.

Eu vou para o pinball.

Ben tilt oynayacağım.

Vamos jogar pinball.

- Tilt oynayalım.

Sem bar, sem máquinas de pinball, nem boliche, só Snoker. Nada mais.

Ne bar, ne tilt makinesi, ne bovling salonu, sadece bilardo var.

- Nana quer afastar-se - Paul - A máquina de pinball

- NANA PAUL'DEN AYRILMAK İSTER - TİLT MASASI

Rodeado pelos amigos, ele senta-se silenciosamente desligado de tudo Joga proxy pinball e coloca o dedo no nariz

Etrafında arkadaşları, öylecene oturur sessizce değil farkında hiç bir şeyin. Delirmiş bu, burnunu karıştırır gülümser, ağlar, herşeye karışır.

Extra, extra, estouro no pinball!

Flaş haber! Tilt servet dağıtıyor!

, Pinball, o grande jogo, um milhão na mão! Você pode governar o mundo a partir de um iate na costa!

Tilt'in sağladığı muhteşem hayat, bir milyon elinizde koydaki yatınızdan dünyayı edin idare.

Pinball, vamos jogar!

Tommy kazanmaya devam ediyor, o bir milyoner.

Aquele garoto mudo, surdo e cego Joga mesmo bem pinball!

Bu sağır, dilsiz ve kör çocuk gerçekten haşin oynuyor.

Ele é um mago do pinball Tem que haver alguma tramóia Um mago do pinball, Que tem um pulso flexível.!

O bir tilt sihirbazı, çoktan burkulması gerek ama sihirbazın bilekleri çok esnek!

Aquele garoto mudo, surdo e cego Joga mesmo bem pinball!

Bu sağır dilsiz ve kör çocuk gerçekten haşin oynuyor.

Ele é um mago do pinball Tem que haver alguma tramóia. Um mago de pinball Que tem um pulso flexível!

O bir tilt sihirbazı çoktan burkulması gerek ama sihirbazın bilekleri çok esnek.

Ele é um mago do pinball Ele marca ainda mais pontos

O bir tilt sihirbazı hala sayı yapıyor.

O mago do pinball O mundo tem um novo Sr. do pinball!

Tilt sihirbazı, dünyanın yeni tilt kralı!

Não mais portas fechadas ou gritos abafados Pinball!

Geride kaldı artık kilitli kapılar ve boğulurcasına çığlıklar.

Leiam tudo acerca do Mago do Pinball numa cura milagrosa!

Flaş! Okuyun! Tilt sihirbazının mucizevi iyileşmesi!

Agora mesmo, agora mesmo, a história e as fotos Pinball bonanza, a alegria de uma mãe!

Şimdi okuyun, işte resimleri ve hikayesi. Tilt zengini, nasıl da sevindi annesi!

o jogo de pinball que jogo tão bem demonstra uma forma de vida.

Böylesine iyi olduğum tilt oyunu yaşam tarzımı yansıtıyor.

mesas de Pinball, douradas e prateadas, Altares para os planos do mestre!

Tilt masaları, altın ve gümüş... Her şey plana göre...

Se vocês quiserem me seguir Vocês terão que jogar pinball

Mantar nereye, biliyorsunuz! Hey, sen!

Já estou farto de me sentir como se estivesse numa máquina de pinball!

Kendimi tilt makinesinin içinde gibi hissetmekten çok yoruldum.

Mas depois pensei que em cada um desses mundos havia um miúdo como eu, mas com a forma de uma máquina de pinball...

Sonra, dedim ki bu dünyaların her birinde... benim gibi bir çocuk var. Sadece görünüş farklı olabilir... bir sünger, pinball makinası falan gibi. Neyse, ama o orada.

- Queres jogar pinball?

- Pinball oynamak ister misin? - Hayır.

Olhe, Nuke... os grandes rebatedores vão fazer de tudo para te intimidar no início.

Bak, Atom Bombası... Bu büyük lig vurucuları ilk zamanlar seni bi pinball makinesi gibi ışıldatmaya çalışırlar, tamam mı?

Levam a máquina de flippers e dão jogos de vídeo.

Pinball makinelerini elimizden alıp, televizyon oyunları verdiler.

Trocámo-lo pela máquina de jogos que está no salão.

Şey, aslına bakarsan sigorta paramın tamamını salondaki pinball mankinasına yatırdım.

Depois de termos sido salvos, ainda queres jogar Pinball?

Kurtarıldıktan sonra langırt oynamak istermisin?

Ei, acham que estes tipos já viram uma máquina de pinball antes?

Hey, sizce bu adamlar daha önce hiç tilt makinesi görmüş müdür?

- Não ajudou o teu pinball.

- Tilt oyununda işe yaramamış.

Pinball!

Pinball, haydi!

Atrás devoce!

Pinball, arkanda!

Pinball!

Pinball!

Pinball nao embarcou. Nao?

- Pinball öldü.

Eu gostava dele.

Pinball'u severdim.

Entaofoi isso que aconteceu com o Pinball.

Lanet olsun! Pinball'un başına gelene bak.

Não preciso de conselhos de uma máquina de pinball.

Langırt makinesindan tavsiyeye ihtiyacım yok.

É aquele jogo electrónico com uma taça grande?

- Üzerinde büyük bir yay olan pinball makinesi mi? - Hayır.

Gilligan's Island? Pinball? Stratego?

TV'de dizi, Langırt, Büyük Taktik ( oyun )...

"Pinball Wizard".

"Pinball Sihirbazı"!

Desde que a Jackie me deixou, já não sei jogar pinball.

Jackie gittiğinden beri, tiltte hiç iyi değilim.

Tu não soubeste jogar pinball.

Hiç bir zaman olmadın ki.

- Um mini-pinball.

- Minik langırt!

Flippers!

Pinball!

Não, eu odeio flippers.

- Hayır.Pinball'dan nefret ederim.

Mas se comprares uma máquina de flippers para o seu namorado, ela fica bonita para toda a vida

Ama erkek arkadaşına pinball makinesi alırsan, hayat bozu güzel görünür.

Chegou a altura de abrir os cofres do primeiro Banco Nacional de Flippers

Tamam, çocuklar.Para çekme zamanı... Birinci Pinball Ulusal Bankası'ndan.

Onde está a máquina de flippers?

Pinball makinem nerede benim?

Pinball!

Tilt!

Pinball Parker.

Ben Pinball Parker.

Tchau, Pinball.

Hoşça kal, Pinball.