Translate.vc / portugués → turco / Plano
Plano traducir turco
32,575 traducción paralela
Deus tem um plano e...
Tanrı'nın bir planı var.
acho que isso faz parte do plano dele.
Ve bu da planın bir parçası.
Tínhamos de esperar, era o plano.
Beklemek zorundaydık, plan böyleydi.
O planeta número quatro é plano na zona habitável.
Dört numaralı gezegen yaşanabilir bölgede yer alıyor.
Qual é o plano?
Plan nedir?
Qual é o plano?
Plan ne peki?
Não, o plano divino está em marcha, filho.
Hayır, ilahi plan burada tecelli ediyor, evlat.
Qual é o seu plano?
Planiniz ne?
- Esse é o plano?
- Planin bu mu?
Esse é o seu plano?
- Planin bu mu?
Esse é realmente o seu plano?
Planin gerçekten bu mu?
Vamos parar um minuto e todos nós vamos pensar em outro plano.
Hemen yeni bir plan bulacağiz.
O meu plano é simples.
Planım çok basit.
Então, fez um plano para nos capturar a todos e foi quando o Gargamel criou a Smurfina.
Bu yüzden hepimizi yakalamasını sağlayacak bir plan tasarladı böylece Şirine'yi yarattı.
Mas, claro, foi sempre esse o vosso plano, não foi?
Belki de tüm bunları önceden planlamıştın.
Fazia tudo parte do plano.
Hepsi planın bir parçasıydı.
Eles têm um plano de fuga, mas vão precisar da nossa ajuda.
Kaçmak için bir planları var ama yardımımıza ihtiyaçları olacak.
Em que maldito plano existencial é que quatro cartas iguais perdem?
Nasıl bir düzlem burası ki, dörtlü el bile kaybediyor.
O teu amigo está a sair do plano mortal. John...
- Dostun ölümlü bedeninden uzaklaşıyor.
Segue o plano!
- Plana sadık kal!
Vinha comprar cordon bleu de frango, mas parece que o plano está a mudar.
Planım tavuklu cordon bleu yapmaktı ama plan değişiyor.
Têm de arranjar um plano que seja especial para vocês.
Kendinize özel bir plan yapmalısınız.
Segue o plano.
Plana bağlı kal!
O teu plano é esse?
Planın bu mu?
Eles cometem sempre um erro estúpido que acaba por estragar o plano todo.
Her defasında, bütün planı mahveden aptalca bir hata yaparlar.
O senhor apanhou-nos, coisa que nunca teria acontecido se seguíssemos o plano.
Bizi yakaladın Plana sıkışırsan, bu asla olmazdı.
- O plano é esse?
- Plan bu mu?
Tem algum plano melhor, sargento?
Daha iyi bir planın var mı Çavuş?
É o plano de Deus.
Tanrı'nın planıymış.
Então és o Plano B.
Demek B planı sensin.
"As candidaturas devem ser feitas online," "e pode seguir-se um convite para apresentar um plano de negócios."
Başvurular online yapılacaktır devamında iş planı sunumu için bir davetiye gönderilebilir.
Seu plano é perigoso.
Senin şu planın tehlikeli.
Mestre, gostaria de informar... que não participei deste plano.
Efendim, seni temin ederim ki bu umutsuz planda benim hiçbir rolüm yoktu.
A Embaixada dos EUA foi notificada e o capitão da guarda costeira mostrará-lhe o plano de resgate.
Amerikan büyükelçiliğine bildirdik, Ve sahil güvenlik amiri kurtarma planı boyunca size yardımcı olacak.
- O plano é de busca e resgate.
- Planımız arama ve kurtarma.
O facto de teres elaborado este plano significa que aquele saco não terá dinheiro daqui a três semanas.
Bu planı düşünmen bile üç hafta sonra bu çantada para kalmayacak - anlamına geliyor.
- O mesmo plano de pagamento.
- Aynı ödeme planı.
E preciso de um plano B agora.
Bana derhâl bir B planı lazım.
É o plano perfeito.
Mükemmel bir plan.
Tínhamos de esperar, era o plano.
Beklemek zorundaydık. Plan böyleydi.
- Sim. Eles tinham um designer na Europa que construiu uma cama de Princesa completa com TV de ecrãn plano embutido.
Avrupalı bir tasarımcıya fayton motifli yatak yaptırıp başucuna da televizyon koymuşlar.
Adoro este plano.
Bu plana bayıldım.
Belo plano, anormal.
İyi plan götlek.
Qual é o plano?
Planın nedir?
Qual é o plano?
Planın ne?
Temos de pagar 100 mil a Jairaj daqui a três dias. Tem um plano melhor?
Jairaj'a üç gün içinde 100,000 rupi ödemeliyiz.
Tínhamos um plano estratégico do qual estávamos muito orgulhosos do David.
Bu konuda 3-4 planımız vardı. David'le çok gurur duyuyorum.
Diz-me que tens um plano.
Bana bir planın olduğunu söyle.
Então, qual é o plano?
Peki, planın nedir?
Qual é o plano agora?
- Şimdiki planımız ne?
Na verdade, não formulei um plano, mas...
Bir plan oluşturmadım ama...