Plays traducir turco

Embora a banda toque uma canção de cowboy...

# While the band plays a cowboy tune

O perigo é o seu jogo

# Danger is the game he plays

Burt Bacharach plays his hits... Um extensor de pénis feito na Suécia...

Burt Bacharach plays his hits... 1 isveç yapımı penis büyütücü pompa...

Ela deveria saber que a boa música está nos long-plays.

Şu çocuk, dinlemeye değer şeylerin çok hassas olduğunu bilmeli.

Foi o jogo em que ele fez 2 triple-plays.

- Evet, o maçta da babam iki üçlü oyun dışı yapmıştı! - İki üçlü oyun dışı!

"Swap Shop", "Cheggers Plays Pop", todo o tipo.

'Swap Shop'da'Cheggers Plays Pop'da.

E quando você menos as questões quando você acreditar que tudo ir para o mal, que sua vida planejada nautraghi em pormenor, - Masculino : ( SVEGLlA Plays ) trata-se de repente acontecer.

Sonunda güçlü olduğunuzu hissettiğiniz ve hayatınızın düzene girdiğini zannettiğiniz anda her şey aniden alt üst olur başınıza gelenleri kabul etmek zorunda kalırsınız.

Plays para os meninos.

Plays for boys...

Shay plays on the fade, Slice like a ninja

* Güzel kızlar dans eder arka planda * * Keser bir Ninja gibi sanki bir ustura *

Podemos riscar os brinquedos. O armazém central da Leg and Play está em chamas.

Kopenhag'daki Leg Plays Central ambarında yangın çıkmış.