Translate.vc / portugués → turco / Policias
Policias traducir turco
1,445 traducción paralela
Não foi na semana passada que quatro policias de Oakland foram presos por prostituição e violação?
Geçen hafta değil miydi? Hani dört tane Oakland polisi, Parayla ilişki ve tecavüzden yakalanmıştı?
Os policias locais estam comprados, por isso não têm problemas.
Yerel polislere rüşvet veriyorlar Orası kesin
Os policias e os bombeiros chegaram mesmo quando acordamos. Onde estamos?
Polis ve itfaiye ekipleri sanki böyle bir şeyi bekliyormuş gibi geldiler.
Um caralho de um estado a arder em Newcastle e alguns policias mortos em Liverpool.
Newcastle'da bir bina ateşe verilmiş Liverpool'da da birkaç polis ölmüş.
Não disse, e... está bem, eu sei que ele é inocente e a Kimberly é policia, mas essas policias bonitinhas...
Böyle demedi ve... Onun suçsuz olduğunu biliyordum ama şu polis kız, Kimberly meğer polismiş ama bize tıpkı bir lolita gibi geldi.
Espere garoto, não pode passar até que ela vem. Por favor Dulzura. - Por que sair com policias?
Sen giremezsin.Hadi ama Tatlım
- Um canalha assassino de policias.
- Seni polis katili pislik.
Johnny, lá fora está cheio de policias.
Johnny, dışarıda bir sürü polis var.
Policias por tudo o que é sítio.
Her yerde polis var.
É um assassino de policias.
Polis öldürdü.
E não há mais nada que odeie no mundo que um assassino de policias.
ve dünyada polis öldüren birinden nefret ettiğim kadar hiçbirşeyden etmem.
Sabes o que fazem aos assassinos de policias na Rússia?
Rusya'da polis katillerine ne yaptığımı biliyor musun?
Não falem de policias.
Polisten bahsetmeyin.
Antes dos policias dispararem.
Polisler ateş açmadan önce.
Não sei como os policias nos encontraram. Primeiro, aqui neste casarão.
Polis nasıl oldu da bizi eliyle koymuş gibi bulabildi?
Os policias procuravam-nos.
Polis onlara Phantom diyordu.
E os policias.
Ve de polis.
Não vejo policias nos arredores.
Etrafta polis falan görmüyorum ben.
E pelos meus conhecimentos. Connosco há policias por toda a parte.
Ve tecrübelerime dayanarak nerede polis görsem tanırım.
Não há policias por aquí?
Burada polis kokusu alan var mı?
O Presidente ordenou que quase todos os policias da cidade, ao redor de 15 mil,... se unam na missão de resgate e de evitar que as pessoas roubem as lojas.
Vali Nagin, 15 bin polis memuruna, arama kurtarma çalışmalarına yardım etmelerini ve sokakları başıboş bırakmamalarını emretti.
- Não és policia. Deixa-me em paz, és um assassino de policias?
Ben ilgilenirim, sen bir polis katili misin?
Malditos policias corruptos.
Seni rüşvetçi pislik.
Se identificaram como policias?
Polis olduğunuzu söylemış miydiniz?
Tem calma. Identificamo-nos como policias e tentou disparar em nós.
Kendimizi polis olarak tanıttık ama o hemen silahına sarıldı.
Um dos policias está metido em alguma coisa.
Sanırım polislerden biri departmanı sattı.
Estão envolvidos vários policias?
Bir liste ister misin?
Malditos policias.
Kahrolası polisler.
São culpados por ser policias desta divisão.
Suçlular.. ... Bu departmanda olmaktan sulçlular
Entretanto, antes de levar este caso mais para cima,... gostaríamos de falar de acordo, em troca do teu testemunho contra os outros policias corruptos.
Ama önce diğer kirli polisleri ihabrına karşı sana bir anlaşima öneriyoruz.
Não existem policias corruptos.
Kirli polis fln yok bu birimde.
Os policias estão a dizer a verdade?
Bizle anlaşan polis doğruyu söylüyor.
Os outros policias não vão testemunhar.
Diğer polislere karşı ifade vermez, ki zaten okadar uzun süre yaşamazlar.
Policias sujos, D.A. sujos, agentes da CIA sujos, agentes do FBI sujos...
Kirli polisler, DEA, kirli ajanlar kirli ClA, kirli FBl ajanları...
Fizeste, disse que eles eram policias corruptos, quanto tempo acha que vai passar até que o descubram?
Evet ismini söylemedin, ama ne kadar sürede kimliğini öğrenirim sanıyorsun?
- Malditos policias.
- Lant polisler.
Os policias tomaram o meu lugar.
Polisler mekanımı dağıttı.
Todos os policias me odiariam se ouvissem isto.
Ben ve tüm diğer polisler, ne yaparsak yapalım
Não tens que matar policias.
Polisleri öldürdüler,
Já não seremos policias?
Artık polis değil miyiz?
Dizem que apenas marinheiros e policias é que a conseguem ouvir.
Onu sadece denizcilerin ve polislerin duyabildiğini söylerler.
Eu... odeio... policias.
Aynasızlardan nefret ederim.
Ela contou a um repórter que ela odiava policias.
Her işe burnunu sokan bir gazeteciye polislerden nefret ettiğini söylemiş.
- Na televisão disse que odiava policias.
Televizyona çıkıp, polislerden nefret ettiğini söylemiş.
Ela não odeia policias.
O polislerden nefret etmiyor.
Posso ir a sítios, posso fazer coisas proibidas a policias.
Polislerin yapmalarına izin verilmeyecek şeyler yapabilir gidemeyecekleri yerlere gidebilirim.
Prefiro aguentar policias do que cães irritados. Temos que sair daqui.
Kızgın köpeklerle uğraşmaktansa kızgın domuzlarla uğraşırım daha iyi.
Porque eu sei que alguém anda especulando alto, cruzando certas linhas que comprometem a nossa reputação como policias.
Çünkü birinin büyük kumar oynadığını ve kanun adamı olarak ünümüzü lekeleyen şeyler yaptığını anlarım.
Os policias ainda estarão lá.
Polisler hala oradadır.
Acho que ele parece um dos policias que nos forçaram a sair da nossa casa quando estavas na prisão.
Benim düşünceme göre, sen hapisteyken bizi zorla evimizden çıkaran polislerden birine benziyor.
Dois policias, estão de guarda.
Bu heriflerle arkadaşlık etme!