English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Polina

Polina traducir turco

92 traducción paralela
Não tens vergonha, Palina!
Kendinden utanmalısın, Polina!
As moças pediram a vitrola a Palina, väo fazer uma festa.
Kızlar Polina'nın pikabını almış eğlence yapıyor.
Palina, näo vás.
Polina, gitme.
"Como te chamas, querida?"
- Adın ne tatlım? Polina mı?
Cremos que ele esteve em La Perla, onde violaram, mataram e abandonaram numa lixeira uma tal Paulina Valera.
O gece Polina Valera adında bir genç kız tecavüz edilerek öldürülüp bir çöplüğe atıldı.
Foi tão excitante como com a Paulina Valera? Diga-me, Henry!
Polina Valera kadar zevk aldın mı?
E a Paulina Valera?
Ve Polina Valera'yı?
- Aqui estão o papeis dos Polina.
- Polina dosyalarınız.
Polina Delacroix.
- Polina Delacroix?
Porque estou retornando agora do banco com um cheque pessoal que permitirá que Polina cubra suas despesas durante o verão.
Çünkü şu anda kendi hesabımdan çektiğim bir banka çekini ona götürüyorum. Bu miktar Polina'nın yaz boyunca masraflarını karşılamaya yetecektir.
E se o Shaw concordasse em emprestá-la o dinheiro?
Shaw masraflarını karşılamak için Polina'ya borç vermeyi kabul edebilirdi.
Polina Delacroix, é um prazer conhecê-lo, sr. Shipley.
Polina Delacroix. Görüştüğümüze çok sevindim Bay Shipley.
Por favor, me chame de Polina.
- Lütfen, bana Polina deyin.
"Era o perfume de Polina e sua aplicação em seu amplo seio."
Öyle ki bu neredeyse nefesini kesiyordu. Bu Polina'nın parfümü, ve elbette onu büyük göğüslerine sürüşüydü.
Então, se Polina tiver dinheiro, ela não precisaria se casar com ele.
Yani, eğer Polina'nın parası olsaydı... Shaw'la evlenmek zorunda da kalmazdı.
Nós já sabemos que o Adam e o Shawn gostam da Polina...
Adam ve Shaw'ın ikisinin de Polina'yı sevdiğini biliyorum.
"Ele não conseguiria se concentrar se a Polina estivesse por perto."
Polina etraftayken odaklanması imkansızdı.
"Polina poderia gostar de um homem comum como ele?"
Polina gibi bir gerçekten onun gibi sıradan bir erkekle ilgilenebilir miydi?
Foi nesse momento que Adam entendeu que o que se colocava entre ele e Polina era uma fortuna inimaginável.
İşte Adam o anda Polina'yı kollarının arasına... almakla arasında aklın alamayacağı bir zenginliğin durduğunu anladı.
Eles gostam de ficar loucos por uma mulher como a Polina?
Polina gibi kadınlar tarafından baştan çıkarılmak gerçekten hoşlarına mı gidiyor?
Talvez você não esteja imaginando a Polina como eu estou.
Belki de Polina'yı benim hayal ettiğim gibi hayal etmiyorsun?
Polina, Adam e Elza.
Polina, Adam, Elsa.
E assim que tiver dinheiro... Meu destino : Polina será minha.
Param olduğu zaman, yazgım, Polina, benim olacak...
"Era o suficiente para passar o verão, mas não para ficar com Polina."
Bu yazı geçirmesine yetecek bir miktardı... ama Polina gibi bir kadını elde etmesine yetmeyeceği kesindi.
"Significava uma vida inteira com Polina."
Bu Polina'yla geçirilecek bir hayat demekti.
"Cada volta, cada batida daquela bolinha de mármore..." "... o levava mais perto de Polina. "
O fildişi topun her dönüşü, her zıplayışı onu cennete... bir adım daha yaklaştırıyordu.
"Adam teria que encontrar outro caminho para o coração de Polina."
Adam'ın Polina'nın kalbine giden başka bir yol bulması gerekiyordu.
"Polina descobriu sentimentos que ela jamais pensou ter."
Polina içinde sahip olmadığı duygular olduğunu keşfediyordu.
"E Polina sentiu a perda da mulher que a segurou em seus braços..." "... para confortá-la com sua sabedoria. "
Polina çocukluğunda onu defalarca kollarına alıp bilgeliği, sıcaklığı... ve sevgisiyle teselli eden bu kadını kaybetmenin... büyük üzüntüsünü yaşıyordu.
"Adam gostava da Polina, mas ele sabia que ela era meio esquisita."
" Adam Polina'dan hoşlanıyordu. Ama biraz garip biri olduğunu biliyordu.
"Como o luto de Polina por sua avó era assunto da família..."
Polina sevgili büyükannesi için yas tutup... aile konularıyla ilgilenirken...
"Adam lutava para reprimir seus sentimentos por Polina."
Adam Polina için olan duygularını kontrol altında tutmaya çalışıyordu.
"Sem saber dos sentimentos que ela tinha por ele..." "Ele contava as histórias da vida que ele compartilharia com Polina."
Kendisi için olan duygularından habersiz ona Polina'yla ne harika bir... hayatları olacağına dair hikayeler anlatmaya devam etti.
Você não gostou da Polina desde o início.
Sen en başından beri Polina'dan hiç hoşlanmadın.
"Adam e Polina caíram apaixonadamente..." "... na cama. "
Adam ve Polina tutkuyla birbirlerine sarıldılar.
Polina tem seu dinheiro.
Polina parasına kavuştu.
Adam tem a Polina.
Adam Polina'yı elde etti.
A avó morreu, Polina conseguiu o dinheiro e Adam conseguiu Polina.
Büyükanne öldü. Polina parasını aldı. Adam Polina'ya sahip oldu.
Talvez se arejar sua cabeça, verá que nunca deveria ter transado com a Polina.
Güzel, belki dikkatini dağıtırsan onunla böyle yatağa atlamaması gerektiğini anlayabilirsin.
"Ele sabia que seria só uma questão de tempo até que Polina caísse..." "... nos braços de seu noivo, John Shawn. "
Polina'nın kendini yeniden rakibinin... varlıklı John Shaw'ın kollarına atmasının artık... an meselesi olduğunu biliyordu.
Talvez ele precise de outro obstáculo para afastá-lo da Polina.
Belki onu Polina'dan uzak tutacak başka bir engel gereklidir.
"Havia algo nos olhos de Anna..." "... que Adam, cego de amor por Polina... " "... não tinha percebido. "
Anna'nın gözlerinde Adam'ın o güne kadar Polina'ya olan... aşkı yüzünden görmediği bir şey vardı.
Está a usando como um homem selvagem.
Polina'dan Anna'ya geçiyor.
Anna gosta dele ele gosta dela mas também gosta de Polina.
Anna ondan hoşlanıyor. Adam da Anna'dan hoşlanıyor. Ama aynı zamanda Polina'yı da seviyor.
Pedirei a mão de Polina hoje à noite. E no final de semana, iremos a Paris para preparar o casamento.
Bu gece, Polina'dan benimle evlenmesini isteyeceğim... ve hafta sonuna kadar, düğün hazırlığı için Paris'e gitmiş olacağız.
São muitas razões. A amável Polina tem um gosto caro.
Sevgili Polina'mın çok pahalı zevkleri var.
"Adam achava que tinha superado seu amor por Polina."
Adam Polina'yı unuttuğunu sanıyordu.
Se ele for atrás de Polina e perdê-la, Anna seria idiota em aceitá-lo de volta.
Polina için şansını dener ve kaybederse... Anna'nın onu geri almak için aptal olması gerek.
"... seus sentimentos por Polina eram ainda mais inegáveis. "
Polina için duyguları biraz daha reddedilmezdi.
"Mais uma vitória, e Polina seria sua."
Bir kez daha kazanırsa Polina onun olacaktı.
Vi-a na soleira da porta.
Birinciyi, Polina'yı kapı eşiğinde gördüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]