Translate.vc / portugués → turco / Ponyboy
Ponyboy traducir turco
48 traducción paralela
Que te parece se me converter no teu guarda-costas pessoal, Ponyboy?
Senin hususi fedain olmama ne dersin, ha, Ponyboy?
Ponyboy, tens trabalhos de casa.
Hey, Ponyboy, ev ödevin var.
Ponyboy Curtis.
Ponyboy Curtis.
Vem comigo buscar colas e pipocas.
Ponyboy, benimle birkaç Kola'yla biraz patlamış mısır almaya gelir misin?
Vou-te dizer uma coisa que talvez seja uma surpresa, mas as coisas são difíceis em todo o lado.
Eh... Sana bir şey söyleyeyim, Ponyboy, bu senin için sürpriz olabilir ama hayat her yerde zor.
- Do que estás a falar?
- Neden bahsediyorsun sen, Ponyboy?
- Vocês dão-se muito bem.
- Yapma, Ponyboy, gayet iyi geçiniyorsunuz.
Vem cá, Ponyboy.
Buraya gel, Ponyboy.
Não consigo aturar muito mais disto.
Buna daha fazla katlanamayacağım ben, Ponyboy. Ken...
Ponyboy, foi sem querer...
Ponyboy? İs... İstemeden oldu.
Diz-lhe que é o Ponyboy e o Johnny, meu.
Sen ona Ponyboy'la Johnny geldi de, ağabey.
Entrem. - Ponyboy, estás molhado?
- Ponyboy, ıslak mısın sen?
Vamos cortar o cabelo Ponyboy, e tu vais pintar o teu.
Saçlarımızı kesmemiz gerekiyor, Ponyboy. Seninkileri ağartacaksın. - Johnny, olmaz!
- Vai voltar a crescer, meu.
- Ponyboy, yine uzayacak be, oğlum.
Olha, lamento ter-te cortado o cabelo.
Bak, saçını kestiğim için özür dilerim, Ponyboy.
Vai para casa, Ponyboy.
Yani sen eve gitmelisin, Ponyboy.
Não foi o que quis dizer, Ponyboy.
Ben öyle demek istemedim, Ponyboy.
Vamos ficar bem.
Bize bir şey olmayacak, Ponyboy.
Tenho uma encomenda especial para o Ponyboy Curtis.
Bir ekspres mektubum var... Ponyboy Curtis'e.
Não é justo o Darry e o Soda terem de se preocupar com o Ponyboy.
Ağabey, Darry'yle Soda'nın Ponyboy için durmadan endişelenmeleri hiç de adil değil.
Ponyboy Curtis!
Ponyboy Curtis!
Diz-me, Ponyboy. Como é ser um herói?
Hey, söylesene, Ponyboy, kahraman olmak nasıl bir şey?
Também descreve como salvaste os miúdos.
Çocukları nasıl kurtardığınızı da yazıyor, Ponyboy.
Não fazem isso aos heróis.
Ah, hey, Ponyboy, kahramanlara yapmıyorlar bunu.
O meu nome é Ponyboy.
Benim adım Ponyboy.
Estou muito mal, não estou, miúdo?
Durumum çok kötü, değil mi, Ponyboy?
Queres saber uma coisa, Ponyboy?
Bir şey öğrenmek ister misin, Ponyboy?
Ponyboy, espera um minuto.
Ponyboy, dur bir dakika.
Ponyboy...
Ponyboy...
Obrigada, Ponyboy.
Sağol, Ponyboy.
Tu e o Ponyboy, se a bófia aparecer, desaparecem de lá.
Sen ve Ponyboy, aynasızlar görünürse, topuklayacaksınız oradan.
Ponyboy, estás bem?
Ponyboy, iyi misin?
Ponyboy...
Ponyboy.
Mantém-te de ouro, Ponyboy.
Altın gibi kal, Ponyboy.
Olá, Ponyboy.
Hey, Ponyboy.
Maldição, Ponyboy, devias ter ido para o futebol, em vez de atletismo.
Lanet olsun, Ponyboy, yarış yerine futbola gitmeliymişsin sen.
Ponyboy, o Darry podia ter-te mandado para uma casa de rapazes, e seguir a sua carreira na universidade.
Ponyboy... Darry seni yetiştirme yurduna koyabilirdi üniversiteye gidebilirdi.
" Ponyboy, pedi à enfermeira para te dar este livro, para que o pudesses acabar.
Ponyboy... Hemşireden bu kitabı sana vermesini istedim ki, bitirebilesin.
Pareço o Ponyboy.
Bana Pony Boy diyebilirsin.
Então, Ponyboy, estás feliz?
Pony Boy mutlu musun?
Um vizinho viu o Ponyboy Harris a bater à porta da morta.
Bir komşu dün Ponyboy Harris'i, ölen kadının kapısına vururken görmüş.
- Quem é o Ponyboy Harris?
- Ponyboy Harris kim?
- "Fica loirinho, lindinho!"
- "Hoşça kal, Ponyboy!"
Sodapop, Ponyboy, Cherry.
Asitli içecek, midilli çocuk, kiraz...
Ponyboy?
Ponyboy?
Ponyboy.
Ponyboy.