English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Produce

Produce traducir turco

71 traducción paralela
- Fresh Produce...
Yeni Prodüksiyon- -
- Neptune's Produce.
Neptune's Tarım Ürünleri.
John as tuas intenções foram muito boas, mas, pelo que me contas, a Neptune's Produce não trouxe drogas para dentro da prisão.
John, buradaki niyetin çok iyi. Ama bana anlattigin seye göre hapishaneye uyusturuculari Neptune Tarim Ürünleri getirmedi.
da Neptune's Produce.
Neptune Tarim Ürünleri adinda bir kamyonetten geliyor.
Produce. Desculpa, pá. Acho que pisei um dos teus legumes.
Produce affedersin dostum, galiba sebzelerinden birini ezdim.
- Olá, Produce.
- Merhaba Produce. İyiyim.
Sr. Campbell, estava ali a gozar com o Produce?
Orada Produce'la mı uğraşıyordunuz Bay Campbell?
Olha, Produce. Obrigado pela informação sobre as frutas e os legumes...
Orada meyve ve sebzelerle ilgili verdiğin o bilgiler için teşekkürler Produce.
Eu não fui sincero contigo, Produce.
Sana karşı dürüst değildim Produce.
É impressionante, Produce.
Çok etkileyici, Produce.
Sabes, eu... Já não jogo basebol há muito tempo, Produce.
Uzun zamandır beyzbol oynamadım, Produce.
Olha, Produce.
Produce?
Muito bem, Produce.
Pekâlâ, Produce.
Boa. Produce.
Evet, Produce!
Produce?
Produce!
Olá, Produce, como estás?
N'aber Produce, nasılsın?
Olá, Produce.
- Merhaba Produce.
Produce, tenta mudar de nível.
Produce, sallama hizana çalış.
Produce.
Produce.
Não é nada disso, Produce.
İlgisi yok Produce.
Produce?
- Produce?
Produce, esqueceste-te do...
Produce, kitabını unut...
Ele não é arruaceiro.
Produce sorun çıkaran biri değildir.
- É um belo relógio, Produce.
- Güzel saatmiş, Produce.
Produce, deixa-me fazer-te uma pergunta.
Sana bir soru sorayım Produce.
É este o teu segredo, Produce?
- Yoksa senin sırrın bu mu, Produce?
Tenho estado com aquele miúdo, o Produce.
Produce adındaki şu çocukla takılıyordum.
Produce, assustaste-me.
Produce, beni korkuttun.
Tem cuidado onde pisas, Produce.
Dikkat et Produce.
Atira as chaves, Produce.
- Tanrı aşkına, at şu anahtarları, Produce.
Produce.
- Produce...
- Eu vou descer, Produce.
Oraya geleceğim Produce.
Raios, Produce.
Produce.
Produce.
Produce!
- Olá, Menina Katie.
- Merhaba Bayan Katie. - Selam Produce.
Produce, escuta.
Produce, dinle beni.
Produce, vai lá para dentro.
Produce, içeri gir!
O Produce não tem sequer a esperteza de um pepino.
Produce, akıldan nasibini almamış biri.
Certo, e com o devido respeito, acho que o Produce é provavelmente o empregado mais trabalhador que tem.
Kusura bakma ama bence Produce, elindeki en çalışkan eleman.
- Fomos feitos para andar de kart, Produce. - Sim.
Go-kart'a gitmek için doğmuşuz biz, Produce.
O Produce quis que viesse comer piza com ele.
Produce, gelip birlikte pizza yememi istedi.
Produce. Queres ir jogar a alguma coisa? - Sim!
- Oyun oynamak ister misin Produce?
Sim, acho que a tua filha mo roubou.
Sanırım kızın, Produce'u benden çaldı.
- Sai daqui, Produce.
- Git buradan Produce.
- O Produce bateu no Colt e é grave.
Produce, Colt'a çok kötü vurdu.
O que fizeste, Produce?
Ne yaptın sen, Produce?
E trá-la aqui, Produce.
Ve onu buraya getir Produce.
Ele vai ter problemas? O Produce?
- Produce'un başı belada olacak mı?
Olha, Produce.
Produce.
- O Produce?
- Produce mu?
Pensaste no Produce?
- Produce'u düşündün mü hiç?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]