English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Promise

Promise traducir turco

35 traducción paralela
Prometo que não o decepcionarei
I promise I won't let you down
Se é uma promessa, aceito.
If that's a promise, I'll take that.
Prometo.
Söz. l promise.
Essa fúria de Natal e de peças radiofónicas acaba sempre por dar em trampa.
Pushing for Christmas radio play will never maintain anything but a lot of shit wrapped in paper. I promise.
Então e nas férias da Primavera no rally dos Promise Makers?
Geçen sene, bahar tatilindeki Sözcü eğlencesinden ne haber?
Meus amigos, foi o fantástico som dos "The Promise Ring".
Evet, arkadaşlar, bu muhteşem şarkı Promise Ring'e aitti.
Prometes?
Promise?
Promete-me que não me levam para o hospital.
you should promise me... - you won't send me to the hospital.
E prometo-te, se acreditar que há uma alternativa viável para o método de esperar e ver, vou tentar.
Ve sana söz veriyorum.And I promise you, eğer "bekle ve gör" methodundan başka uygulanabilir bir yöntem olursa, deneyeceğim.
Eu amo-te, Sr. Tartaruga. E meninas órfãs reunidas com as suas amigas que fazem bolos.
Seni seviyorum, Bay Kaplumbağa. * The promise of a coming day * * So I'm sailin'for tomorrow *
Prometes não começar logo com uma inquisição?
You promise not to start with an inquisition?
You must keep your promise, and let my family live.
Sözünde durup ailemi bırakmalısın.
E ela nunca poderia ir à Polícia.
It's not like she could go to the police If he broke his promise.
I kept my promise
* Tuttum sözümü *
Promise.
Promise.
Promise, Wyoming?
Promise, Wyoming?
Eu trabalho para o Express em Promise
Promise da Express icin calisiyorum.
Então vais a Promise para visitar o teu pai?
Yani Babani ziyaret etmek icin Promise gidiyorsun.?
Então, porque estás de volta a Promise?
Peki, neden hepiniz geldiniz buraya verilen sozu geri almak icin mi?
Ele passou por Promise à menos de dois dias abasteceu-se para uma longa viagem.
o gercek soz ile geldi. Iki gun arkadan degil uzun bir yolculuk için. sarf malzemeleri ariyor.
Ele arranjava melhor do que em Promise, Wyoming.
Wyoming in sunduklarindan cok fazla ve daha iyisini yapabilir..
- Promise, eventualmente.
- Promise, sonundan.
I thought I thought of every possibility but somehow I know that it'll all turn out and you'll make me work so we can work to work it out and I promise you, kid, that I'll give so much more
Ve biliyorum bir gün herşey sonuçlanacak. Çalışmamı sağlayacaksın o yüzden çözmeye çalışabiliriz bunu..... ve sana söz veriyorum çocuk sana alacağımdan fazlasını vereceğim.
and you'll make me work so we can work to work it out hey, and I promise you, kid, that I'll give so much more than I get
Ve çalışmamı sağlayacaksın o yüzden çözmeye çalışabiliriz bunu Ve sana söz veriyorum çocuk sana alacağımdan fazlasını vereceğim.
Excepto um discurso esta tarde na Sociedade Asia Promise às 3h.
Öğleden sonra saat 3'te Asya Umut Cemiyeti'nde yapacağı... bir konuşma dışında.
Pensamos que a vão usar esta tarde na Sociedade Asia Promise.
Tüfeği bu öğleden sonra Asya Umut Cemiyeti'nde kullanacaklarını düşünüyoruz.
Precisamos que cancele o discurso de hoje na Sociedade Asia Promise.
Asya Umut Cemiyeti'nde bu öğleden sonra yapacağınız konuşmayı iptal etmenizi istiyoruz.
Pediu que o dinheiro fosse enviado para um fundo, a Sociedade Ásia Promise.
Tüm parasını bir derneğe, Asya Umut Derneği'ne gönderdi.
O Goebel mandou transferir a cota para a Sociedade Ásia Promise.
Goebel ücretini Asya Umut Derneği'ne transfer etmiş.
Estou num programa chamado Promise Keepers.
Sözünü Tutanlar diye bir programdayım.
Achei o "The Promise" particularmente emocionante.
"Söz" tablosunu oldukça ilgi uyandırıcı buldum.
Teen Wolf S04E11 "A Promise To The Dead"
Çeviri :
Li o "Passionate Promise".
Passion's Promise kitabını okumuştum.
Prometo.
Promise.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]