Province traducir turco

Podemos ir por Serpent Ridge até Ratosha Pass, e para Lonar Province.

Yılan sırtından Ratosha geçidine geçip Lonar iline doğru gidebiliriz.

É como viver em Paris e ir à Provence no fim-de-semana.

Paris'te yaşıyormuşuz da, hafta sonu Province'e kaçmışız gibi olur.

... a primeira serpenteava pelo meio das vilas enquanto a segunda levava-o a subir as colinas e montanhas até chegar à província.

İlki, kasabaların arasından giden diğeri ise dağların arasından geçip Province'a inen yoldu.

Podemos ver o Province jogar contra o Natal, no sábado?

Baba, cumartesi günü gidip, Province-Natal maçını seyredebilir miyiz? - Olabilir. - Yaşasın!

A planta do teu apartamento em Providence.

Province'daki evimizin kat planı.

Vão juntos para Providence.

Province'a beraber gideceksiniz.

Viver um com o outro depois do terramoto, e depois arranjar um apartamento juntos para o ano em Providence?

Depremden hemen sonra beraber yaşamak ve sonrasında gelecek sene için Province'da apartman tutmak.

Ele é de Red Province.

O kırmızı eyaletten.

O verdadeiro nome dele é Chen Yongbiao, Província de Shanxi.

Asıl adı Chen Yongbiao, Shanxi Province.

Pode enviar para a Condessa Sofia Andreyevna Tolstoia Yasnaya Polyana, Província de Tula.

Bunu Kontes Sofya Andreyevna Tolstoya'ya gönderin lütfen adres : Yasnaya Polyana, Tula Province.

É o Sr. Chapman, da Province Trust.

İlçenin kredi şirketinden Bay Chapman geldiler.

Ele trabalha numa clínica de tuberculosos, em quarentena, na província de Parwan.

Parawn Province'deki bir verem kliniğinde çalışıyor.

Em Charleston, na província de Carolina.

Charleston'da, Carolina Province.

Na verdade, estou ansioso por conseguir alguma comida e um banho quente em Province Town.

Aslında ben biraz yiyecek bir şeyler bulmayı bekliyorum. ve şehir mezkezinde sıcak bir duş almaya.

Espero que Province Town exista porque estamos sem tudo menos esperança.

Umarım şehir merkezi yerinde duruyordur çünkü umudumuz hariç herşeyimiz tükendi.

Province.

Vali.

Eu também venho de Buriram, então, eu entendo as mulheres de Isan.

Buriram Province'den geliyorum. Isan'lılar nasıl hissediyor biliyorum yani.

Foste ao jogo do Province?

- Province'in maçına gittin mi? - Hayır ama parçalamışlar galiba!