English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Quieto

Quieto traducir turco

5,605 traducción paralela
Totalmente quieto.
Çıt çıkarma.
É suposto ficares quieto.
Bu durumda kıpırdamamak lazım.
Quieto, quieto.
Sabit dur.
- Quieto!
Kımıldama!
Olá! Fica quieto! Fica quieto!
Merhaba!
Quieto!
Kıpırdama!
Quieto!
Dur!
Quieto! No chão!
Kıpırdama!
- Fica quieto.
- Sabit dur.
Não consegues ficar quieto um tempo? Não.
İki saniye aynı yerde kalamıyor musun be baba?
Está quieto, isso faz cócegas.
- Kes şunu. Gıdıklanıyorum.
Está quieto, isso faz cócegas.
- Dur. Gıdıklanıyorum.
Ficou quieto durante um minuto, até que se levantou e correu para o meio da estrada.
Öğrencilere göre koridordan geçip yola gitmeden önce orada yaklaşık bir dakika boyunca sessizce durmuş.
Quieto!
Kımıldama!
Se eu fosse a ti ficava quieto, Dickie.
Senin yerinde olsam çenemi kapardım.
Fica quieto, mesmo antes de batermos
* Çarpışmadan önce sıkıca tutun *
- Quieto, seu naco de merda!
- Kıpırdama it herif!
Fica quieto!
Kıpırdama!
Quieto! Sente-se!
Sakin ol!
- Fica quieto.
Sadece kıpırdama.
Quieto ou corto-te os tomates e deixo-te olhar para eles.
Hey kıpırdama. Yoksa toplarını kesip sana izlettireceğim.
Fique assim quieto.
Orada dur.
- Queres parar quieto?
- Sadece sabit durur musun lütfen?
Fica quieto, Tank.
Öyle dur, Tank.
"Os problemas de um homem advém da sua incapacidade de ficar quieto num quarto por si próprio."
Erkeklerin bütün sorunu odalarında sessizce oturmayı becerememelerinden kaynaklanır.
Colocávamos a armação estereotáxica para direccionar a radiação e mantínhamo-lo perfeitamente quieto.
Hareket etmemesini sağlamak ve radyasyonun verileceği yeri belirlemek için kafasına stereotaktik çerçeve yerleştireceğiz.
Fica quieto.
- Yerinde kal.
Mantém esse mestiço quieto.
Şu sütü bozuğu sustur.
Nan, fica quieto antes que te metas em problemas.
Nan, başını derde sokmadan çeneni kapa istersen.
- Ouvi : "FBI. Tudo quieto."
Kimse kıpırdamasın " dedi biri.
- O patrão disse para ficares quieto e calardo.
- Patron, çenenizi kapayıp oturun dedi.
Se estiveres a escrever e a interpretar a tua vítima de assassinato, poderias fazer isso um pouco mais quieto?
Eğer kitap yazma ve cinayete kurban gitme rolünü oynama yöntemin buysa rica etsem biraz daha sakin ölebilir misin?
Está bem, fique quieto.
Tamam, kıpırdama.
- Fique quieto.
- Kıpırdama.
Fique quieto, por favor.
- Kıpırdamayın lütfen.
Quieto!
Durun!
Ela devia ter deixado quieto.
Onun çekip gitmesi gerekiyordu.
Fica quieto.
Kıpırdama.
Preciso que fiques quieto.
Sıkı durman lazım.
Fique quieto... Fica quieto!
Kıpırdama.
- Quieto.
- Yolunda.
Está quieto, seu cabrão!
Kıpırdama amcık herif!
Quieto!
- Direnmeden teslim ol!
Não posso proteger alguém que não fica quieto.
Yakalayamadığımız birini koruyamam.
Entretanto, para o procedimento correr bem, vamos precisar que o Lee fique totalmente quieto, então, vamos ter de pô-lo em coma induzido.
Daha sonra da başka bir ameliyatla uçları birbirine bağlayacağız. Bu işlemin işe yaraması için Lee'nin hiç kıpırdamadan yatması gerekiyor. Bunu sağlamak için de ilaç vererek yapay yoldan komaya sokacağız.
Quieto!
Sakın kıpırdama!
Quieto!
Tut şunu!
- Quieto.
Sakin.
Quieto!
Hey! Dur!
Quieto!
Kıpırdamayın!
- Está quieto.
- Kıpırdamayın!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]