English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Rapida

Rapida traducir turco

5,428 traducción paralela
Pergunta rápida :
Hemen bir şey soracağım.
Tínhamos dinheiro, por isso, arranjou uma forma rápida de fazer o transplante.
Paramız vardı.. Bu yüzden naklin, hemen yapılması için bir yol buldu.
Pancada rápida.
Bir-iki yumruk.
Esperava que pudesse dar um negócio de hidratação rápida que cura ressaca.
Şu akşamdan kalmaların kullandığı hızlı rehidrasyon sağlayan şeylerden verebilirsin diye düşündüm.
- Vai ser mais rápida e suja.
Her şey planladığımızdan biraz daha hızlı ve...
Se fosse esse o caso, esperaria uma sucessão de eventos mais rápida.
Eğer öyle bir şeyse, olaylar devam edebilir.
Temos que fazer uma busca rápida por sobreviventes e mantimentos.
Hayatta kalanlar ve erzak için hızlı bir arama yapmamız gerek.
Tenho de fazer uma paragem rápida.
Şurada bir yere uğrayalım, sonra gideriz.
- Foi a esplenectomia, mais rápida que já vi.
Şimdiye kadar gördüğüm en hızlı splenektomiydi.
Espero que um dia seja assim tão rápida.
Umarım bir gün ben de bu kadar hızlanırım.
Surpreendentemente rápida.
Acayip... hızlı.
Fiz uma verificação rápida.
Hızlı bir araştırma yaptım.
Foi a minha rápida reacção que salvou o corpo de arder como uma batata frita.
Hızlı tepkim sayesinde ceset kül olmaktan kurtuldu. Tamam, bu kadar.
Só uma pergunta rápida.
- Hemencecik bir soru soracağım.
É uma droga rápida que nos põe inconscientes.
Çabuk etki eden bir bayılma ilacı.
- É ligação rápida.
- Tamam. - Hızlı aramada.
Uma rápida.
- Kısa bir mola olabilir.
Não vai acreditar nisto. Há aqui outra alavanca. A nave pode literalmente ir três vezes mais rápida.
Buna inanmayacaksın ama burada bir kol daha var ve gemi bunun üç katı hızla gidebilir.
Pergunta rápida.
- Selam. Kısa bir sorum olacak.
Resposta rápida : não.
- Kısa cevap vereyim. Hayır.
Gostaria de apresentar-te uma proposta rápida.
Oluşturduğum teklifi değerlendirmen için sana iletiyorum.
Mas primeiro temos de fazer uma paragem rápida... para pizza poppers.
Ama önce bir yerde durmamız gerekecek.. çıtır pizza için..
Baseado no horário da morte e na rápida deterioração das células do paciente zero, aquelas pessoas saudáveis vão estar mortas em 9 horas.
Ölüm zamanından ve Hasta 0'ın hedef hücrelerinin boşaltım hızına bakarak bu sağlıklı görünen insanlar 9 saat içinde ölmüş olacak.
A Central foi rápida. Eles são bons com computadores.
- Bilgisayarlarla arası iyidir.
Enquanto sabotava as impressoras, dei uma rápida olhadela no SO dos tablets.
Yazıcıları sabote ederken tabletlerin işletim sistemlerine şöyle bir baktım.
- Coulson, uma pergunta rápida.
- Coulson, hızlı bir soru.
Uma pergunta rápida.
Hemen soruyorum.
Mas uma rápida análise aponta para poucos, se houverem, pontos positivos naquele telefonema.
... ama şöyle çabuk bir olasılık hesabı yaparsak, bu telefon aramasından herhangi olumlu bir sonuç çıkması, düşük ihtimal.
- Uma rápida busca na bolsa mostra uma grande actualização para o próximo mês.
Hisse senedi yazılımı üzerine hızlı bir Google araması önümüzdeki ay büyük bir güncellemenin yapılacağını gösteriyor.
- Sê rápida. - Sim.
- Çabuk ol.
Tenho os directores dos jornais na marcação rápida, e vão fazer uma farra com esta história de pais que mandaram o filho fazer sexo com a filha do Presidente, para poder chantagear a Casa Branca.
Tüm haber kanalları ve gazetelerin yöneticilerinin numarası hızlı arama listemde kayıtlı, ve sırf Beyaz Saray'a şantaj yapabilmek için Başkan'ın kızıyla seks yapmak amacıyla oğullarını satan zengin ailenin hikayesini yayınlamak için can atıyorlar.
- Esta foi rápida.
Çok hızlı oldu.
Sois rápida demais.
Acele ediyorsun.
Se tivesse sido mais rápida, eu...
Daha hızlı olsaydım, ben...
Sê rápida.
- Tamam. Ama acele et.
Pergunta rápida : Se eu ligasse o forno e fechasse todas as janelas, eu morria?
Kısa bir sorum olacak bütün camları kapatıp ocağı açarsam ölür müyüm?
Precisamos de fazer uma retirada rápida.
Çabuk bir çıkış yapmamız gerekeceğini hissediyorum.
E ele disse que era a forma mais rápida de acabar com o Bishop.
Bishop'u indirmenin en hızlı yolunun böyle olacağını söyledi.
- Safa, essa foi rápida.
- Vay canına, çok hızlıydı.
Uma rápida vista de olhos no documento convenceu-me que esse tal "Abóbora" não existe.
Çünkü kağıtlara üstünkörü bakmam bile bana kalkabağı diye birinin olmadığına inandırdı.
Nossa. És rápida!
- Hızlıymışsın.
Juntem-se à volta do tio Stan para uma reunião rápida.
İşte burada!
Podia tocar na mais rápida banda de death metal do mundo.
Dünyanın en hızlı death metal grubunda çalabilirmiş.
Um pergunta muito rápida, fora do contexto.
Biraz konu dışı bir soru sorayım.
Vamos, Bubbles, traz-me uma cerveja. Vê se és mais rápida desta vez.
Hadi ama Bubbles bana bir bira getir.
É preciso ser-se rápida para te acompanhar.
Birinin seni acilen göz hapsine alması lazım.
Aquele lançamento, acelerei 4,8 km / h a minha bola rápida.
Bu daha erken bırakma işi, fastball atışıma saatte 4.8 km ekledi.
Sê rápida, vou esperar lá fora.
Çabuk ol, dışarıda bekliyorum.
Milos, a reunião no Mercury Tower vai ser rápida. Antes da polícia chegar.
Milos, Mercury İş Merkezi'nde o kadar çabuk olmalıyız ki polis gelmeden iş bitmiş olsun
Teria caído de forma igualmente rápida.
Eşit hızda da düşmüş olmalı.
Tenho que fazer uma chamada rápida.
- Kısa bir telefon görüşmesi yapmalıyım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]